AL AL GUNLUK DOZU AL
hadi oylar yorumlar etkilesimler hadi kendinixe gelin az enerjik olun hadi lan hadiBu kadar gaz yeter oku iste ne bakıyorsun kiz
Hyunjin
----Tam bir hafta oldu, ve ben ne yapacağım bilmiyorum. Sanırım gerçekten kaldım böyle. Ya kaçıp gideceğim ya da o beni esir tutmaya devam edecek. Bir saatlik kelepçe açma izninin içerisindeyim. Öylece oturuyorum.
Artık psikolojim falan kalmadı sanırım.
Karşımda telefonuyla uğraşırken aniden çalması üzerine hızla ayağa kalkmıştı.Efendim Bob?
Ne? Şaka mı yapıyorsun?
Bekle geliyorum, sakın bir yere ayrılma!
Hızlıca odadan çıktı. Bunu asla beklemiyordum! Koşa koşa çıkışı yüzünden bileğimi açık unutmuştu. Şimdi tam vakti Hyunjin. Şimdi tam vakti.
Bir iki dakika ayakta bekledim. Ardından camdan arabasına bindiğini gördüğüm gibi hızlıca odadan çıktım.Aptal herif gerçekten unuttu. Haha.
Hızlı adımlarla aşağıya indiğimde etrafta kimse yoktu.
Etrafımda bakına bakına evden çıktığımda evin etrafındaki ormanlık alanı düşünürken ayaklarım beni nereye götürürse o tarafa koşmaya başladım. Bir süre sonra nefesim kesilince durmak zorunda kaldım.Ama bu bana engel olamazdı, bir araba dahi görene kadar o eve dönmezdim. Asla kendimi o cehenneme atmazdım.
Koşmaya devam ederken bir ara durup etrafa baktım.Araba sesi? Bu bir umuttu resmen. Hızla sesin geldiği yola attım kendimi. Araba birkaç saniye geçmeden yanımda durunca bir umut kurtulduğuma seviniyorum! Sonuna! Bugün şans senden yana Hyunjin.
Kapı açıldığı sırada kapının kenarına dokunan el işte şimdi yandın Hyunjin diye bağırıyordu.
Kelebekler.
O an kesinlikle koşmak zorunda kaldım. Kendimi tekrar ormanın içine attığım sırada peşimden bana oranla daha yavaş bir şekilde geliyordu. Ne bu rahatlık?Şansıma sıçayım gerçekten.
Koşmaktan nefesim kesilirken sonunda yere düşünce bu sefer öldüğümün resmiydi. Birkaç adım sonrasında önümde durunca yerde kendimi geriye atarak biraz daha uzaklaşmaya çalıştım.
Hafif gülmüş, " Bu olmadı ufaklık. Kendine yazık ettin." Demişti.
Öldürecek miydi bu sefer? Kesinlikle.
Hâlâ tek kelime edemeden kendimi geriye çekerken gözlerimin yandığını hissettim. Yanıma çökmüş, eli saçlarıma ulaşıp okşarken derin bir iç çekmişti.
"İlk fırsatta bunu yapacak olduğunu biliyordum. Unutma.. bu evden çıkamazsın."
Ağlamaya başlamam hoşuna gitmiş gibi başını aşağı yukarı salladı. Ellerim yere sürtündüğü için kanamış, bundan dizlerim de nasibini almıştı. Yaralara bakıp gülmüş, ardından beni kucağına almıştı.
" Bırak beni!"
" Biraz sessiz ol.."
" Bırak dedim katil herif! Ne istiyorsun benden! Benim bir suçum bile yok! "
Tek kelime etmeden arabaya doğru ilerlerken gözlerimden akan yaşlar gömleğini ıslatıyordu. Ama o beni asla umursamadan kapıyı açtı ve beni ön tarafa bıraktı.
Ağlamaya devam ederken o da bindi ve çok geçmeden arabayı eve sürdü.
Bakışlarım yine kan değmiş ellerine ve eklemlerindeki kelebeklere ulaşmışken benimle hiç konuşmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Butterfly_HyunHo
FanfictionPsikolojisi tamamen bozuk bir katil tarafından kaçırılan güzeller güzeli Hwang Hyunjin, bu lanetli adamın ellerinden kurtulmanın tek yolunun aşk olduğuna karar vermişti.