•5•

709 107 75
                                    

Hemen bi butterfly dozu hemen hemen

İyyyyyiii okumaaalar

- Hyunjin -

Artık daha çok alıştım sanırım. Yani iki haftanın sonunda bağışıklık kazanmış gibiydim de denebilir. O cani ile aram nedensizce iyiydi. Yani esiri olsam da bana kötü davranıyor diyemem.

Çünkü aslında kötü biri değil gibi... ne diyorum lan ben! Cani o cani!

Bunları düşünürken bir yandan aşağıda kocaman kitaplıktaki kitapları inceliyordum. Kendisi bir süredir bodrumdaki o odalarda. Ben de boş boş geziniyorum işte nasıl olsun.

Ona alışmış gibiydim. Değişmeyen tek düzen her gün,  ya da iki günde bir eve yeni bir beden dahil oluyordu. Ah yani cansız olanından.
Henüz hiç göremedim. Ölülerden çok korkarım.
Bakışlarımı elimdeki kitaptan çekip sıkıntı ile aşağıya inmek istedim. Biraz fazla cesur olabilirim ama yapacak bir şey yok. Birkaç adım ilerlemiş, sonrasında göreceklerimden korkacak olduğumu bildiğim için geri dönmek istemiştim. Ama hayır merakım öylece beni aşağıya doğru indirdi.

Kapının hafif aralık olması bana büyük ölçüde yardımcı oluyordu. Başımı usulca yaklaştırmış, içeriye bakmaya çalışmıştım. Şaka gibiydi gerçekten!

Minho yerde, önünde yatan bedene bakıyor, bir yandan sigarasını içerken diğer yandan sanki çok iyi bir halt ediyormuş gibi elindeki bıçağı sapladığı kalbinde acımasızca bakarken çeviriyordu.

Korkunçtu. Bu gerçekten inanılmaz derecede korkunçtu. Kaçıp gitme isteğim öylesine ağır bastı ki ayaklarım geri geri gidip evden çıkacak duruma gelmişti. Tam çıkacakken gelen ses ile dönmek zorunda kaldım.

Gözleri...

Elindeki bıçağın ucundaki mavi göze bakarken midemin bulandığını hissettim. Nasıl bu kadar rahat yapıyorsun...

Bakışlarım donuklaşırken korkudan ölecek gibiydim. Ben de onlardan biri olacağım... günün sonunda beni de böyle keyifle izleyip karşımda sigarasını içecek, gözlerimi.. hayır! Gitmem gerekiyor.

Tekrar yakalarsa başıma gelecek şeyleri biliyordum. Bu yüzden beklemem lazımdı. Dediğim gibi...onu beni kendi isteğiyle bırakacak kıvama getirmek zorundaydım. Bunu yapmalıyım.

Böyle taş kalpli bir adamı biraz da  olsa insan yapmalıyım.
Ve bunu yapana kadar asla pes etmeyi düşünmüyorum.
Kendime bunu bir  ödevmiş gibi kodladım.
Hwang Hyunjin... bu adamı yok edeceksin.

Yerinden kalktığı sırada beni görmemesi için yavaşça geri çekilip hızlı ama temkinli adımlarla yukara çıktım. Tekrar kendimi koltuğa attığım sırada nefesim kesilecek gibiydi.

Gördüklerim... berbattı. Ve ben asla o odada olmak istemiyorum. Asla.
Birkaç dakika bir şeylerle oyalanıp dikkatimi dağıtmaya çalıştım.
Çok geçmeden yukarı çıktığını görünce beklemeden arkasından gittim.

Odaya girmeden önce bana bakmış, " Ne oldu ufaklık?" Diye sormuştu neden peşimden geliyorsun der gibi. Ardından adımlarımı hızlı hızlı atarken " Ah hiçbir şey.." deyip peşinden odaya girdim. Görev bir; Zaaflar.

Yatağa oturduğu sırada ben de koltuğa geçtim. İkimizden de ses çıkmıyordu, elleri temizdi. Kan yoktu, ama gömleğinde birkaç iz vardı ve yeni fark ediyorum.. gözlerim yeni yeni değdi sol eline, yeni bir kesik vardı.

" Eline ne oldu?"

" Sıyrık.."

" Emin misin? Bayağı derin görünüyor.."

Butterfly_HyunHo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin