13

165 24 15
                                    

hyunjin

Gece iki sularında yeonjundan gelen mesaj ile oturduğum pufların üzerinden kalktım.
Jeongin eve geldiğinden beri bahçedeydim.
Jeongin'e bunları yapmış olmam kalbimi sızlatıyordu, Onun o ağlama seslerini duyunca parçalara ayrılıyordum.

Ondan uzaklaşmak zorundaydım, bu hayatımda istediğim en son şey bile değildi. Sebeplerim vardı. Onu asla bırakmadım da.

Şu iki hafta ondan uzaklaşmaya çalışmak o kadar zordu ki, o gözlerindeki her kırgınlığı gördüğümde bunu yaptığım için kendime küfürler ettim.
Bana yaklaştığında ondan uzaklaştım, gece olduğunda onu yatağımızda tek bıraktım.
Ama her gece yanı başında onu öperek defalarca özür diledim.

Dış kapıyı yavaşça açtım ve eve girdim. Karşımda yeonjun vardı. Sessizce sinirli bir şekilde konuştu.
"Görüyor musun çocuğun ne hale geldiğini? Neden yaptın ki bunu ona? Umarım düzgün bir sebebin vardır Hyunjin yoksa cidden elimde kalırsın." Dedi.

Dediklerine cevap vermeyerek yanından geçtim. Koltukta yatmış olan jeongin'imin yanına gittim. Koltuğun yanına, yere oturdum.
Kendimi tutamayarak ağlamaya başladım.
Ağlamaktan gözleri şişmiş, dudakları kurumuştu.

Bir elimi saçlarına attım okşamaya başladım. Mis kokan saçlarına ard arda öpücükler bıraktım.
Bunu ona yaptığım için defalarca kendime küfürler ettim.
Şişmiş olan gözlerini öptüm. Bunları o uyanıkken yapamadığım için kendime olan sinirimi ve öfkemi tutamadım.
"Özür dilerim sevgilim" dedim her saniye.

Gözlerim bir anda sargılı olan eline çarptı. Hızla Yeonjun'a döndüm.
"Restorantda parmağını kesti... Günlerdir dalgındı zaten." Dedi

Jeongin'e tekrar döndüm. Özürler diledim, defalarca öpücükler bıraktım, güzel mavi saçlarını okşadım. Bırakmak istemedim ama yavaşça ayaklandım.

"Balkona geçelim" dedim.

Balkona ilerledi. Ben ise son kez eğilerek jeongin'im in dudaklarına öpücük bırakıp. "Seni seviyorum sevgilim, geri eskisi gibi olacağız söz veriyorum." Dedim fısıldayarak.

Ondan uzaklaştım ve balkona ilerledim.
Yeonjunun karşısındaki boş sandalyeye oturdum.
O kollarını bağlamış haklı bir sebep bekliyordu.

Derin bir nefes aldım.
"İki hafta önce. Daehwi yazdı..."
Dediğimde gözleri büyüdü sinirle konustu.

"Sikicem artık bu çocuğu, yeter. Herşeyin altından bu piç çıkıyor." Dedi.

"Buraya gelmiş, burada babasının şirketinin başına geçmiş. İlk başta yine salak salak konuştu, şirkette çalışmam için teklif sundu. Bende reddettim tabiki. Günlerce ard arda mesaj attı.
Son mesajlarda tehdit yağdırıyordu.
Onunla çalışacakmışım ve aynı zamanda onunla sevgili olacakmışım tekrardan. Böyle dedi bana.
Engelleyeceğim sırada tekrar bir mesaj attı.
Jeongin'le tehdit etti beni.
Eğer dediklerini yapmazsam Jeongin'e zarar gelecekti.
Konu Jeongin olunca iş değişti.
Kabul etmek zorunda kaldım.
Aynı şirkette çalışmaya başladım, gün geçtikçe tehditleri arttı. Jeongin'den uzaklaşmamı istedi, sonra ayrılmamı, bu evden taşınıp başka bir yerde kalmamı.
Hakkımda tüm olan şeyleri de biliyordu.
Ve bil bakalım kimden öğrenmişti?
Bu duruma gelmemizi sağlayan kimdi?"

Dedim.
Yeonjunun aklı karıştı, ters ters bakmaya başladığımda gözleri büyüdü..
"O değildir Hyunjin, yapmaz o bunu. Hem o önceden hoşlanıyordu daehwi'den."

Konuştum.
"Daehwi den hoşlandığı için bizi sattı. Benim hayatımı kararttı o Beomgyu.
Sonra buralardan siktir olup gitti. Herşeyimizi bilen tek kişi o, yüzümüze gülüp arkadan ne işler çevirmiş. Bütün herşeyi mahvetti, Daehwi ile bir şansı olmayacagini da anladı cekti gitti."
Dedim sinirle.

Derin bir nefes verdim
"Senden bir isteğim olacak" dedim

Ne Diyeceğimi bekledi.

"New York'a gideceksin değil mi?"
Diye sordum.

"Evet, bilet ayarlamaya çalışıyorum. Artık orada olacağım temelli." Dedi.

Kafamı salladım. "Jeongin de seninle gelse bir sorun olur mu?" Dedim..

"Birinin yanımda gelecek olması çok güzel olur da, Jeongin'i nasıl benimle gelemeye ikna edeceksin?"diye sordu.

"Sen ikna edemez misin? Şuan o burada tehlikede, seninle gelecek olması daha iyi."dedim.

"İyi de Hyunjin, sen ne yapacaksın tek başına? Jeongin'den nasıl ayrı kalacaksın? Hem onu da gördün, sana sımsıkı bağlanmışken onu ikna edemem. Bunu yapabilecek tek kişi sensin. O sadece seni dinler, sadece sen ikna edebilirsin."dedi

"Planlarım var, Daehwi'den tamamen kurtulabilmemiz için bunu yapmam, burada kalmam gerek. Bu yüzden Jeongin ile bir süre ayrı kalmaliyiz. O yurtdışında daha güvenli olacak, bende buradaki herşeyi halledip geleceğim."
Derin bir nefes aldım ve konuşmaya devam ettim.
"O zaman onunla konuşmam gerek, benimle inatlaşacak burada kalmak isteyecek. Açıklayacağım özet geçerek."

"Git konuş, çocuğu daha fazla belirsizlik içinde bırakma. Senin kendinden soğuduğunu düşünüp duruyor, ağlamaktan beter oldu çocuk." Dedi

Kafamı salladım sandalyeden kalktım.

Balkon kapısını açarak içeri girdim. Hâlâ uykuda olan ona yaklaştım. Eğildim, saçlarını okşamaya başladım.
"Jeongin'im... Sevgilim uyan hadi."
Seslenişim ile gözlerini yavaşça araladı.

Karşısındaki bana baktı gözlerini kırptı birkaç kez. Şaşkındı, beklemiyordu. İyice afallayarak yavaşça doğruldu. Oturur pozisyon aldı. Dizlerinin dibinde duran bana baktı.

Elini yanağıma koydu yavaş yavaş gözleri doldu.

Yanağımda duran elini tuttum.
"Özür dilerim Sakura'm"
Gözyaşları akmaya başladı. Elimi yanağına koyarak göz yaşını sildim.

"Beni terk ettin sandım" dedi titreyen sesiyle.

"Seni asla bırakmam güzelim. Söz verdim biliyorsun." Yavaşça ayaklandım ve yanına oturdum.

"Neden böyle birşey yaptın.."
Dedi sinirlenmeye başlıyordu. Cevap vermeme izin vermeden devam etti.
"aklımı kaçırdım ben hyunjin! Ya benden soğuduğun sandım, yanına yaklaştım belki derdini anlatırsın  diye ama sen paylaşma gereği bile duymadın, benden uzaklaştın. Neler hissettirdiğini tahmin edebiliyor musun! Deli oldum ben ya seni kafaya takmaktan. Şu iki hafta ne boktan bir halde olduğumun farkında mısın?" bağırmaya devam ediyordu gözyaşları da her saniye yenileniyordu.
Sıkıca sarıldım. Kendini bıraktı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Defalarca göğüsüme vurdu sinrini çıkartıyordu.

"Özür dilerim sevgilim çok özür dilerim. Sana herşeyi başta anlatmalıydim ama yapazmadım."

"Ne olduğunu şimdi anlat o zaman." Dedi burnunu çekerek.

Derin bir nefes verdim, ondan ayrılarak konuşmaya başladım. Anlattım herşeyi. Özet geçerek.

"...Yeonjun ile New Yorka gitmeni istiyorum güzelim, burada tehlikedesin"
Hâlen Dolu gözleriyle baktı , İtiraz edecekti, susturdum.

"İtiraz etmeyeceksin jeongin. Bunu ikimiz için istiyorum. Ben herseyi halledip gelicem yanına en kısa zamanda. Herşeyi halledeceğim söz veiryorum. Sadece bri süre ayrı kalmaliyiz güzelim."
İstmeyerek de olsa kabul etmek zorunda kaldı. Sonrasında ayrı kalacağımiz için dakikalarca ağladı.

Gün doğana kadar onunla ilgilendim. 
Kokusunu unutmak istemez gibi iyice içime çektim. Doya doya defalarca öptüm. Ard arda defalarca sevgimi aşkımı dile getirdim.
En son bribrimize sıkıca sarılarak uyuyakalmıştık. Gün doğduğunda ondan ayrıldım. Üzerini örtüp yattığımiz yerden kalktım.

Son kez öptüm, onu uyandırmayacaktım. Vedalari sevmezdim. Veda etmeden gidecektim. Bu son görüşmemiz olarak kalacaktı.

O günden sonra da ne eve gittim ne de hava limanına. Beni havalimanında beklediğine emindim ama yapamazdım gidip vedalaşamazdım.

sakura, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin