9 -Annenin evinde

3.8K 391 542
                                    

Merhabalar Yúanyaku!

Bu fici yazarken esinlendiğim fanart medyada!

İyi okumalar<3
~~~~~~~~~

Minho hyungun kucağında oturuyordum.

"Hadi bebeğim, kalkalım artık küvetten"

"Ertesi gün hapını hallettin mi ki?"

"Evet, saat erken olduğu için halloldu"

Minho hyung küvetten kalkıp ikimizi de kurulamış ve sonrasında hemen bornozu giydirmişti. Kendisi de bornozu giyindiğinde saçlarımı kurulamış ve beni banyo tezgahına oturtmuştu.

"Bekle bebeğim, ertesi gün hapını alıp geliyorum"

"Tamam~"

Minho hyung gidince ayaklarımı sallayarak beklemiştim. Hemen hapı alıp geldiğinde elime vermiş ve beni indirmişti.

"Sen bunu iç, ben hemen geliyorum"

Gittiğinde hapı kenara koyup izlerime bakmaya başlamıştım. Çok dikkatimi çekiyordu.

Her tarafım iz doluydu yahu!

Bir kaç dakika bununla oyalandıktan sonra diğer izlerimi de görmek için tezgahtan tutarak parmak ucuna yükselmiştim. Bir şeyin düşme sesi gelse de ne olduğunu görmemiştim.

Diğer izlerime de baktıktan sonra paytak paytak yürüyerek yatağa kadar gidip bornozu çıkarttıktan sonra Minho hyungun yeni temizlediği yatağa yatmıştım.
_

"Bebeğim"

Boynuma bırakılan öpücükler ile uyanırken mızmızlanmış ve gözlerimi açmıştım. Minho hyung dudağıma minik bir öpücük kondurduğunda ise gülümsemiştim.

"Günaydın hyung~..."

"Günaydın güzelim"

Minho hyunga doğru dönüp kollarımı uzattığımda kalçam ağrıdığı için inlemiştim.

"Dikkat etsene minik sincap"

"Bir şey olmaz~"

O kadar da ağrım yoktu -Minho hyungun sayesinde-, sadece minik bir ağrım vardı ve bende şu an sadece ilgi istediğim için abartıyordum.

Minho hyung beni kucağına aldığında istediğime ulaştığım için mutluydum.

"Gel haydi kahvaltı hazırladım"

"Ama okul?"

"Ara tatil ya güzelim"

"Unutmuşum~"

Minho hyung çıplak sırtımı okşarken yanağıma ve omzuma minik öpücükler konduruyordu.

"Ara tatil boyunca bende kalmak ister misin?"

"Ama Bbama?"

"Annenin evinde"

"Nasıl?"

"Annenle konuştum, kırk saat azar da yedim"

"Ha o zaman sorun yok, annem sevmediği kişiyi azarlamaz"

Bir kaç dakika böyle sarılırken biraz da öpüşmüştük. Sonrasında ise Minho hyung üstümü giydirmişti. Kendisi de giyindiğinde beni biraz süzmüştü.

"Ah tanrım! Kıyafetlerimle çok tatlı duruyorsun!"

Minho hyung beni kucağına alıp dudağıma kocaman bir öpücük kondurup yanağımı ısırmıştı.

"Hyung! Yapma ama!"

"Ne var ya"

Beni aşağı indirip hazır olan kahvaltı masasına benimle beraber oturmuştu.

"Haydi bakalım yemeğini yiyorsun"

-

Minho hyung ile balkonda noodle yerken ısrarları sonucunda internetten benim için feminen kıyafetler seçiyorduk.

"Hyung şu çok tatlı!"

"Bu mu? O zaman onu da sepete ekleyelim"

"Hyung sadece beğenmiştim 289 parçayı ne yapacağım ben?"

"Bir şey olmaz, hatta bak ne yapalım biliyor musun, benim evimde kal sen. Kocaman dubleks evde tek başıma çok sıkılıyorum"

"Bir şartla"

"Ne şartı güzelim? Sen iste, ben yapayım"

"Giydiklerime karışma!"

Bana yan bir şekilde baktığında utanarak noodle a boş boş bakmaya başlamıştım.

"Jisung sence giydiklerine karışsam sana bunları aldırır mıyım bebeğim?"

"Gerçekten mi?!"

"Salak çocuk"

Kıkırdadığımda hemen istediklerimi almıştı.

"Biraz dah-"

"Hyung yeter"

"Hyungun seni ham yapar"

"Yaptın ya zaten"

"Olsun. Haydi biraz da abur cubur al, yiyecek kimsem olmadığı için çok fazla abur cubur almıyordum. Benim de işime gelir"

"O zamannn, doğru kişi ile alışveriş yapıyorsun!"

Beraber her şeyden alırken telefonuma gelen bildirim ile telefonumu açmıştım.

"Efendim?"

-"Neredesin sen amına koduğum?! Kurstan çıktım baktım sen yoksun, belki birazdan gelir diye yarım saat bankta bekledim, yine yoksun. Sonrasında seni aradım, telefonun sessizdeydi. Minho hocayı aradım, onun telefonu direkt kapalıydı!"

"Ha... Şey... Ben Minho hyungda kalmaya karar vermiştim de bir anlık seni unuttum..."

"Ne?! Anan! Neyse anladım ben, size iyi eğlenceler dilerim! "

Hyunjin bir anda kapatınca kıkırdamıştım. Beni hemen anlamıştı sapık.

"Neden yalan söyledin bebeğim?"

"Utandım"

"Benden utanmıyorsun değil mi?"

"Biraz utanıyorum..."

"Utanmamaya çalış olur mu?"

"Hmhm"

Dudağıma minik bir öpücük kondurup yanağımı sıkmıştı.

"Hyung!"

"Ne var be!"

"Sıkma yanağımı!"

Neredeyse bütün gün böyle geçerken Minho hyungun bana sanki bebekmişim gibi davranması gerçekten hayalimdeki adam olduğunu kanıtlıyordu.

Gerçekten, o mükemmel biriydi...

Akşama doğru ateşim çıkmıştı. Şimdi Minho hyung bununla ilgileniyordu.

"Hyung... Üşüyorum..."

"Ben sana ne dedim? Dondurma yerken ve yağmur yağarken balkonda oturma dedim değil mi? Ah be güzelim, niye beni dinlemiyorsun ki!?"

"Kızma ama"

"Tamam, tamam kızmıyorum"

Kendimi tutamayıp ağlamaya başladığımda soğuk havaya sövüyordum.

Bir kaç saat böyle geçerken arada uyukluyordum.

"Ateşin düştü sonunda"

"Sonunda!"

"Gel haydi duş aldırayı-"

"Hyung ben yaparım!"

Üstüme aniden çöken utanma duygusu yüzünden beni yıkamasını istemiyordum.

Tam o sırada aklıma gelen ile gözlerim kocaman açılmıştı.

BEN NEREDEYSE 1 HAFTADIR ANTİDEPRESANLARIMI İÇMİYORDUM VE NORMAL BİR İNSAN GİBİYDİM?!

__________

Ayrıntı peki

My Student/Minsung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin