KABULLENİLEMEYEN

28 4 5
                                    

Dişlerimi sıkarken konuştum."Ahmet, koçum sen sanki kaşınıyorsun." Hafifçe yutkundu."Yok ne kaşınması." Zorlukla gülümsedim. "İyi iyi."

Arzu konuşmaya başlayınca bakışlarım ona döndü yüzünde imalı bir gülümseme ile bakıyordu.
"Kuzen sorularımı sormaya başlıyorum: bu kız kim, kaç günlük sevgilisiniz ve neden bize söylemedin." Derin bir nefes aldım. "Öncelikle sevgilim değil, dolayısıyla diğer sorularının hepsi de cevapsız kalıyor." İki kaşı da şaşkınlıkla havaya kalktı. "Senin bugüne kadar kimseyle dans ettiğini görmedim kuzen, dans etmeyi bırak hemcinslerimden biri ile birlikte bile görmedim sence de tek bir ihtimal kalmıyor mu?"

Yüzümü avuçladım ve Ahmet'e doğru baktım, Ahmet mesajı aldığında Arzu ya Ahsanın bizim evde olduğu kısım dahil herşeyi anlatmaya başladı.
.
Ahmet Arzuya herşeyi anlatmıştı, ben ise sadece sanki benden bahsetmiyorlarışçasına ifadesizce onları dinlemiştim.

Arzu bana bakıp kolunu iki yana açtı ve konuşmaya başladı."Vay be kuzen ,vay be kim derdi ki benim kuzen böyle büyük bir aşka düşecek."

Gözlerimi devirdim." Size kaç defa bunun bir aşk olmadığını hepsini onu korumak ve sadece yaptıklarımı telafi etmek için bunları yaptığımı söylüyeceğim."

Bana bakıp imalı bir şekilde gülümsedi." Kuzen sen aşık olmuşsun ve bunu kendine bile itiraf edemiyorsun, edemiyorsun çünkü daha iki günlük gördüğün kıza aşık olmaktan korkuyorsun, sen aşık olmaktan korkuyorsun, aşık olduğun kişiyi korumamaktan korkuyorsun." Sonlara doğru yüzündeki ifade ciddileşmişti. İçimden konuşmaya başladım. Bu kesinlikle doğru olamazdı.

Öylece donup kaldığımda tekrardan konuşmaya başladı. "Bu sefer inkar dahi edemiyorsun çünkü ne kadar itiraf edemezsen de bana hak veriyorsun."

Bedenim kaskatı kesildi, duyduklarım kalbime bir ağırlık veriyordu ancak herzamanki gibi kaskatı duruşumla bunu sakladım çünkü ben istemediğim sürece aşk da dahil hiçbir duygu bana hükmedemezdi zaten ben aşık da olamazdım.

Arzu ayağa kalktı ve konuşmaya başladı. "Bunları sonra detaylı olarak konuşucaz, şuanda dışarıda bir işim var, ha bu arada yarın annemler ve teyzem geliyor sizde kalacaklarmış." Kaşlarımı çattım."Bizde kalıyorlar derken.

Bana bakıp kahkaha attı." Onu onlara sorarsın yarın." Kapıya doğru resmen sekerek gitti benim zor durumda kalmam hoşuna gidiyordu.

Kol düğmelerimi açtım dirseklerime doğru kıvırdıktan sonra sıkıntılı bir nefes vererek konuştum bu arada Arzu da dışarı çıkmıştı.

"Bir bu eksikti."

Ahmet kahkaha atarken ayağa kalktı."Bende gidiyorum sen üstesinden gelirsin."

Kaşlarım çatık bir şekilde onlara bakıyordum, kaçmalarının sebebini biliyordum, eğer annem buraya gelirse evlen diye başımın etini yiyceğini biliyorlardı ve büyük bir sıkıntı vardı: Ahsa da buradaydı.

Ahmet kapıya doğru giderken saçlarımı karıştırdım.

Gözlerimi kapatıp arkama yaslandığım da dış kapının kapanma sesini duydum.

Gözlerimin önüne Ahsanın arabadaki hâli gelince hızlı bir şekilde gözlerimi açtım.

Ayağa kalktım ve salonda dolaşmaya başladım ellerim pantolonun cebindeydi şu anda kendimi çok kötü hissediyordum .

Merdivenlere doğru yürüdüm şu anda ne yaptığımı bile bilmiyordum.

Merdivenlerden hızlı bir şekilde çıktım ayaklarım beni Ahsanın kaldığı odaya doğru götürdü.

Ahsanın kapısının önüne geldiğimde kapı kolunu hızlı bir şekilde aşağı doğru çevirdim ve içeri girdim hâlâ uyuyordu, bıraktığım gibiydi.

Onu görünce duraksadım gözlerim yüzünde gezindi.

Ona doğru yürüdüm ve odada olan sandalyeyi onun yatağının sağ tarafına koydum.

Sandalyeye oturdum bu gece burada kalıcaktım, sabaha kadar onu izliycektim ancak bunu neden yaptığımı ben bile bilmiyordum ama nedense içimde büyük bir huzur vardı ilk kez kendimi huzurlu hissediyordum.

AHSA ÇEVİK
Uzun karanlık bir koridordaydım öylece duruyordum ancak içimdeki dürtüyle koşmaya başladım arkamda bir nefes hissettiğimde ayaklarım yere çivilenmişçesine hareket edemedim.

Nefeslerim düzensizdi sırtımda gezinen bir bıçakla birlikte arkama dönmek istedim ,kendimi savunmak istedim ancak felçliymiş gibi hareket edemiyordum.

Arkamdaki sesi duyduğumda korkuyla nefesimi verdim."Korkmuyor musun, herşeyin kaybedeceksin önceden hiçbir şeyin olan herşeyini."

Çığlık atmaya başladım bu ses onun sesiydi bana babalık yapmamış olan onun.

Etimde hissettiğim bıçak ile birlikte daha çok bağırdım.

Birden bana seslenen bir ses duyduğum da gözlerim yavaşça açıldı ve Akadın yüzünü gördüm  elleri saçlarımı okşuyordu. "Geçti sadece bir rüyaydı, gerçek değildi sadece bir rüyaydı ben burdayım merak etme." Gözlerimden akan yaşlar yüzümü ıslatmıştı korkuyla derin bir nefes aldım.

Saçlarımı okşuyon ellerine baktığımda ellerini hızlıca çekti ve yutkunarak konuşmaya başladı. " Ben su getiriyim evet evet su getiriyim." Arkasını dönüp hızlıca odadan çıktı, büyük ihtimal bundan rahatsız olduğumu sanmıştı.

Yüzümde saniyelik de olsa derin bir gülümseme oluştu.

Aklıma gördüğüm rüya geldi bu rüya ne demekti bilmiyordum ama hislerim bu rüyanının anlamını hayatın bana en sert biçimde anlatacağını söylüyordu ve ben hislerime güvenirdim.

Akad su getirdiğinde yerimde dik bir konuma geldim.

Suyu uzattığın da yüzünde suçluluk vardı.

Suyu içtikten sonra bardağı ona uzattım.

Bardağı alıp arkasına döndü ve konuşmaya başladı."Uyu."

Bana verdiği emirle kaşlarım çatıldı o odadan çıkarken, yatağa uzandım ve uyumaya başladım şu anda ne kadar ayılmış hissetsem de uyku sersemiydim.

Uykunun beni esir alması dakikalar sürmezken bundan emin oldum.

Akad Ateş
Odadan çıktığımda derin bir nefes aldım saat şu anda 3'ü gösteriyordu.
Odama gidip üstümü değiştirdim sandalyede takım elbiseyle saatlerce oturmak hiç de hoş değildi.

Üstümdeki eşorfmanım cebine elimi soktum ve Ahsanın bulunduğu odaya yöneldim odalarımız yakındı ve şu ana kadar tekrardan uykuya dalması gerekiyordu.

Odasının kapısını açtığımda tekrardan uykuya dalmıştı.

Sandalyeye tekrardan oturdum ve onu izlemeye koyuldum.

İMPARATORİÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin