7

185 19 15
                                    

Jungkook başında dikilen babasına kısa bir bakış atarak sinirle önündeki kağıda döndü.

"O öğretmeninden duyduğum sözler ne lan!"

"Baba ben derse giriyorum ama bazen-"

Kafasına yediği tokat ile yüzünü buruşturdu. Bu adamdan gerçektende nefret ediyordu.

"O bıraktığın tüm eksikleri tamamla yoksa cebindeki her şeyini alırım."

Bay Jeon odadan çıkınca, Jungkook sırtını saldalye'ye yaslayarak telefonunu çıkardı.

"Alo derhâl bize gel Rm."

Rm, işine yarayacak tek insan olabilirdi.

...

Jimin başını bahçe kapısının demirliklerine yaslayarak dışarıdan geçen arabaları izlemeye başladı. Evet, buraya geldiği ilk günü hatırlıyordu.

"Jimin ne yapıyorsun burada?" Jimin yanına gelen kadın ile yüzünü buruşturdu. Sesi evet, onun sesinden midesi bulanıyordu artık.

"Gider misin buradan?" Kadın elini Jimin'in omuzuna koyarak başını olumsuz anlamda salladı.

"Olmaz Jimin hadi lütfen içeriye geç."

"GİT BURADAN!" Güvenlik görevlileri yanlarına doğru ilerlerken, Jimin dolu gözleri ile bir süre daha dışarıyı izledi. Jungkook'un artık gelmesini istiyordu.

...

Jungkook parayı Rm' denen adamın eline sıkıştırarak hızlıca defteri kapattı. Telefonu masadan alarak gözlerini ekranın ışığına sabitledi. Google'ye girerek o sarı saçlı çocuktan aldığı adresi arattı.

"Gerçektende evleri çok iyi görünüyor." Elini ensesine götürerek bir süre sokağı gezmeye başladı.

"Jungkook?" Jungkook bakışlarını kapıya çevirerek kısık gözlerini Lisa'ya çevirdi.

"Aşkım bize gel demiştin." Jungkook telefonu kapatarak cebine sıkıştırdığında, Lisa kıvrak hareketler ile Jungkook'a yanaştı.

"Öyle demiştim geç yatağa." Lisa uzun saçlarını omuzundan aşağı doğru atarak, büyük ve siyah çarşaflı yatağa uzandı.

Jungkook bir kaç saniye öylece beyaz duvara bakarak sıkıntılı bir nefes aldı. Lisa ile şuan sevişmek istemiyordu ama beyninin oynadığı oyun ters köşe yapıyordu.

"Jungkook sorun mu var?"

"Hayır kafam bozuk sadece Lisa, bu geceyi birlikte geçireceğiz." Lisa dolgun dudaklarını kıvırarak başını salladı. İstediği gerçektende bu gece'yi Jungkook ile geçirmekti ama kalbine birisi usulca sokuluyor gibi hissediyordu.

Jungkook aklını kurcalayan düşünceler ile önündeki sevdiği kıza yaklaşarak dudaklarını dolgun pembe dudaklara bastırdı. Zihni sanki oyun oynuyordu Jungkook ile ellerini ince belde her hareket ettiğinde içinden bir yerler onu engelliyordu. Bu kötü hısın vücuduna yayılması ile sinirle kendisini geri çekti.

"Lisa!"

Lisa şaşkınlık ile Jungkook'a bakıyor iken, Jungkook sıkıntılı bir nefes alarak ellerini ensesine götürdü.

Bakışları halının üzerinde gezinirken, aklında dolanan düşünceler ile yüzünü buruşturdu.

"Jungkook bir sorun mu var sevgilim?" Sessizlik...

"Lisa hayır, bu gün olmaz yarın gel." Lisa saniyelerce duraksayarak başını salladı. Oda tamamen sessizleştiğinde Jungkook küçük koltuğuna geçerek telefonun eline aldı. Neydi o verdiği adres?

Sope caddesi namjin mahallesi no Jikook.

Ayağa kalkarak odasını, ardından evini terk etti. Arabasına binip navigasyon cihazına bağlanarak mahalleyi aradı.

Bir saat gecmişti, iki saat geçmişti, neredeyse üç saate yaklaşmak üzereydi ve en sonunda arabayı oldukça lüks bir evin önüne park ederek araçtan indi Jungkook.

Kapıyı açan orta yaşlardaki adam ile umursamazca içeriye girdi Jungkook.

"Hey buraya o şekilde giremezsin!" Jungkook omuzunun üzerinden adama kısa bir bakış atarak gülümsedi.

"Ben bu evin oğlunun babası ile konuşmaya geldim beni hemen onun ile görüştür."

Önündeki orta yaşlardaki adam gülümseyerek başını iki yana salladı.

"Hangi çocuktan bahsediyorsun sen?" Jungkook bir kaç saniye düşünerek önündeki adamı süzdü.

"Şu deliler hastanesinde kalan sarı saçlı çocuktan bahsediyorum." Önündeki adam arkasındaki salona doğru ilerlerken, Jungkook rahat tavırları ile peşinden ilerledi.

"Oğlum mu? Sende kimsin?"

Jungkook'un düşünceleri tek tek dudakları arasından dökülürken, önündeki adam kaşlarını çatarak karşısındaki bu genç çocuğu dinliyordu.

Bir saat sonra iki yana doğru açtığı bacaklarını kapatarak önündeki adamı süzdü. Yüzündeki gülümsemeye engel olamıyordu.

"Ne düşünüyorsunuz bayım teklifime ne dersiniz?"

Sesizlik...

...

Jimin o saatlerde bakışlarını gökyüzüne çevirerek gözlerini kapattı.

"Tanrım lütfen Jungkook ailem ile konuşsun ve beni buradan çıkarsın."

...

Bölüm sonu.

KÂBUS / JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin