10

208 33 23
                                    

Jeongin


Kayıktan inmiş tekrar geldiğimiz yere dönmüştük yağmur hızlandığından bir ağacın altında taksinin gelmesini bekledik, orman yolunu bisiklet ile dönemedik.

Dakikalar sonra taksi geldiğinde hızlıca bindik. Hyunjin'in evin adresini soylemesini beklediğimde o başka bir adresi vermişti.
"Eve gitmeyecek miyiz?" Diye sordum.

"Hayır sevgilim son sürprizimi daha görmedin." Dediğinde kalbimin çarpıntısına engel olamadım. Gülümsedim ona. Kolunu omzuma kattı Beni yavaşça kendine yaklaştırdı bende Kafamı omzuna yasladım.

Yorgunluktan iyice mayışmıştım. Gözlerimi kapattım.

.
.

Yarım saat sonunda Hyunjin beni uyandırdı. Gelmiştik taksiden indiğimizde işlek bir caddedeydik. Hyunjin elimden tutup beni kaldırıma çekti. Yeni uyandığımdan tam ayık değildim. Yalpalıyordum.

Taksi gittiğinde Hyunjin ile yürümeye başladık. Caddeden direkt ara sokağa saptık. Bir süre yürüdük ıssız sokakta ilerliyorduk, hava kararmış ve soğumuş sokak lambaları sayesinde ilerliyorduk.

"Hyun, hava çok soğudu hediyen neyse göstersen mi artık?" Diyerek mızmızlandim.

"Az kaldı güzelim, şu ilerki sokaktan dönünce göreceksin hediyeyi." Dedi.

Beraber yürüyerek bahsettiği sokağa döndük. Burada ne hediye gösterebilirdi ki diye düşündüğümde beni bir evin bahçesine çekti.

"Hyun napiyorsun! Başkasının bahçesinde ne işimiz var?" Dediğimde beni duymayıp çekiştirmeye devam etti.

Bahçede dolaşmaya başladık. Arka bahçeye geçtiğimizde gözlerim kocaman açıldı bahçenin organizesi o kadar güzeldi ki ışıklı ledler, puf koltuklar, kiraz ağaçları ile donatılmış, pespembe gözüken kiraz çiçekleri o kadar güzeldi ki.

Beni sürüklemeye devam ederek puflara oturmamı sağladı.
Kendisi de yanımdaki pufa oturdu. Ben ağzımı açıp tekrar konuşacakken kendisi öncelik etti.
"Yeni mekanımızı beğendin mi?" Bana döndü.
"Artık her anımızı burada biriktirecegiz."
Dediğinde gözlerim açıldı.

'nasil yani' der gibi baktığımda gulerek kafasını salladı.
"Evet, burası artık bizim evimiz."
Mutluluktan gözlerim dolmaya başlamıştı. Mutlulukla ona yaklaşarak sıkıca boynuna sarıldım. O da beni belimden tutarak kucağına yerleştirdi. Sonra o da sarıldı.

O kadar mutluydum ki, artık bir evimiz vardı. Beraber yaşayacağımiz, beraber çok güzel anılar biriktireceğimiz. En son sardığım kollarımı çözüp ayrıldım.
Benim mutluluğuma gülümsediğini görürken gözlerim dudaklarına kaydı. Evet mükemmel bir gülüşü vardı. Herşeyi mükemmeldi. Bana karşı yaptığı her hareket özeldi. Bana gülümsemesi, benimle ilgilenmesi, benim için büyük adımlar atması.

Ellerimi yanaklarına yerleştirip tekrar dudaklarımızı buluşturdum. Birden belimdeki elleri sıklaştı ve karşılık vermeye başladı. Yanaklarındaki ellerimi tekrar boynuna doladım. O üst dudağımı emmeye başlarken bende onun alt dudağını kaptım. Belimdeki elleri harekete geçti. Beni kendine daha da yaklaştırarak tam kasiklarinin üzerine oturttu. Bu sırada araya dilde dahil oldu. Kalp atışlarım son derece hızlıydı, dışardan duyulduğuna tamamen emindim. Ellerimi saçlarına çıkarttım yavaş adımlarla. O ise ellerini yavaşça tişörtümden içeri sızdırmaya başladığı sırada nefes almak için dudaklarımızı ayırdım.

Rahatsız olduğumu düşünerek ellerini tişörtümun içinden çıkararak eski yerini aldı. Alnımı alnına yasladım ve neefeslemeye devam ettik.

"Seni seviyorum" diyen bu kez bendim.
O da biraz değiştirerek "Sana aşığım" dedi.
Dudağıma minik bir öpücük bırakarak.
"Hadi bakalım" dedi. Beni kucağından kaldırarak.

sakura, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin