Eve geldiğimde kendimi direkt yatağa atmıştım. Yorucu ama güzel bir gündü, tabi en son gördüğüm şemsiye veren kız aklımda kalmıştı. Kolay etkilenen bir insan değilimdir ama baskın insanlar beni kendine çok çekmiştir hep. Ha birde bakışları unutmazsak.
-Sabah 09:00-
alarma söverek uyanıp zar zor giysilerimi giydim, evden iki üç şey atıştırdıktan sonra hemen şirketin yoluna koyulmuştum. Şirketin önüne geldiğimde otomatik kapıdan girerken birden önüme bir kız geçti, bu aşırı tanıdık bi kokuydu. Arkasına döndüğünde bunun dün ki gördüğüm kız olduğunu fark ettim. Kalp atışlarım hızlanırken "sen dün şemsiye verdiğim kız değil misin?" bana soru sorunca elim ayağıma dolaşmıştı. "evet benim şemsiye evde kaldı yarın getiricem kusura bakmayın" Hiç gülümsemeden asansöre doğru yürüdük beraber.
Şirket çok büyük olduğundan kat sayısı da fazlaydı. ikimiz varken yanıma bakarak üstünde ki karta baktım. "Zümra-Genel ceo" Gözlerim açılırken bana dönüp "ilgini mi çektim niye öyle bakıyosun" önüme dönüp aşırı utanmıştım. Kötü bir özelliğim utanınca yanaklarım kızarırdı fena derecede. "Şey ben dün yeni geldim de sizden bahsediyorlardı isminizin yanında ceo yazısı görünce şaşırdım" yanıma bir adım atıp "O zaman artık alışmalısın bana" diyip asansörden indi. Benim olduğum katın bi altında indi ofis işlemlerinde işi vardı sanırım kendi odasında değildi.
Masama geldikten sonra Evrakları dolduruyordum, uyku bastırmıştı gözlerim kapanıyordu. Ayaklanıp kafeye uğradım. "Merhaba caramel macchiato alabilir miyim?" Çalışana parayı uzattıktan sonra kahveyi bekledim. Kafenin diğer yanı farklı bir odaya bakıyordu. O sırada gözüme tanıdık bi sima belirdi, ceo. Bir adamla konuşuyordu ama çok ciddiydi, her zamann ki gibi.
Birden onu izledim. Çalıştığım şirketin ceosuna tutulmam kadar kötü birşey yoktu. Maskülenimsi durduğu için belki diye düşündüm, ki olsa bile bana bakmazdı. Düşüncelerimle izlerken birden gözleri beni buldu. Şakasız 5 saniye kadar bakıştık ve geri çektim gözlerimi utanıp. "Kahveniz hazır" kahvemi alıp hızlıca işime döndüm.
Utanıyordum nedensizce, sadece kokusundan ve bakışlarından etkilenceğimi tahmin edemezdim. Acaba onun altında olmak nasıl histi, o ince elleriyle beni kavraması gibi. Cinsel dürtülerim devreye girmişken uyarılmamak için işime koyulmuştum hemen.
-İş çıkışı-
İşlerimi nihayet tamamlamıştım. O kadar yorulmuştum ki belim felaket ağrıyordu. Bugün baya işim vardı ve mesaiye kalmıştım, sonucunda tek ben vardım bizim katta. Eşyalarımı toplarken ceonun elinde telefonuyla bizim kata geldiğini fark ettim.
"Bak bana aynısından getirmen lazım parasını anında vereceğim" bunu söylerken kimse yok zannediyordu, beni görmeden önce tabi."kapatıyorum haberleşiriz" Yanıma adımladı yavaşça. "Mesaiye mi kaldın" Gözlerini dikmişti gözlerime. "evet tüm evrakları hallettim tabi sizin kontrolünüz de olurs-" demeden dibime girdi. Hafif yukardan bakıyordum, benden uzundu. "Kontrolümde berrin"
üstümde ki ismim yazılı karta bakarak konuşmuştu. "neden her fırsatta beni dikizliyorsun sen" bir adım geri gittim, kalbim duracaktı neredeyse. İçimde ki korku ve panikti."Dikmiyordum sadec-" tekrar dibime gelip elini çeneme tutarak kaldırdı hafif. "farkındayım bana ilginin, ilk günden başarmışım demek. Senden üstün olduğumu unutma bakışlarına çeki düzen vermelisin" Gözlerim dolmuştu nedense. Onu tanımıyordum bile ama garip bir şekilde yoğun enerjisi vardı.
"Özür dilerim daha olmaz" dedikten sonra geri çekildi. Fakat birden gözlerini eteğime indirdi, ordan sonra da göğüs kısmıma. Baktıktan sonra arkasını dönüp gitmişti. Azarladıktan sonra bu şekil bakması garipti. Moralim bozuk olarak şirketten çıkmıştım.
Ehhe bölüm sonu. Fena bir şekilde devam ediyorum. Oylamayı unutmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belalı ceo [GxG]
Teen FictionŞirketin Ceosu vardı oldukça seksi, havalıydı. Arkasında sakladığı gizemle onu çözmeye çalışırken başladı tüm hikayem. -18 Yaş ve üzeri. -Argo ve cinsellik bulunur.