3. Bölüm:Bir Şeylerin Farkına Varmak

43 31 0
                                    

Gerçeği öğrendiğimiz tam olarak 1 yıl oluyor. Artık bazı şeylerin farkına varmaya başlamıştık.
"Bence öğretmenler artık biliyorlar" dedim kafamı ellerimin arasına alarak. "Bence de " dedi grubumuzun en sessizi Draven. Draven bizden 3 sene sonra yetimhaneye gelmişti ve her şeye karşı biraz temkinli davranırdı.
"Güvenliği bir şekilde anlatabiliriz ama sonrasında ne yapacağımız hakkında en ufak bir fikrim yok" dedi Krone. Anya elini kaldırıp "Beni de ekleyin " dedi.
"Kütüphanede coğrafya kitabı var mıdır?" Dedi Logard. Başımı saklamakla yetindim. Tam konuşmak üzere iken beden öğretmenimiz yanımıza geldi. "Gelmeniz gerekiyor bu sefer gerçekten bittiniz" dedi kızgın bir ses tonuyla. Anya'ya dönüp sırıttım "bizi çağırıyorlar neden acaba?".
Müdürün odasına gittik. Güzel bir azar yedik. Müdürün odasından çıktığımızda müdürün söyledikleri çok umrumuzda değildi. Bir çok kez müdürün odasına gitmiştik. Kameraları yanlışlıkla kırdığımızda gerçi pek yanlışlıkla olmamıştı ama biz öyle kabul ediyorduk, bizden 1 sınıf büyük olan öğrencilerle kavga ettiğimizde, dışarısını görmek için yetimhaneden kaçtığımızda ki buda çok uzun sürmemişti kaçtıktan yarım saat sonra yakalanmıştık ve daha birçok kez.
Derse her zaman ki gibi geç gittik. Artık öğretmenler alıştıkları için bir şey demiyorlardı bizde bir şey demeden yerinize geçiyorduk.
Dersimiz coğrafyaydı Logard'a döndüm. "Coğrafya kitabı sorabiliriz belki". "Olabilir" dedi ve eliyle önüme bakmamı işaret etti.
Önüme döndüm öğretmenimiz karşımda dikilmiş ve kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. "Sorun nedir?" Dedim öğretmene bakarak. Siyah saçını kulağının arkasına alarak konuştu "Dersim'de konuşulmasını istemiyorum eğer dinlemeye niyetiniz yoksa" kapıyı işaret etti "dersten çıkabilirsiniz" dedi ve arkasını dönüp tahtanın yanına geçti.
Bende kaşlarımı çatarak Anya'ya döndüm ve öğretmeni taklit ederek "dersten çıkabilirsiniz " dedim. Anya güldü.
Dersin bitmesine on dakika vardı ve bana on asır gibi geliyordu. Tuvalete gitmek için izin aldım. Tabi hemen izin verdi,dersten çıkartmak için fırsat kolluyordu sonuçta.
Tuvalete yolumu uzatarak gittim. Müdür yardımcısının odasının yanından geçerken içeriden müdür ve müdür yardımcısının tartışmasını duydum.
Daha net duymak için kapıya yaklaştığımda ne hakkında konuştuklarını anladım. Kalplerimiz hakkında konuşuyorlardı. "Kalpler olgunlaşmadan dediğini yapamayız bunu neden anlamıyorsun!?" Dedi müdür. Müdür yardımcısı derin bir iç geçirerek "yinede satabiliriz sende bunu anlamıyorsun!" dedi ve yürümeye başladı. Topuklu ayakkabısının sesini işitmemle kayıp eşya dolabının yanına saklandım ve geçmesini bekledim. "Offf,off bıktım şu öğrencilerin kalplerinden" dedi sesinden sinirli olduğu belli olmuyordu.
Geçtiğinde derin bir nefes aldım. Tuvalete gidip işimi hallettikten sonra biraz oyalayıp sınıfa gittim. Kapıyı açtım ve öğretmenin kızgın suratıyla karşılaştım. "Geç ,yerine" dedi bana Krone'nun yanındaki yerime oturdum.
Ders bittiğinde Logard'ın yanına gittim. "Bir haberim var,gelin çocuklar!". "Kalplerimizi satmak için almışlar ve olgunlaşmasını bekliyorlarmış " dedim. "Bende" dedi Logard sırıtarak elindeki coğrafya kitabını göstererek "bende coğrafya kitabını buldum. "Sadece bulunduğumuz konumu bulmamız gerekiyor". "En önemli şeyi bilmiyoruz çıksak da ne yapacağız " dedi Krone.
"Öğretmenlere sorsak" dedim bir umutla "onlar da söyleyecekler sanki " dedi Krone. Göz devirdim ve diğerlerine döndüm "ee sorucakmıyız?" Hevesim biraz da olsun kırılsa da. "Deneyelim bakalım" dedi Anya. Sınıftan çıkıp öğretmenler odasının kapısına gittik. "Hangi öğretmene soracağız " dedi Draven. "Tabi ki bizi en çok seven öğretmene" dedim sırıtarak. "O zaman" Logard "biyoloji öğretmenine soruyoruz" dedi ve gidip biyoloji öğretmenini çağırdı.
"Efendim çocuklar". "Öğretmenim" dedim elindeki coğrafya kitabının harita kısmını açarken "biz şu anda neredeyiz" dedim "araştırma yapmamız gerekiyorda" dedi Draven. Bir an tereddüt ettikten sonra parmağıyla bir adayı işaret etti "burada,Royal Adası'ndayız" dedi. "Teşekürler" diyerek kütüphaneye gittik.
Hepimizin aklında bir soru vardı. Kimse konuşmayınca sessizliği bozarak konuştum "acaba yalan söylüyor olabilir mi?" Dedim.

Kırılgan KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin