Telefondan gelen aramayla uyanmıştım. Annem arıyordu. Neden gecenin bu saatinde arıyordu ki?
"Efendim Anne"
"Hwang Yoi'nin yakını mısınız?"
"Evet, kızıyım. Siz kimsiniz?"
"Anneniz trafik kazası geçirdi şuan x Hastanesi'ne götürülüyor." Duyduğum ses resmen beynimde yankılandı. "Peki" diyebildim sadece. Hazırlanıp çıkmam gerekiyordu. O kadar çok elim ayağıma dolanmıştı ki nasıl ayağa kalkacağımı bile bilmiyordum. Gözümden akan ufak yaş onu sevdiğimi gösteriyordu sanırım.Annem benden çoğu zaman nefret ederdi. Normalde üzülmemem gerekirdi ama annem işte. Dizlerim titreye titreye hazırlanıp çıktım.
Bulduğum ilk taksiye binip hastaneye sürmesini istedim. Telefonuma gelen sayısız bildirimi bile görmezden gelmiştim.
Hastaneye ulaşır ulaşmaz danışmaya girip annemin nerede olduğunu sormuştum. Ki cevap bulmam da uzun sürmemişti. Yoğun bakıma koşmuştum ve yarım saatlik bir bekleyişin sonunda doktor yoğun bakımdan çıktı.
"Annem nasıl?"
"Maalesef, kaybettik." Kafamda yankılanıyordu resmen. En son Ryujin öldü haberini aldığımda böyle olmuştum. Dizlerimin titremesiyle yere düşmüştüm. Ne yapmalıydım bilmiyordum. Sadece aklıma o an Ryujin'i aramak geldi.
"Efendim güzelim"
"Annem, ölmüş."
"Ne? Neredesin sen gelip alayım seni."
"X Hastanesi'nde"
"Geliyorum güzelim çık sen kapıya bekle beni."
"Tamam" diyebildim kısık sesle. Kalan son gücümle kendimi dışarıdaki bankalardan birine atıp Ryujin'i beklemeye başladım. Hava gerçekten soğuktu ama hissedemiyordum bile. Gözlerimden akan yaşlara anlam dahi veremiyordum.
Yeni doğan güneş fazlasıyla gözümü rahatsız ediyordu. Bir anda gölge oluşmasıyla Ryujin'in geldiğini anlamıştım.
"Gel hadi arabaya geçelim, buz gibi olmuşsun." Kafa sallamakla yetinebilmiştim. Elini tutmam için işaret etmişti. Elini tutmak yerine sarılmıştım çünkü kendimi taşıyacak gücüm bile yoktu resmen. Bunu tahmin etmiş olacak ki beni kucağına almıştı.
"Aç mısın? Birşeyler yiyelim mi?" Dedi arabayı sürerken.
"Bilmiyorum, sanırım. Yemedim bişey."
"Tamam, o zaman markete uğrayalım birşeyler alalım eve geçip yeriz olur mu?" Kafa sallamıştım. İlk önce markete uğrayıp ardından da eve geçtik. Zor olsa da az biraz birşeyler yemeye çalıştım.
"Güzelim biraz daha yemeye çalışsan olur mu?"
"Olmuyor, yapamıyorum. O kadın beni sevmiyordu hatta çoğu zaman nefret ediyordu ama ben ağlıyorum. Ağlamak istemiyorum, benim o kadını sevmemem gerekiyordu. Ama-"
"Şşt güzelim sakin ol. Sen ne kadar öyle düşünsen de o senin annendi özlemen çok normal. O gitti ama ben hala buradayım."
"Sen de gidersin. Gitmiştin zaten."
"Ben sana daha önce anlattım güzelim. Bak ülke dışındaydım ve kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Sadece Yuna biliyordu. Neyse tekrardan açmayalım eski defterleri. Sen daha fazla yiyebilir misin?"
"Sanmam."
"Peki güzelim sen çık yatak odasına uyu biraz ben şuraları toplayıp geliyorum." Kafa sallayıp üst kata yönelmiştim. Ryujin önceden de burada yaşadığı için hangi odada ne var çok iyi biliyordum. Yatağa yatmıştım ama gram uykum yoktu ve dokunsan ağlayacak gibiydim. Yatağa bir ağırlık çökünce Ryujin'in geldiğini anlamıştım. Ve içimi huzur kaplamıştı bir anda. Uyuyabilmiştim sonunda...
------------------------------------------------------------------------
ULAN BOLUM ATTİM AGLAYİN KUDURUKLAR 5 OY OLMADAN NAH BOLUM SİZE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℝ𝕖𝕕 𝕃𝕠𝕧𝕖/ 𝑅𝑦𝑒𝑗𝑖
FanfictionTekrardan sevmeye başladığımda saçlarımı tekrar kırmızı yapacağım. -#1 yeji