Eli ile sağ yanağımı okşadı. Gerçekten böyle şevkati birinden görmeyeli bayağı zaman olmuştu. Sanki yirmi yedi yaşında değil de, sekiz yaşındaki bir çocuktum, öyle hissettiriyordu bana. Dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu ve üzerimi geri toparladı...
HERKESE SELAM! Ben Melike. Geçen sene aklıma gelen kurgumu, amatörce, bu sene yazıya döküyorum. Bastırmayı düşünmüyorum, eğlencesine yazıyorum.
Bölümlerim 1000-1300 kelime arasıdır.Umarım ilk kitabımı beğenirsiniz.
Teşekkür ederim şimdiden 💖
Karakterler:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karakter eklemesi oldukça güncelleme yapacağım.<3 ...
Yağmur dışarıda koşuşturan insanlara inat son hızı ile yağıyordu. Çoğusu arabalarında, sıcak akan havanın tadını çıkarırken, bazıları ise alelacele evlerine koşuyor veya bir tente altı bulmaya çalışıyordu. Tabii bu dünyada şanssız kesim de vardı. Yerlere oturmuş ellerini insanlara açan sırılsıklam olmuş ve ıslanmış mendille sularını satmaya çalışan insanlarda vardı. Genelde göze batmazlardı lakin hayatları acı doluydu.
Camdaki bakışlarımı odama çeviren içeri giren asistanım Reyhan oldu. Omuzlarında kestirdiği sarı saçlarını arkadan paket lastiği ile toplamıştı. Yemyeşil gözlerini kare bir gözlük ile örtmüştü. Tebessüm ettim. "Hoşgeldin Reyhan." Kapıyı arkasından örttü. "Hoşbulduk." Karşılıklı sandalyeye oturduk.
"Aşağıda işler nasıl gidiyor?"
Derin bir nefes aldı.
"Sorma canımı çıkartıyor acildeki bir doktor."
"Nasıl bir tipi var?"
"Siyahi bir doktor. İsmini bilmiyorum."
"Sen Kelvin'i diyorsun. Acilin en zorlayıcı doktorudur, geçmiş olsun."
"Teşekkürler."
Güldüm. "İçecek bir şeyler söylememi ister misin?"
"Hayır, saol. Zaten birazdan ikimizi birden çağırdı acile. İkimiz birden gidicez. Onu haber vermeye gelmiştim."
Yanaklarımı şişirdim.
"Bende eve gidip dinlenirim sanıyordum. Ne de olsa saat gece yarısına geliyor."
"Rüyanda görürsün."
Biraz daha sohbet ettikten sonra acile indik. Cumartesi gecesi kalabalığını taşıyordu yine burası. Eldivenlerimi ve önlüğümü giydim.
"Zor bir gece olucak Asil, hazırla kendini."
Kendi kendime söylenerek burnu kanayan bir çocuk için pamuk almaya gittim.
...
Çok ciddiyim bazen doktorluktan istifa etmek istiyordum. Kelvin canımı okumuştu. Doğrusu herkesin canını okuyordu, orası ayrıydı. Boş bulduğum bir banka oturdum. Elimdeki kahvenin dumanları gözümün önüne gelip kayboluyordu.
Yanımda bir hareketlilik hissedince sol tarafıma döndüm. Gelen Kelvin'di.