Yeji'den
Uyandığımda Ryujin'in de uyanmış olduğunu ve bana baktığını farketmiştim.
"Günaydınn." Demiştim mutlu bir sesle. Günaydın demesine gerek yoktu günaydın dercesine bakıyordu zaten.
"Sence saçlarımı geri kırmızıya boyatmalı mıyım?"
"Efendim?"
"Diyorum ki saçlarımı tekrar kırmızı mı yaptırsam. Sence nasıl olur yani?"
"Bana neden soruyorsun ki, istiyorsan boyat. Ama bence çok güzel olursun. Her zaman güzelsin orası ayrı." Utanıp gülümsemiştim sadece.
"Bir de bişey daha diyeceğim. Ama çok aptalca olabilir."
"Söylediğin hiç birşey aptalca olmaz emin ol. Söyle bakalım sen."
"Biz şimdi neyiz? Yani sen bana karşı birşeyler hissediyorsun,yani umarı-"
"Önemli olan sen bana karşı birşeyler hissediyor musun?"
"Şimdi orası çok uzun hikaye ama sanırım ev-" Evet cevabını duymasıyla Ryujin'in dudağıma yapışması bir olmuştu. Şaşırmıştım ama kızmamıştım. Aksine mutlu olmuştum. Sanki uzun süredir buna ihtiyacım olduğunu hissediyor gibiydim. Ryujin olmadığı 4 senenin yokluğunu dolduracaktı. Ben buna emindim.
"Bebeğim kızdıysa-"
"Kızmadım, hatta biliyor musun ben de seni seviyorum. Biliyorum ne yeri ne zamanı ama olsun."
"Yeri ve zamanı değiştiririz o zaman."
"Nasıl yani?"
"Sen biraz daha uyu ondan sonra hazırlanır çıkarız."
"Neye hazırlanır çıkarız? Ya Ryujin! Söylesene! Uyuyamam ki ben meraktan. RYUJİNNN" Cevap vermek yerine ufak bir buse kondurmayı seçti. Hah çok güzel. Şimdi de meraktan çatlayacaktım. Yaklaşık 1 saat yatakta dönüp durmuştum. Ama bir damla bile uyku gelmemişti gözüme.
1 saatlik 'uykumun' sonunda Ryujin odaya girmişti. Odaya girdiği gibi doğrulmuştum.
"Artık söyleyecek misin mereye gideceğimizi."
"Hayır. Gidince görürsün." Bir andan kıyafet seçerken bir andan da benimle konuşuyordu.
"SHİN RYUJİNN. Tanrım çıldıracağım resmen."
O sırada Ryujin dediklerimi umursamadan kıyafet seçimine devam ediyordu. Sonunda kıyafet seçimi bitince podyuma çıkarmak üzere beni aday(!) seçti. Kıyafetlerimi elime tutuşturdu ve giyinip gelmemi bekledi. Giyindiğimde ise kelimenin tam anlamıyla gözlerini benden alamıyordu.
"Çok güzel olmuşsun.". Demişti kısık sesle.
"Teşekkürler ama NEREYE GİDİYORUZ???"
"Sürpriz" Tanrım çıldıracağım resmen.
"Gelmem ki banane."
"Bebeğim,çocuklaşma lütfen."
"Ya söylersin ya da gelmem."
"Bir seçenek daha var aslında"
"Ha? Ne-" Ryujin beni kucağına almıştı. Aslında Ryujin'den beklenecek bir şeydi ama nedense şuan aklıma gelmemişti.
"Ne oldu sen bişey diyordun sanki."
"Küstüm ben sana" Bunu dememle Ryujin gülmeye başlamıştı.
"Gidince barışırsın."
Bütün yolculuk boyunca küstüğüm için hiç konuşmamıştım. Ryujin ise yola odaklanmıştı. Yaklaşık 1 saatin sonunda sahil başında arabayı park etmişti. Nereye ve neden geldiğimizi anlamak için etrafa bakınıyordum. Ryujin inip benim kapımı açmıştı ve bana inmemi işaret etmişti.
İnmiştim ve karşımda denizin dibinde olan bir masa ve etrafında donatılmış ışıkları görmüştüm. Gerçekten tam anlamıyla bir görsel şölendi.
"Çok güzel." Demiştim etrafa hayran bir şekilde bakarken.
"Senden güzel değil, emin ol." Utanmıştım ve hızlıca oturacağımız masaya doğru gitmiştim.
(Yemek yiyolar işte üşendim yazmaya)
"Bebeğim bana bakar mısın?"
"Efendim?"
"Benimle sevgili olur musun?" Çok mutlu olmuştum. Hatta neredeyse ağlayacaktım.
"EVETT" Sarılmıştım. Sonsuz dek böyle kalabilirdim. Kalırdım da...
------------------------------------------------------------------------
bunları manita yapıyım bide okurlarım üzülmesin OY VERİN KOPEKLER 15 OY SİNİR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℝ𝕖𝕕 𝕃𝕠𝕧𝕖/ 𝑅𝑦𝑒𝑗𝑖
FanfictionTekrardan sevmeye başladığımda saçlarımı tekrar kırmızı yapacağım. -#1 yeji