29

107 8 2
                                    

Jungkook: "Sarı kafa uyudun mu?"

Jimin üst üste gelen bildirim sesleri ile yüzünü buruşturarak telefonun ekranını açtı. Saat gecenin ikisiydi ve bildirim sesleri devam ederken, Jimin gözlerini ovarak dirseklerinden yardım alıp sırtını yatak başlığına yasladı.

Jimin: "Neden uyandırdın beni bu saatte?"

Jungkook koca bir kahkaha atarak boşta duran dirseğini yatağa yaslayarak, elini ensesine koyup, bakışlarını telefona çevirdi. Sağ eli ile telefonu tutuyordu.

Jungkook: "Birazdan evden çıkıp size geliyorum aşağı in sarı kafa."

Jimin, Jungkook'un yazdığı cümle ile dudakları aralanmıştı. Bir ay önce Jungkook'a kendi evlerine geri dönmüşlerdi ama Jungkook her gece uykusundan uyandırıp aynı şeyi yapıp duruyordu.

Jimin: "Hayır Jungkook uyumak istiyorum gelme buraya."

Jungkook telefofonunu kapatarak ayağa kalktığında, bakışları bakışları anında yuvarlak ayna ile birleşti.

"Pekâlâ."

Jungkook gecenin saatlerini umursamadan merdivenleri ikişer ikişer inerek arabasına doğru ilerledi. Eski hayatından ziyade şuanki hayatını daha çok sevmeye bile başlamıştı.

Sarı kafa, Jimin'in evi bayağı ters olsa bile dudakları Jungkook'a o kadar düzdü. Jungkook sağ eli ile dreksiyonu sıkıca kavrarken, sol elini ensesine götürdü.

...

Jimin Wattpad uygulamasına girerek ana sayfada takıldı. Bakışları bir kurgu ile birleşirken, _jikook-kookmin_ adlı kullanıcının hesabına kısa bir bakış atarak takibe aldı.

"Kullanıcı ismi neden bana..." Jimin kaşlarını çatarak telefonu kapattı ve uyumak için yatakta oldukça fazla turladı. Çocukluğundan beri uyumak Jimin için oldukça zordu.

Dakikalar sonra duyduğu yoğun korna sesi ile sinirle yerinden doğruldu.

"Hayır bu olamaz!" Yatağının hemen karşısında duran cama doğru ilerleyerek perdeyi açtığında, sağ çaprazda sırtını arabaya yaslamış Jungkook ile kollarını göğsünde birleştirdi.

"Deli!" Jimin camını açarak Jungkook'a sinir ile baktı.

"Git buradan babam uyuyor." Jungkook, Jimin'e sırırarak bakıyordu. Harika!

"Aşağı in sarı kafa." Jimin'in bakışları bahçeye çevrildiğinde, Jungkook yaslandığı yerden hâlâ Jimin'e bakıyordu.

"Geliyorum." Jimin camı kapatarak perdeyi çektiğinde, odasına kısa bir bakış atarak hızla merdivenlere doğru ilerledi. Babası ile aynı katta kalmaları sorundu birde Jungkook'un yerli yersiz davranışları son bir kaç aydır canını sıkıyordu.

"Keşke Jungkook ile o evde kalmaya devam etseydik." Jimin bahçeye indiğinde, Jungkook'u bahçenin ortasında görmesi ile hızla yanına doğru ilerledi.

"Gel." Jimin, Jungkook'un kolunu tutup evin yan bahçesinde bulunan garaja doğru çekerek şifreyi girdi. Jungkook, Jimin'in el ve vücut hareketlerini sırıtarak izliyordu.

Jimin yavaşça inen garaj kapısına bakarak, bakışlarını Jungkook'a çevirdi.

"Deli misin sen? Neden her gece geliyorsun?"

Jungkook kollarını göğsünde birleştirerek omuzlarını silkerek adımlarını Jimin'e doğru yaklaştırdı. Jimin olduğu yerde Jungkook'a bakarken, Jungkook rahat tavırları ile bir elini ince bele dolayarak hızla kendisine doğru çekti sarı saçlı bedeni.

Jimin bakışlarını belini kavrayan ellere çevirerek bakışlarını tekrardan Jungkook'a çevirdi. Yüzünde oluşan o sırıtış asla silinmiyordu.

Jungkook boşta kalan elini Jimin'in ensesine götürerek, dudaklarını karanlığın içinde dolgun dudaklar ile birleştirdi. Jimin ellerini Jungkook'un göğsüne koyarak öpüşüne karşılık verirken, bir anda hissettiği sıcak bir dil darbesi ile ellerini Jungkook'un göğsünden çekerek sırtına doladı.

Jungkook ânın yarattığı arzu ile Jimin'in kalçasını sıkıca tutarak arkadaki arabaya yatırdığında, Jimin sırtının sert bir yüzeye değmesi ile dudaklarını Jungkook'un dudaklarından çekerek kısık bir şekilde nefes aldı.

Jungkook, Jimin'in üzerinden kalkarak el yordamı ile lambayı açtığında, Jimin, Jungkook'un hareketlerini izliyordu.

Sarı bir ışık çokta büyük olmayan garajı aydınlattığında, Jimin dirseklerinin üzerinde doğrularak nemli dudaklarını yaladı.

"Aç bacaklarını." Jungkook bakışlarını Jimin'in gözlerine çevirerek hızla Jimin'in yanına ilerlediğinde, Jimin tedirginlik ile sırtını arabanın ön camına yaslayarak ayırdığı iki bacağını aracın ön kaportasına koydu.

Jungkook yüzündeki gülümseme ile Jimin'e doğru eğilerek gözlerini Jimin'in iri gözlerine çevirdi.

"Sarı kafa sabahın ilk ışıklarına kadar daha fazlasını ister misin?"

Jungkook ellerini Jimin'in dizlerine koyarak Jimin'e doğru bedenini ittiğinde, Jimin, bakışlarını karşısında duran Jungkook'a çevirerek derin bir nefes aldı.

İster miydi?
Kendisi dememiş miydi aralarında ki duvar yıkılmadığı sürece Jungkook'dan fazlasını isteyemezdi diye.
Şimdi Jungkook önüne geçmiş ve Jimin'in bedenine sahip olmak istediğini söylüyordu.
Jimin gözlerini kapatarak kafasını kurcalayan düşünceleri bir kenara attı ve kapalı gözleri ile başını salladı.

"Sabahın ilk ışıkları vurana kadar."

...

Bölüm sonu.

KÂBUS / JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin