Dear international readers, you can read our story translated to your language from the "translate" option of Google Chrome. Please don't forget to login to wattpad and add comments about our story.<3
Herkese merhabalar! Beklediğimizden daha kısa sürede beklediğimizden daha uzun bir bölümle karşınızdayız.❤️🔥 Neredeyse 16 bin kelime oldu, anladık ki biz kısa bölüm yazamıyormuşuz arkadaşlar:) Önceki bölümün yorum sayısı bizi çok mutlu etti. Bu bölümde de her sahneye özel yorumlarınızı heyecanla bekliyoruz.💫
Herkese iyi okumalar!🫶🏻
Bölümün şarkısı: Sia - Fire Meet Gasoline
-satürn & rana :) 👭🏼
***
Kenan
Bu hayatta tek bir pişmanlığım vardı. O da bana yetiyor ve artıyordu zaten. Her güne uyandığımda ve her aynaya baktığımda da pişmanlığımı ilk günkü gibi tekrar tekrar yaşıyordum. Bu yüzden yanına yaklaşacak bir durum daha yaşamayacağımı düşünürdüm hep. Ta ki dün geceye kadar.
Bana içini hiç olmadığı kadar açmış, karşımda savunmasız görünmekten korkmamış ve yaralarını benimle paylaşmış olan Leyla'yı teselli etmek, ona iyi gelmek istemiş ama en sonunda onu öpmekten kaçmıştım. Hem de o bana öyle bakarken. Elimi öyle tutarken.
Korkmuştum; sonrasında verebileceği tepkilerden, hiçbir şeyin eskisi gibi olmamasından, ona o kadar yaklaşırsam sonunda uzaklaşmak zorunda kalmaktan, ona kavuşmuş illüzyonuna kapılıp aslında sonsuza kadar kaybetmekten...
Onunla öylesine bir şey yaşama düşüncesini sindiremiyordum. Onu öylesine öpemezdim, ona öylesine bakmıyor ve ona öylesine de dokunmuyordum zaten. Hepsinin anlamı bambaşkaydı benim için. Leyla'ya hissettiğim şeyler anlık kapılmalarda harcanamayacak kadar güçlüydü. Bu yüzden şu anda kapısının önünde gelmesini beklerken çok korkuyordum.
Ne tepki vereceğini, nasıl davranacağını kestiremiyordum. Dün ben giderken fark ettirmemeye çalışsa da içimi aydınlatan gözlerindeki hayal kırıklığını görmüştüm. Bu yüzden de kendimi asla affetmeyecektim. Evinin kapısından çıktığım andan şu ana kadar tek damla uyku uyumamıştım. Aklım sadece o anı baştan yaşıyor ve sonucuna sinirleniyordu. Kendimi zorlayarak derin bir nefes aldım. Belki de özür dilemeliydim. Ama ne diyecektim ki, seni öpmediğim için ben dünyanın en aptal insanıyım. N'olur telafi etmeme izin ver mi?
Leyla
"Ben dayanamıyorum, yok yani bu cinsel gerilim Kenan'ın yanında nefes bile alamamama sebep olacak neredeyse. Benim acil bu adamla öpüşmem lazım." dedim saçlarımı toplayıp kaşlarımı çatarken. Kendimi ilk defa libidosunun farkına varmış ergenler gibi hissediyordum ama umurumda değildi. İnkar edebilecek noktayı çoktan geçmiştim.
Şebnem "Öpüşmem lazım ne kızım, liseli misin sen? At yatağa işte ilk günden beri diyorum bu uyumu harcama diye." diyip göz kırptığında başımı iki yana salladım.
"Olmaz öyle şey Şebnem, o kadar uzun boylu değil geri dönüşü olmayan bir adım atamam. Ya şu rüya yüzünden oldu hepsi zaten..." dedim. Aklım o rüyayı gördüğümden beri hep aynı yere kayıyordu.
"Ne rüyası? Sen erotik rüya mı gördün Kenan'la ilgili?! Ve şimdi mi söylüyorsun? Bütün detayları istiyorum!" dediğinde tiz sesle bağırmasına Miray'la yüzümüzü buruşturduk.
"Detay falan yok. Keşke erotik olsaydı da değseydi çileme. Yaklaştık yaklaştık birbirimize temas ede ede... Ama bir türlü öpüşemedik falan işte aklımı kaçırdım, ondan beri iyice fena oluyorum her yakınlaştığımızda. Muhtemelen yiyecek gibi bakıyorum zaten, korkup kaçmaması mucize." dedim. Kenan'ı normalde de beğeniyordum evet, herhangi bir kadının Kenan gibi bir adamı beğenmemesi imkansız gibi bir şeydi bence zaten. Ama ben artık Kenan'ı sadece beğenmiyordum. Kenan'ı tatmak istiyordum. İpler de burada kopuyordu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı
Romans"Leyla..." diye mırıldandığında onu daha iyi duyabilmek için yatakta kayıp yanına yaklaştım ve elimi yanağımın altına koyarak uzanır pozisyona geçtim. "Efendim?" dediğimde gözleri yine beni mekandan soyutlamak istercesine derinleşmişti. "Her yerde s...