30

99 8 0
                                    

Smut bölümüdür okumak istemeyen bir sonraki bölümü bekleyiniz.

---

"Sabahın ilk ışıkları vurana kadar."

---

Jungkook üzerindeki tişörtü çıkarıp arabanın bir köşesine atınca, Jimin'in bakışları anında Jungkook'un çıplak göğüsüne kaydı. İçinde bir ürperti gezerken, ne yapacağını bilemez bir şekilde gözlerini sımsıkı kapatarak derin derin nefesler aldı. İlk defa böyle bir şey yaşayacağı için hem heyecanını hemde korkusunu yaşıyordu.

Jungkook, Jimin'e kısa bir bakış atarak güldüğünde, çoktan pantolonunu ve baksırını çıkarıp bir köşeye atmıştı.

Jimin bacaklarında hissettiği dokunuşlar ile gözlerini açtığında gördüğü görüntü ile bakışlarını direk olarak Jungkook'un aletine çevirdi.

Jungkook aynı işlemi Jimin'e uygulayarak üzerindekileri çıkarırken, Jimin dolan gözleri ile Jungkook'u izliyordu.

"Sakin ol sarı kafa."

Jimin başını olumlu anlamda sallayarak kalçasını kaldırdığında, Jungkook, Jimin'in eşofmanını ve baksırını aynı anda çıkartarak dudaklarını kıvırdı.

Jimin sıcak kalçasını arabanın soğuk kaportasına koyduğunda irkilerek bakışlarını Jungkook'a çevirdi.

Jungkook'un profesyonel ve soğukkanlı oluşu sinirlerini bozarken, onun yanında kendisini yetersiz hissettiğini anlayınca, ellerini Jungkook'un çıplak beline uzatarak kendisine doğru çekti.

Dudaklarını Jungkook'un ince dudaklarına bastırınca bir anda bacaklarının arasına giren sertlik ile gözlerini açtı. Jungkook kollarını Jimin'in beline  koyarak aletlerini birleştirdiğinde, Jimin hissetti garip ama hoş algı ile kalçasını Jungkook'a doğru ittirdi.

Jimin başını geriye yaslayarak buğultulu bir şekilde inlediğinde, Jungkook bir kaç kere daha kendisini Jimin'in bacak arasına sürterek geri çekildi.

Jimin zevkten dolan gözlerini Jungkook'a çevirerek elini aletine attığında taş gibi olan küçüğüne bir bakış attı.

Jungkook, Jimin'in belini tutup arkasına çevirirken, Jimin arabanın üstünü tutarak alnını cama yasladı.
Kalçasında hissettiği dokunuşlar ile vücudunun kasıldığını hissetmişti. Jungkook avuç içini beyaz kalçaya koyup okşayarak penisini kalça arasına doğru yerleştirdi. Bu iyi hissettirmişti.

Jimin kalçasında
hissettiği sürtünme ile gözlerini kapattı. Bu inlemelerine engel değildi ve  hoşuna giden bu yabancı duyguyu daha fazla devam ettirmesini istiyordu.

Jungkook daha hızlı bir şekilde dar lobun arasında gelgitleyerek dilini yanağının içinde gezdirdi. Sertleşen aletinin sıvısı iki lobun arasından kayıp Jimin'in darlığına doğru indiğinde, Jungkook sertçe dolgun kalçaya vurarak alt dudağını ısırdı.

Jimin hissettiği zevk ve acı ile alnını bir an olsun aracın camından kaldırmadı. Kalçasına değen sert vuruşlar ile yüzü buruşsa bile bu ona zevk veriyordu ama gerçeğinden korkuyordu, Jungkook'dan.

Jungkook aletini bir lobun arasından çekerek doğruldu ve bakışlarını kızarık beyaz kalçaya çevirdi. Öyle güzel bir kalçası vardı ki buna sadece bir gecelik sahip olmak istemediğini fark etti.

Jimin bir anda içine giren parmaklar ile yüzünü vq
buruşturarak alt dudağını ve kendi aletini sıkıca kavradı. Jungkook'un içine giren parmaklarının hızına göre kendisini çekerken, bir anda üçüncün ile küçük bir çığlık attı.

"Alışacaksın." Jungkook, bir şaplak daha atarak parmaklarını geri çekti darlığın içinden. Jimin başını omuzunun arkasından atarak Jungkook'a baktığında, birazdan içine girecek alete kısa bir bakış attı. Korkudan gözlerinin dolduğunu hissetti ama fırsat bile bulamadan bir anda içine giren kalınlık ile ağzını açarak hıçkırık çıkardığında, dudaklarını kapatan eller ile gözlerini yumdu.

"Sessiz ol Jimin, baban ile uğraşamam şimdi." Jimin başını sallayarak içindeki acıyı bastırmaya çalışırken, hareketlilik ile alt dudağını ısırdı.

Jungkook, defalarca kez ilişkiye girse bile ilk defa bir erkek ile yatıyordu. Jimin'in beyaz kalçası şimdiye kadar gördüğü en güzel kalçaydı ve bunun devamını elbet alacaktı. Aletini darlığın girişine koyduğunda, Jimin hissettiği baskı ile dişlerini sıktı.

Jungkook yavaşça aletini içine doğru sokarak başını arkasına itti. Uzun zamandır cinsel ilişkiye girmediği için yabancı geliyordu.

Jimin avuç içlerini aracın üst camına bastırarak başını önüne eğdiğinde, içinde hareketlenme ile yüzünü buruşturdu.

Jungkook göğüsünü Jimin'in sırtına yaslayarak bir süre içinde bekledi. Depo soğuktu  ama vücutları sıcak. Jimin elini arkasına uzatarak Jungkook'un boynunu sıkıca kavrayarak dudaklarını dudaklara bastırdı.

"Devam et." Jungkook, Jimin'in kurduğu cümle ile gülümseyerek bedenini geri çekip aletini darlıktan çıkardı.

Jimin kendi aletini çekerek bir anda içine giren sertlik ile inleyerek dudağını ısırdığında, Jungkook hareketlerini hızlandırarak İnce bileği sıkıca kavradı.

Sabahın ilk ışıkları vurana kadar tenleri sertçe birbirlerine değdi. Jungkook nefes nefese kendisini geri çekerek, Jimin'i kucağına aldığında, Jimin kollarını daha önce anlaşmışlar gibi Jungkook'un boynuna dolayarak bacaklarını sırtına doladı. İkisininde aletlerinden zevk suları akarken, Jungkook Jimin'in sırtını duvara yaslayarak dudaklarını dolgun pembe dudaklar ile bbirleştirdi.

Aynı anda yere doğru boşalırken, Jungkook küçüğünü kucağında zıplatarak dilini alt dudağına sürdü.

Jimin kollarını Jungkook'un boynundan çekerek yere indirdiğinde, bakışları önce Jungkook'a, sonra sırılsıklam bir şekilde olan aletine çevrildi.

Dolan gözlerini Jungkook'a çevirerek, alnını alnına yasladı.

"Jungkook ben seni-"

"JİMİN!"

...

BÖLÜM SONU.

KÂBUS / JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin