9. Bölüm - Sıfır Noktası

1.3K 46 268
                                    

Dear international readers, you can read our story translated to your language from the "translate" option of Google Chrome. Please don't forget to login to wattpad and add comments about our story.<3

Herkese merhabalar! 💃🏻

Yeni kapağımızı beğendiniz mi? ❤️‍🔥

Sizleri ve LeyKen'imizi çok özledik. Önceki bölüme verdiğiniz tepkileri okuyup sizinle ses odasında LeyKen konuşmak paha biçilemezdi.🤍 Bu bölüm daha olaysız ve sakin olsa da Leyla ve Kenan'ın duygu dünyasına daldığımız, yazarken çok keyif aldığımız bir bölüm oldu. Umarız siz de beğenirsiniz ve güzel yorumlarınızı eksik etmezsiniz.💫

Herkese iyi okumalar!🫶🏻

Bölümün şarkısı: Taylor Swift - Death By A Thousand Cuts

-satürn & rana :) 👭🏼

***

Leyla

"Böyle mi? Sahne?" diye sordu sık nefesi dudaklarıma vururken.

"Hı hı..." diye mırıldandım gözlerimi açmadan. Kirpiklerimiz birbirine çarptığında yüzümü sonunda uzaklaştırdım ve gözlerimi kırpıştarak açtım. "Böyle gibi... Yani Efekan'ın böyle öpüşebileceğini sanmıyorum da..." derken gözlerinden çıkan alevin beni kül edeceğini sandım.

Sertçe yutkundu, bir şey söylemeden yavaşça belimdeki elini uzaklaştırdı ve bir adım geri attı. Yine de hala vücudunun sıcaklığını duyacak kadar yakındım. Gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum. Çenesi kasıldı, gözlerim göğsünün hızla inip kalkışına kaydı. Biraz daha burada durursam tekrar üzerine atlayacaktım ve sonra durabileceğimi sanmıyordum. Ben yapmasam bile onun da aynı şeyi yapabileceğini hissediyordum. Aramızdaki gerilimin gözle görülür hale geldiğine yemin edebilirdim.

"Sahne, çağırıyorlar galiba..." diye bir şeyler mırıldanıp apar topar kendimi karavandan dışarı attığımda soğuk hava cayır cayır yanan yüzüme vurdu.

Kenan'la bir kere öpüşmenin içimdeki ateşi söndüreceğini sanmıştım ancak aksine daha da harlamıştı. Saçlarımı geri atıp bu havada terlememek için elimi yüzüme doğru sallarken set alanına yürüyordum. Kalbim sanki vücudumun her yerine yayılmış, beni tüm hareketliliği uzaktan izliyormuşçasına etrafımdan soyutlayacak kadar güçlü atıyordu. Odaklanabildiğim tek şey kalp atışlarımdı. Normalde her daim iki adım arkamdan gelen gölgemin karavandan çıktığını duymamıştım. Arkama bakmaya da korkuyordum. Ya benim kadar etkilenmiş ve afallamıştı ya da yaptığım ve söylediğim şeylerden sonra şoka girmiş, o yüzden çıkmıyordu. Hangisi daha kötüydü karar veremiyordum.

Çekim alanına geldiğimde bir anda karşıma çıkan Serap "Bütün rujunu dağıtmışsın Leylaa!" diye cırladı ve hemen bel çantasından çıkardığı malzemelerle makyajımı tazelemeye başladı. Bomboş bakışlarla donakaldığımı fark etmiş olacak ki durup "İyi misin sen?" dediğinde arkadan yaklaşan ayak seslerini duydum ve yutkundum. Serap bir arkama bir yüzüme ve ruju dağılmış dudaklarıma baktı. Gözleri kocaman açıldı ve "Oha..." diye fısıldadı. Bir an önce sahneye yetişmemiz gerektiğini hatırlayarak hipnoz olmuş gibi bakan gözlerinin önünde parmağımı şıklattım ve tepkisini gizlemesi için gözlerimi belerttim. Kenan'ın birkaç adım arkamda duran varlığı tekrar yüzüme ateş basmasına sebep olmuştu. Bundan sonra hep böyle mi hissedecektim? Büyülemiş miydi öpücüğüyle bu adam beni?

***

Kenan

Aptaldım. Dünyanın en aptal insanıydım. Çünkü eğer öyle olmasaydım aşık olduğum kadına karşı koyamayıp onu öpmemin üzerinden bir saat geçmeden onun başkasıyla öpüşmesini izliyor olmazdım. Aptalın tekiydim.

İki YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin