☯︎16

776 84 73
                                    

"Saçlarını kurutalım."

Amaya elindeki havluyu, kendisini alttan bakışlarla izleyen oğlanın saçlarına götürerek yavaş hareketlerle ıslaklığını almaya başladı.

"Amaya," Kız gülümsemesine engel olamadan Sukuna'nın fısıltılarını dinliyordu. "Beni buna bağımlı hale getirme."

Kızın gülüşüyle birlikte hareketleri de dondu.

"Neden durdun?"

"Ben... Yaptığım şey yanlış mı ya da daha basiti yaptığım şey ne bilmiyorum. Sadece yapmak istiyorum."

Kız, dizlerinin üzerine kalktığı yatakta kıpırdandı. Sukuna mantığından bağımsız olarak hareket etmeye başladığında Amaya havluyu, gözlerini görecek şekilde açtı.

Oğlan, kucağında duran ellerini kararsız kalarak kaldırdı ve kollarını kızın beline doladı.

"İçimde tuhaf bir his var."

Amaya birkaç saniye belindeki kollara alışmaya çalıştıktan sonra tekrar havlunun ucuyla Sukuna'nın kaküllerini kurutmaya devam etti.

"Nasıl bir his?"

"Yabancı."

"Sevmedin mi?"

Oğlanın parlayan gözleri kızınkiler arasında mekik dokuyordu. Onun ciddi ifadesi Amaya'yı da germişti.

"Sevdim. Kalbimden... Çıkıyor gibi, tuhaf."

Gözlerini kapatıp alnını kızın göğsüne yasladı.

"Çok sevdim."

Sukuna, havlunun kenara atılma sesinden sonra narin bir çift elin parmak uçlarını ensesinde hissetmesiyle gözlerini araladı.

İçinde hissettiği bu duygu neydi, bilmiyordu ama bitmesini istemiyordu.

Bir süre o şekilde kaldılar, kız parmaklarının arasındaki tutamlarla oynamaya devam ederken Sukuna yeniden yüzünü kaldırdı. Kolları hala sımsıkı Amaya'yı sarıyordu.

"Çok güzelsin Amaya. Hayatımda gördüğüm en güzel şeysin."

Kız bütün vücudunda hissettiği kalp atışlarını bastırmaya çalışarak ellerini oğlanın yüzünde gezdirmeye başladı.

Baş parmaklarını önce gözlerinin altındaki daha sonra burun kemerinin üzerindeki izlerde gezdirdi.

"Sen de çok güzelsin, her şeyinle."

Parmağı çene hattını takip ederek dudakları üzerinde gezinmeye başladığında Sukuna, kollarını çözüp tekrar elleriyle belini kavrayarak dizlerine oturur pozisyona gelmesini sağladı. Belinde hareketlenen elleri üstünden geçtiği yerleri yakıyor gibi hissettiriyordu.

"Öper misin beni tekrar?"

Kızın dudakları duyduğu istekle yavaşça oğlanınkilere kapandığında bir süre ikisi de sadece nefeslerini düzenlemeye çalıştı. Ve bir işe yaramadığını fark ettiklerinde aynı anda dudaklarını araladılar.

Bir süre odada sadece nazik şekilde öpüşmelerinin ve ara ara aldıkları nefeslerin sesi duyuldu.

Amaya alt dudağını kurtarıp ayrılacağı sırada Sukuna'nın çenesini kavramasıyla daha çok aralanan ağzının içinde oğlanın dilini hissetti. Çoktan kaybetmiş gibi hissettiği aklını hepten yitirdiğini düşünerek elleriyle karşısındaki bedenin omuzlarını sıkıca kavradı. Kendi ağzının içinde dolanan dil neredeyse inlemesine sebep olacaktı.

Sukuna bir süre daha Amaya'yı öptükten sonra karşılık almamasına rağmen aklını kaçırmasına yetecek kadar iyi hissettirdiğini düşünerek nefes almaları adına ayrıldı.

Bu sırada kızın parmak uçları, tişörtünün dışında sanat eseri gibi duran köprücük kemiklerinde geziyordu.

"Kurutma makinesi nerede?"

Amaya, sözlerine karşılık aldığı onaylamayan baş sallamayla birlikte Sukuna'nın dizlerinde kıpırdandı.

"Hatırlarsan saçın ıslak yattığın için hasta oldun."

"İstemiyorum, böyle kalalım."

"Nerede diyorum, söyle yoksa gideceğim?"

Sukuna ellerini kızın belinden çekerek biraz geri çekildi. "Banyo dolabında."

Amaya bir dakika geçmeden geri geldiğinde makineyi prize takıp önündeki pembe saçları kurutmaya başladı.

"Saçın nasıl böyle? Bir çeşit genetik bozukluk mu acaba?" Kendi kendine mırıldanırken makinenin sesinden Sukuna'nın hiçbir şey duymadığını sanıyordu.

"Bilmem."

Daha yüksek bir sesle yanıt alınca Sukuna'nın saçları çoktan kuruduğundan makineyi kapatıp kenara bıraktı.

"Saçların kabardı, çok tatlı."

Oğlan muzipçe gülümseyip ellerinden destek alarak arkasına yaslandı.

"Tekrar mı duşa girsem..."

"N'oldu, daha az önce çıktın?"

"Senle?"

Kız aldığı teklifvari sözlerle yataktan zıplarcasına kalkarak makineyi geri götürmek üzere odadan çıktı.

Geri döndüğündeyse kapıdan hızlıca konuşarak salona gittiğini söyledi.

"Şimdi yat uyu, sabaha kadar iyi olmazsan sabah hastaneye gideceğiz ya da Yuuji'yi arayıp gelmesini söyleyeceğim. Bir şeye ihtiyacın olursa arayabilir ya da mesaj atabilirsin. İyi geceler."

Kız odadan çıktıktan sonra odada tek başına yanan gece lambasına teşekkür etti ve bakışlarını bacak arasındaki kendisini zora sokan şişkinliğe indirdi.

"Ağlamak istiyorum."

Suku

Sanırım gelmen gerek


~

-black-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-black-

Scar ☯︎ R. Sukuna  [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin