Yazarın anlatımı ile...
Şuanda günün, zamanın, boş düşünselerin ve insanın içindeki dalgalı denizlerin hiç bir önemi yoktu. Önemli olan insanın yuvasıydı ve bazılarının yuvası yıldızlardı...Melisa, gökyüzünde kutup yıldızının yanındaydı. Gökyüzünde ki en parlak yıldız oydu. En büyük ışığı ona vermişti çünkü...
Bir yıldız vardı. Her ağladığınde ona gidiyordu. Üzerinde uzanıyordu ve uzayın yer çekiminin olmaması sonucu göz yaşlarının uzayın derin boşluğunda uçup, yok olmasını seyrediyordu. Aynı onu terk eden ve ihanet eden insanların gidişini izlediği gibi...
İlk bu yıldıza geldiğinde dünyadan kuzey yönünde gelmişti. Daha sonrasında binlerce defa geldi. En sonunda her şey bitti. Bu yıldızının yanına tekrar geldiğinde ismini kutup yıldızı koydu. En büyük ışığı ona verdi daha sonrasında da, çünkü o kendi ışığınıda bu yıldızdan almıştı..."Naber? Görüşmeyeli çok oldu! " diye sordu neşeyle Yıldız, cevap veremeyen ama, en sevdiği ve tek psikoloğu olan bir yıldıza. Daha sonrasında en içten gülümsemesi ile her zaman ki gibi yıldızın üzerine yattı. Ama busefer mutlulukla.
Aradan çok geçememişti. Daha dün soluyarak uyuduğu kokuyu yine soludu aniden. Düşündü, bu Gece Tanrısı ydı.
"Ne oldu, Gece? " dedi kalkamadan yıldızın üzerinden.
"Yıldızlarda gecenin içinde, Yıldız. " diye cevapladı Gece.
"Yanılıyorsun. Yıldızlar sadece gecenin karanlığında ışıklarını yayabiliyorlar. Yıldızlar tüm bu gördüğün ve göremediğin her şey gibi evrenin, en güzel parçalarından biri. " Herkes güneş olmak istiyordu,yıldız değil. Oysa güneşte bir yıldızdı. Isı ve ışık yayayabilenler yıldız değil miydi? Ayrıca Yıldız, yıldızları yönetebiliyor olduğu için üzerine yatabilirdi. Bu yıldızların sıcak olmadığını engellemezdi.Aldığı cevap karşısında, Gece hiç bir şey söylemedi. Sadece Yıldızı izledi.
"Yıldızlar... " diye düşündü Gece,
"Yıldızlar, aynı onun gibi aydınlık ve sıcak."
...Herkes umrunda değildi şuanda Gece nin, belki yapacak birsürü işi vardı ama onun için en önemli işi Yıldız dı. Ve onu izlemek.
Yıldız sonunda gözlerini Gece
nin gözlerin çevirdi. Yıldızın üzerinden kalktı.
"Yapacak işin yok mu? "
Var ama en önemlisi sensin, diyemedi Gece. Yalan atmayı sevmiyordu oysa;
"Yok. "
"Hmm, senin gibi birinin işinin olmaması nadir şeylerden biri ne oldu anlat bakalım. " dedi düşünceli bir sesle Yıldız.
Gece yine, sen kalbimde doğdun diyemedi. Hala yalan atmayı sevmiyor olsa bile;
"İzinliyim. " dedi üst üste gelen yalanlara bir tane daha ekleyerek. Daha sonrasında Yıldız ın yanından ayrıldı. Şimdi gün bitene kadar Yıldız ı ve güzelliğini düşünebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİGHT of the STAR
RomanceOnların yıldızları ve gecesi renkliydi. Bu bazen acının bazen neşenin rengiydi. "Yıldızları avuçlarımın içine aldım ben, gece zaten yanımda." Yıldızlar gecenin öpücüğüydü. Bazen dudaklarda bazen ise karanlıkta. Yıldız Tanrıça'sına Yıldız ismini k...