14

174 27 29
                                    

Jeongin

2 yıl sonra

New York'a geleli, Hyunjin'den ayrılalı tam tamına bugün iki yıl olmuştu. İlk zamanlar çok zorlanmıştım, onsuzluk yüzünden kendimi sürekli tehlikede hissediyordum, yemek yemiyordum, kimseyle konuşmuyordum, hep tedirgindim çünkü ben onunla huzurlu ve rahattım, onunla iyiydim. Zaman geçtikçe yeonjun beni toparladı onsuzluga alışmamı sağladı. Buraya da iyice alıştım.

Yeni bir dil ve yeni bir çevre edindim. Güzel bir işte çalışmaya başladım. Herşey çok iyiydi ama hyunjin'e olan özlemim hic dinmiyor çoğu gece onu düşünmekten uyuyamiyordum. Artık gelmesini istiyordum.

İki üç ayda bir konuşuyorduk bu durum her ne kadar kötü hissettirse de ona da alışmıştım. En son geçen hafta konuştum. Dediği en son şey "artık herşey bitiyor." Du.

Bugün jisung'un beni araması ile uyandım. Çalıştığım restorantda tanışmıştık jisung ve Minho ile. İkisi de sevgiliydi ve oldukça güzel bir ilişkiye sahiplerdi. Yeonjun, jisung, Minho ve ben bribrimize iyice alışmıştık. Onlarda herşeyi biliyorlardı hatta Hyunjin'le bile cok yakınlardı, hatta her Hyunjin'le konuştuğumda onlarda konuşmamızın içine edip araya giriyorlardi.

Bugün tatil günümüzdü o yüzden akşama kadar yatmak istiyordum ama diğerleri rahat bırakmıyordu. Tam uykuya daldım derken illa biri arıyordu.
Jisung'un aramasından sonra tekrar kafamı yastığa koydum bu sefer kapı çalmaya başladı.

Bağıra çağıra evin içinde küfürler ederek yataktan kalktım. Kapıyı açana kadar küfürler savunmaya devam ettim. Kapıyı açtığımda donup kaldım.

"Ben yanında olmayalı baya ağzın bozulmuş." Dedi gülümseyerek aylardır hasret kaldığım adam.

Kalp atışlarım hızlandı yavaştan titremeye başladım. O ise kollarını bana açtı.
Hiç düşünmeden hızlıca boynuna atladım.
Sıkıca ellerini belime sardı. Kafami boynuna gömdüm unutmakta olduğum kokusunu tamamen içime çektim ve ağlamaya başladım. Çok özlemiştim.

O da aynı şekilde kokumu içine çekiyordu boynuma öpücükler bırakıyordu.
Elimi kestirmiş olduğu mavi saçlarına attım. Benimkiler de sarı olmuştu.
Bribrimizi o kadar çok sıkıyorduk ki yakında kemiklerimiz birbirine girecekti.

Kısa bir sonra ayrılarak alnımı alnına yasladım. Yüzümü elleri arasına aldı gözyaşımı silip gözlerimi öptü.
"Çok özlemişim" diye fısıldadı.

Sonra gözlerini gözlerime kilitledi. Dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Benim tebessümumde büyüdü.
Mesafemiz kapandı. Dudaklarını dudaklarıma kapattı. bir eli yanağımdayken diğer eli belime indi.
Alt dudağımi dudakları arasına aldıgi sırada bende üst dudağını aldım.

Boynundaki kollarım sıklaştı vücutlarımiz tekrar birbirine yapışmıştı. Bir anda araya dilde eklendi. Dillerimiz bribrine dolandığı anda sırtım soğuk duvara yaslandı. Kapının önündeydik, merdivenlerden ses gelmesine rağmen umursamıyor birbimziden ayrılmıyorduk. Öpücük seslerimiz yankılanıyordu. Yavaşça içeri doğru ilerleyeceğimiz sırada koca çığlıklar koptu.

Dudaklarımız yavaşça birbirinden ayrıldı nefeslerimizi düzene sokmaya çalışıyorduk ve hala cok yakındık. Az önceki çığlık sesleri asansörün kapısında duran jisung, minho ve yeonjun üçlüsünden gelmişti.
Şokla bize bakmaya devam ederken Hyunjin bavulunu alıp beni içeri sürükledi. Kapıyı da onların üstüne kapattı.

Ardından beni kapı ile arasına aldı. Kaşlarımı çattım. "Kapıyı niye kapattın?" Yaklaşarak yanağıma öpücük bıraktı ve konuştu.
"Onlar kendilerine gelene kadar devam edebiliriz bence" tekrar yaklaştığında kıkırdamaya başladım ve kapı ile arasından çıktım.

sakura, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin