Dear international readers, you can read our story translated to your language from the "translate" option of Google Chrome. Please don't forget to login to wattpad and add comments about our story.<3
Herkese merhabalar! 🫶🏻
Sürprizzz!💃🏻 İki Yabancı tarihinin en uzun bölümüyle karşınızdayız:) 21.300 kelimeden daha uzun, inanabiliyor musunuz?❤️🔥 Ve bizim için İki Yabancı tarihinin en sevdiğimiz bölümü oldu. Normalde hiç yaptığımız bir şey değil ancak bu bölüm belli bir yorum ve oy seviyesine ulaşmazsa LeyKen'e veda ediyoruz... Şaka şaka:) Ama lütfen bu kadar emeğimizden sonra bizi kırmayın, bölümün bu kadar erken gelmesinin ve böyle uzun olmasının şerefine beğendiğiniz her paragrafa yorum bırakırsanız çoook mutlu oluruz. Sizin ilacınız yeni bölümü, bizimki yorumları okumak, hepimizin ilacı LeyKen.❤ Bu özel bölüme tepkilerinizi heyecanla bekliyor olacağız.🫂
Herkese iyi okumalar!😍
Bölümün şarkısı: Arctic Monkeys - I Wanna Be Yours
-satürn & rana :) 👭🏼
***
Kenan
Arabadaydım. Leyla'nın setine gidiyordum. Ama yanımda Leyla yoktu. Onun yerine ağır parfümü tüm arabayı dolduran ve ben teklifini kabul ettiğimden beri saçma sapan bahanelerle benimle iletişime geçmeye çalışan Bade vardı. İçinde bulunduğum durum çok yanlıştı, çok çok yanlıştı.
İlk planlamanın özgüveniyle kabul ettiğim bu iş daha sonra geçen her saniye omuzlarımda bir yük gibi hissettirmeye başlamıştı ve artık Leyla'nın bana vereceği tepkiden daha çok korkuyordum. Belki de daha fazla kızamaz diye düşünmek hataydı. Zaten ben Leyla söz konusu olunca mantık çerçevesine sığan herhangi bir şey yapıyor muydum ki?
"Kenan Bey..." diye gelen sesle kendi düşüncelerimden ayrıldım. Aramızda hala bu resmiyeti korumak istediğimi söylemiştim telefonda konuşurken ancak açık konuşmak gerekirse Bade'nin bunu söylerken kullandığı tonda beni daha çok rahatsız eden bir şey vardı. Garip bir aşırılık gibi. "Çok mutluyum benim korumam olduğunuz için tabii ki ama merak ettiğim bir şey var. Neden Leyla ile çalışmıyorsunuz artık?" Size ne, demek istedim. Kibarlığı ve profesyonelliği kenara bırakabilseydim söyleyeceğim tek şey bu olurdu ama benim kiminle çalıştığım önemli değildi. Bade'den daha kötülerini görmüştüm, yine de çizgimi bozmamıştım.
"Bu özel bir mesele." dedim direksiyonu istemsizce sıkarken.
"Ne kadar özel?" Tekrar ediyorum, size ne.
"Çok özel, Bade Hanım." derken ona yan bir bakış atmıştım.
"Yani son zamanlarda size biraz sinirli gibi görünüyordu. Beni yanlış anlamayın ama Leyla zaten zor bir insandır. Sette de öyle. Siz iyi daya-" Aniden şimşek çakmış gibi kaşlarımı çattım. Leyla'yı kötüleyebileceğini nasıl düşünürdü? Ne hadle? Üstelik de bana, sadece aklındaki hayaliyle bile içindeki duyguları tutmakta zorlanan bana.
"Bade Hanım, daha sete ayak basmadan bu işi iptal etmemi istemiyorsanız bana Leyla ile ilgili herhangi bir yorum yapmamanızı tavsiye ederim. Özellikle de ondan iyi bir şekilde bahsetmeyecekseniz..." dediğimde beklemediği çıkışımla afalladı. "Ayrıca Leyla benim bugüne kadar çalıştığım en uyumlu ve en düşünceli insandı. Ki ben çok kişiyle çalışma fırsatı elde ettim, neredeyse her sektörden. Set kaosu içinde herkese çok iyi geldiğine ve herkesin onu ne kadar çok sevip ona saygı duyduğuna haftalarca en yakından şahit oldum. Herkesin işini nasıl kolaylaştırdığını bizzat gördüm." Yeni müşterim için aynı cümleleri kuramazdım. Kaprisli biri olduğu yüz kilometre öteden görülüyordu zaten. "Size de daha dikkatli gözlem yapmanızı öneririm. Bilmem anlatabildim mi?" diye sormamla ona döndüm. Oturduğu koltukta sinmiş ve kaşlarını çatmıştı. Bir sürelik sessizliğin ardından onay verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı
Romance"Leyla..." diye mırıldandığında onu daha iyi duyabilmek için yatakta kayıp yanına yaklaştım ve elimi yanağımın altına koyarak uzanır pozisyona geçtim. "Efendim?" dediğimde gözleri yine beni mekandan soyutlamak istercesine derinleşmişti. "Her yerde s...