Jeongin
Keşke Hyunjin'i dinleyip o gün, o eve hiç gitmeseydim.
Sahilden, Hyunjin'in yanından ayrıldıktan sonra eve geçmiştim. Cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı sessizce açtım. O adamdan habersiz odama çıkacaktım, planım o yöndeydi fakat karşımda onu görmemle donup kaldım.
Arkamda kalan kapı rüzgar sebebiyle sertçe kapanmıştı, karşımdaki adamın gözlerinden ateşler fışkırıyordu.
O an içimden "Ölümün geldi Jeongin. Bu sefer herşeyin sonuna geldik." Dedim kendime.
Elindeki telefonun ekranını bana çevirdi birden. Telefonda gördüğüm fotoğraf ve mesajlarla donup kaldım.
Karşımdaki canavar üzerime doğru her adım attığında bende geri adımlıyordum. Birden eliyle saçıma yapıştı -hyunjinin öperek okşadığı saçlarıma- ve serçe çekmeye başladı. Acıdan dolayı gözlerim yanıyordu.
Bağırmaya başladı.
"Birde başıma ibne mi oldun!"
İlk gözyaşım o an yere düştü.Şuan salonda soğuk parkenin üzerinde oturuyorum. O adam az önce evden çıkıp gitmişti.
Vücudum tekrar büyük taze yaralarla kaplanmıştı. Ağlamaktan gözlerim kan çanağına dönmüştür kesin. Ayağa kalkamıyor, bacaklarımı hiçbir şekilde hissetmiyordum.
Acıdan dolayı asla hareket edemiyordum.Bir süre sonra gözüme sehpanın üzerindeki telefon çarptı. Aklıma gelen tek seçenek Hyunjin'di. Onu çağırabilirdim ama tehlikeye atardım.
Dakikalarca oturduğum yerde ne yapacağımı düşündüm. En sonunda kararımı verip yavaş yavaş sehpaya doğru imeklemeye başladım. Uzanarak sehpadan telefonu aldım. Ulaşabileceğim tek yer sosyal medyaydı.
Instagram'a girip arama butonunda adını arattım. En üstte çıkan hesaba direkt tıkladım. Hesabına baktığımda postlardan o olduğunu kesinleştirip Mesaj kutusuna girerek hemen aradım.
Uzun süre çaldı beşinci çalıştan sonra açtığında kalbim tekledi.
"Alo" dedi meraklı bir sesle
Sesini duyunca o anki güveni hissetmiştim. Onun yanında olmak istiyordum, onun yanında güvenli ve huzurlu hissediyordum. Ona ihtiyacım vardı şuan, herşeyden çok ihtiyacım vardı.
Tekrar "Alo, kimsiniz?" Dedi.
Dayanamayıp ağlamaya başladım. Hüngür hüngür ağlıyordum. Acıdan değildi onu yanımda istediğim içindi bu gözyaşları. Pişmandım, saatler önce bu eve döndüğüm için. Keşke onu dinleseydim diye her saniye kendime kızıyordum.
"Jeongin? Sen misin?" Dedi panikle.
Defalarca konuşmam için adımı tekrarladı. En sonunda burnumu çekip konuştum.
"Hyunjin... Lütfen beni al buradan." Dedim sadece.
"Jeongin, iyi misin? Birşey mi yaptı o adam sana? Ha güzelim noldu?" Art arda birsürü sorular sordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakura, hyunin
Fanfiction[mini fic] I wanna be your lifeline but everybody can't be a millionaire I'll be in the night sky, shinin' like a light on always there ¹²¹⁰²³