Merhabalarr
Yine bir hyunho vakasi bismillah diyin bakayim
Uzun zamandır yazayım yazayım deyip
Asla yazmadım.
Neyse hadi yolluyorum ben gerisi sizde.-------
HyunjinNefes almakta zorlandığımı hissettiğim an uyanıp gözlerimi açtığımda ilk önce gözlerimi örten bu yumuşak bez parçası çekti dikkatimi. Onu gözlerimin önünden çekip almak istediğim için elimi kullanacaktım ki yeni yeni bağlı olduğumu anladım.
Korku artık tüm bedenimi ele geçirmişti.
Neredeyim? Kiminleyim? Burada işim ne? Neden bağlıyım? Kafamdaki milyonlarca soru işareti ile boğuşurken derin bir nefes aldım, konuşamıyorum çünkü ağzımı da kapatmışlar.Ayaklarımı yere sertçe vurunca çıkan seslerin ardından çok geçmeden bir kapı açılma sesi duydum. Ardından birkaç sakin adım.
Korku tekrar beni yakıp yıkarken ağır bir koku burnuma doldu.
Çok gariptir ki insanı sarhoş eden türden bir kokuydu bu. Sadece bu da değil, neden kan kokusu alıyorum?Kendime gelip aklımdaki düşüncelerden sıyrılmamın üzerine ayaklarımı tekrar yere vurdum. Ve adımlar tam önümde durdu. Hissediyordum resmen.
Bütün algılarım açılmışken başımı kaldırmak zorunda kaldım, çünkü çenemi sertçe kavrayan soğuk parmaklar bana bunu emrediyordu.
Kimsin sen?Ağzıma sarılmış bezi açmasını beklerken o kim olduğunu asla tahmin dahi edemediğim şahıs bunu yapmadı, önce gözlerimi açtı.
Işık yüzünden acıyan gözlerimi hızla kapatıp açınca karşımda gördüğüm sima aslında hiç de beklediğim türden değildi. Bakışları gözlerimi delip geçerken şimdi kafama balyozla vurup beni öldürecek gibi hissediyordum. Bu bakışlar öylesine korkunç, öylesine nefret doluydu ki... bilmeden bir suç mu işledim acaba diye düşünmeme sebep oldu. Evet uyandığımda karşımda maskeli bir adam görmeyi beklemiyordum. Kimse beklemez.
Karşımdaki bu adam çenemi kavradığı parmaklarını kullanarak başımı sağa ve sola doğru hareket ettirip beni resmen kontrol etmiş, ardından sıkıntılı bir iç çekip ondan çıktığına ancak gözlerimle görünce inanacağım türden tok bir ses tonuyla bağırdı.
Bu ses öyle korkuttu ki beni, yerimden sıçradım resmen.
"Bob! "
Hızla kapıdan giren bir diğer adam ona yaklaşmış, " Rhino! Ne oluyor? neden bağırdın?" Diye sormuştu telaşla. HEY BENDE BURADAYIM!
" Bu kim?!"
" İstediğin çocuk? Neden hâlâ öldürmedin! Ondan kurtulmamız gerekiyor! Elini biraz çabuk tutar mısın sen?"
Ne?
Korkuyla başımı çekince Rhino denen adam bana bakmış, " Yanlış kişi. Tüh." Deyip muzip bir ifade takınmıştı.Oh! Rahatladım. Omuzlarım rahatladığımı belli edercesine inince ağzımdaki bezi de çıkarmış, bakışları bu sefer dudaklarıma inmişti. Tam çığlık atacaktım ki Bob denen adam bana müsade etmeden konuştu.
" Ne demek yanlış! Of! Hay sikeyim.. neyse ne yapacağız, sal gitsin."
Huh! Evet, salın beni.
" Hayır..."
Ne?
Bob'un gözlerini devirip çıkması üzerine karşımda dikilen şahıs biraz gerilemiş, ardından tam önümdeki koltuğa oturup ayak ayak üstüne atmıştı. Parmaklarındaki kan lekesi korkmam için ekstra bir sebepti. Sahi ben neden konuşamıyorum!?
Kendime gelip derin bir iç çektim.
" Kimsin ve benim burada işim ne?"
Sesimi duyması ile bakışları tekrar beni bulmuş, şöyle bir süzdükten sonra sıkıntılı bir iç çekişin ardından dudaklarını aralamıştı.
" Kim olduğumu bilmene gerek yok ufaklık. Ve sen, yanlışlıkla bu cehenneme düştün."
" Ne? Şaka mısınız siz! Bırakın gideyim o zaman!"
Bağırmam ona garip gelmiş gibi gözlerini büyüttü. Ne bekliyordu ağlayıp susacak mıydım? Yani biraz korktum tabi de o kadar da değil canım!
" Hey..biraz sessiz ol. Yorgunum."
" Ne diyorsun sen?!"
" Bağırma ufaklık. Ses tellerine yazık edeceksin."
" Yanlış adamı kaçırmak ne demek? Örgüt müsünüz siz? Ne oluyor amına koyayım benim burada işim ne bırakın gideyim."
Başını olumsuz anlamda sallayıp elini kravatına atmış, biraz düzeltip ayağa kalkmıştı. Tam tekrar konuşacaktım ki yanıma gelip tekrardan önümde durdu.
Yüzüme eğilince geri çekilecektim ki bakışları yerimde çivilenmeme sebep olmuştu. Sağ kaşının üstünden başlayıp gözünün iki santim aşağısına kadar gelen yara izi çekti dikkatimi. Çok garip ve ürkütücü bir adam olduğu kesindi.
" Üzgünüm ufaklık. Fakat cehenneme düştüysen..bir daha çıkamazsın."
" Ne diyorsun sen? Beni bırakmayacak mısın? Yanlış kişiyim ya hani ben!"
" Ama buraya geldin ve beni gördün. Bu yüzden artık sen buradasın. Şimdilik biraz otur, sonrasında tekrar konuşalım...ve yeni hayatına merhaba de."
Bunları dedikten sonra hiç beklemeden ellerini siyahlar içerisindeki takımının cebine koydu ve hızlı adımlarla odadan çıkıp kapıyı üzerime kilitledi.
Şaka gibi! Gerçekten şaka gibi. Nasıl yanlış insanı kaçırdınız, nasıl beni şimdi serbest bırakmıyorsunuz diye düşünmek ağlamama sebep olacaktı.Kaçmanın bir yolunu aramak için etrafıma baktığım sırada tavana asılı bedenler görmem bayılmama sebep oldu sanırım. Yani... En son onu hatırlıyorum.
-----
Selam Rhino bey orospu musunuz?
Nasildi ilk bolum 😔🔥
Buyuk ihtimalle mini bir fic olur ( 60-70 bolum kadar.D)
Saka.
Gercekten mini olacak gibi duruyor cunku ilerisini dusunmeden yazdim.Neyse canim sağolsun ya...
Kurallarımız hiç değişmez , siz ne kadar severseniz o kadar yazarım. Şimdilik öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Butterfly_HyunHo
FanfictionPsikolojisi tamamen bozuk bir katil tarafından kaçırılan güzeller güzeli Hwang Hyunjin, bu lanetli adamın ellerinden kurtulmanın tek yolunun aşk olduğuna karar vermişti.