Yalı Çapkını

"BAŞLANGIÇ"

Engellerle dolu bir aşk hikayesi
Seyfer....
Bu hikaye dizinin 2. Sezonunu ele almakla birlikte tamamen kurgudur.

Yazar; Nisanur.

********************************

Not; bu senaryo yalı çapkını dizisi tekrardan başlamadan çok daha önce yazılmıştır ve bölümün devamı yarın gelecektir.

FERİT'İN HASTANE SÜRECİ
Ferit özel bir jet ile İstanbul'a getirilmişti ve durumu ağırdı Ferit'i acilen ameliyata almışlardı başta ben olmak üzere bütün Korhan ailesi perişan bir haldeydi, derken ablam da gelmişti. Ablama o evden nasıl kurtulduğunu sordum bana kaçtığını söyledi.
- abla sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın ya biri seni fark etseydi
Bunun üzerine ablam beni sakinleştirmeye çalışarak; Seyran'cığım korkmana gerek yok çünkü zaten şuan bütün ihsanlı ailesi polisin elinde o yüzden benim kaçmam da çok zor olmadı. Dedi.
Biz ablamla bunları konuşurken ferit'in doktoru geldi ameliyatın güzel geçtiğini fakat ferit'in her ihtimale karşı birkaç gün hastanede kalması gerektiğini söyledi. Sonunda Ferit'ten güzel bir haber alabilmiştik tabii hepimiz çok mutlu olmuştuk. Ferit'in doktoru gittikten bir süre sonra bir hemşire geldi; "Seyran hanım Ferit bey sizi görmek istiyor" dedi. Ben çok mutlu olmuştum aceleyle ferit'in yanına gittim, her ne kadar halsiz görünse de bana bunu belli etmiyor hatta beni güldürmek için elinden geleni yapıyordu. Ben onun bu hallerine alışmışım o güldükçe bende onunla birlikte gülüyordum. Yine aynı hemşire 5 dakika sonra yanıma geldi:"süreniz dolmuştur Seyran hanım çıkabilirsiniz" dedi bunun üzerine bende ferit'in alnından öptükten sonra onun yanından ayrıldım, dışarı çıktığımda ifakat hanım üzerime yürümeye başladı - hayırdır sen Ferit'e ne yaptın da uyanır uyanmaz seni istedi? Diye sordu. Bende ona" üzerime yürümeyi bir kenara bırakırsanız sevinirim ifakat hanım bu bir bir ikincisi ferit'in uyanır uyanmaz beni istemesinin sebebi bana sizden bana sizden daha çok kıymet vermesidir sanırım herhalde uyanır uyanmaz sizi isteyeceğini düşünmüyordunuz değil mi?" Dedim gür bir sesle bunları söyledikten sonra ablama döndüm ablam bu zor zamanlarımda bana en çok destek olan kişiydi bu yüzden onun gibi bir ablaya sahip olduğum için kendimi çok şanslı sayıyorum ben.
3 GÜN SONRA
3 gün sonra Ferit hastaneden ayrıldı ve Ferit hastaneden ayrıldıktan 1 hafta sonra benimle evlenmek için ailesini ikna etti tabii bende bu süreçte boş durmadım bende bizimkileri ikna ettim ve aradan 1 hafta geçer geçmez Ferit ile ailesi ellerinde çiçekleriyle çikolatalarıyla beni istemeye geldiler.
"KIZ İSTEME"
Açıkçası ben biraz gergindim son yaşananlardan sonra babamın Korhan ailesiyle bir araya gelmesi biraz tehlikeliydi ama bu süre zarfında bende Ferit'te herşeyi göze almıştık ne olursa olsun evlenecektik. Ferit'in böylesine gergin bir ortamda bile bir şekilde ortamı yumuşatması hoşuma gidiyordu. Derken halis ağa söze girdi;
- evet kâzım sebebi ziyaretimiz malum şimdi Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Seyran'ı oğlumuz Ferit'e istiyoruz dedi. O sırada benim kalbim öylesine hızlı atıyordu ki o an gerçekten kendimde değildim ve bende bunun farkındaydım ama bir şekilde kendimi zapt etmeliydim. Ben kendime gelmeye çalışırken babam lafa girdi; ben bu kızı size veririm vermesine ağam, ama eğer bu kızı tekrar size vermemi istiyorsanız bir daha senin bu torununun benim kızımın gözlerinden tek bir damla yaş akıtmasına bile izin vermeyeceksin. Damat beni duyuyorsun değil mi, sana diyorum sana bu kızın gözünden tek bir damla yaş akmayacak anladın mı beni?
Babamın bu tavrı beni inanılmaz şaşırtmıştı çünkü babam asla biri değildi.
Halis Ağa babamı dinledikten sonra Ferit'e döndü: kazım'ı duydun değil mi Ferit , kendinden emin ol ki ona göre isteyelim kızı dedi.
Ferit bu cümleden sonra babama bakarak; merak etme kazım baba o kavgalar eskide kaldı kızın artık emin ellerde dedi o sırada yüzüme hafif bir gülümseme yayıldı. Ve Halis Ağa tekrardan söze girdi; ee kazım veriyor musun kızı?
Bunun üzerine babam; madem öyle verdim gitti hayırlı uğurlu olsun dedi. Ve hemen ardından yüzükler de takıldı ben ve Ferit an itibariyle sözlenmiştik.
DÜĞÜN GÜNÜ
Kız isteme merasiminden bir-iki gün sonra düğün günü geldi ben bembeyaz parıltısından insanın gözünü alamayacağı kadar güzel bir gelinlik giymiştim.