"SOĞUK SAVAŞ"

344 24 0
                                    

Bu hikaye dizinin 2. Sezonunu ele almakla birlikte tamamen yazar kurgusudur ve yalı çapkını dizisi tekrardan yayınlanmadan önce benim kendi kafamdan yazmış olduğum bir kitaptır, keyifli okumalar dilerim...
**************************
Önceki bölümün devamı olarak;
SEYRAN'IN AĞZINDAN;
Bütün aile biz ağlarken bizi izliyordu, o sırada halis Ağa'nın söze girmesiyle ikimizde doğrulduk;
-" çocuklar... Sizi anlıyorum, acınız büyük, lakin vakit yıkılma vakti değil, dik durma vaktidir, şimdi anlatın bakalım, bütün bunlar nasıl oldu?"
*Seyran ve Ferit her şeyi anlatır* Seyran söze başlar;
-" efendim, bütün bu olanlarda benim de mesuliyetim var, özür dilerim, torununuza sahip çıkmadığım için"
-" ne özrü Seyran kızım, senin suçun yok ki, hem sen merak etme ben arkanızdayım"
-" sağolun efendim"
-" torunumun intikamını bizzat ben alacağım, biz şimdi çıkalım, sen ailenle biraz başbaşa kal kızım"
*Korhan ailesi dışarı çıkar*
-" Abla... Bebek gitti"
-" biliyorum ablacığım, sağlık olsun"
-" çok üzülüyorum abla, ben bu acıyla nasıl yaşarım?"
-" yaşayacaksın birtanem, bundan sonra doğacak çocukların için, Ferit için yaşayacaksın..."
Bu esnada annem lafa girdi, ağlıyordu..
-" Seyran, seni anlıyorum güzel kızım, bende bir evlat kaybettim, o acıyı iyi bilirim, geçiyor, inan bana geçiyor..."
-" nasıl yani, sen hangi evladını kaybettin?"
-" boşver kızım"
-" anlatsana ya, merak ettim bak"
FLASHBACK
-" Ben Suna'dan önce bir ablana daha hamileydim, sonra bir gün babanız yine saçma sapan bir sebepten beni dövünce bende kaybettim kızımı, ve inanır mısınız, hastaneye bile götürmedi, eğer götürseydi o bebek kurtulabilirdi, ama olmadı işte, öldü..."
-" yani.. sen hamile halinle dayak yerken, halam hiç bir şey yapmadı, öyle mi?"
-" Aynen öyle.."
FLASHBACK BİTİŞİ
-" Böyle işte... İyi bilirim bu acıyı"
Ablam şaşkınlıkla annemi dinlerken bir yandan da haklı olarak söylendi;
-" vay be... Demek benden büyük de vardı?"
-" evet"
-" peki ne zaman oldu bu?"
-" ben sana hamile kalmadan bir sene önce falan"
-" babam, zalim biri olduğu yetmezmiş gibi bir de bir evladının katili, ve sanki hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor, o zavallı kızın vebaliyle yaşıyor.... Çok yazık gerçekten"
Tam bu sırada içeri halam ve babam girdiler, halam ve babam ile ilgili biraz önce öğrendiğim şeylerden sonra onlardan o kadar nefret ettim ki, yüzlerine bile bakmak istemiyordum, halam bana geçmiş olsun dilerken, babam yine her zamanki gibi öfkeliydi, bende ona öfkeliydim;
-" geçmiş olsun kızım, sen iyisindir inşallah?"
-" sağol halacığım, ben iyiyim"
-"şükürler olsun"
-" şükürler olsun.."
-" Seyraaan, seyraan, bir çocuğa sahip çıkamadın, ah benim salak kızım, bi işi de becer ya!"
-" bunu bana kendi kızının katili olan sen mi söylüyorsun baba?"
-" ne diyorsun kız sen?!"
-" ne diyorum.. bence sen daha iyi biliyorsun benim ne dediğimi"
-" lan bak beni sinirlendirme!"
-" sinirlen, bana ne yapabilirsin ki?"
Halam araya girdi;
-" yeter, birbirinize laf yetiştirmeyin"
-" sen hiç konuşma hala, sana da sinirliyim"
Ablam da bana destek verdi;
-" bence de sen hiç konuşma hala, Seyran haklı"
-" neyi ima etmeye çalışıyorsunuz siz iki kardeş!?"
-" bilmem, acaba neyi ima etmeye çalışıyoruz..."
Ferit'in içeri girmesiyle birlikte sustuk, Ferit bana çikolata almıştı;
-" ee, kusura bakmayın, bölüyorum ama, Seyran'ın yanına gelmiştim de"
Ablam Ferit'e cevap verdi;
-" gel Ferit, gel, biz çıkacağız zaten, siz ikiniz biraz yanlız kalıp acınızı yaşayın"
* Şanlı ailesi çıkar, Seyran ve Ferit yanlız kalır*
-" sen bana niye çikolata aldın ki, ben senden çikolata istemedim?"
-" yani... Ne bileyim, belki biraz olsun moral olur diye, seversin diye, sevmiyor musun yoksa?"
-" yok, severim de, sen böyle habersiz bir şekilde alınca şaşırdım sadece, teşekkür ederim"
-" rica ederim"
-" Seyran, bu Yusuf malı en son kaçmıştı ya, gidip onu bulmam lazım, ben dedemle de konuştum"
-" tamam sen git onu bul, çocuğunun intikamını almadan sakın geri dönme Ferit"
-" tamam, sen merak etme "
YAZARIN AĞZINDAN;
Halis Ağa ne olur ne olmaz diyerek ferit'in yanına korhanlarıın güçlü adamlarını gönderir, bu sırada Yusuf da bir ormana kaçmıştı, Ferit Yusuf'u bulmak için ormana gittiğinde eşkiyalar ferit'in önünü keserler bu sırada halis Ağa'nın adamları ise ormana giden ferit'i arıyordur;
FERİT'İN AĞZINDAN;
Ne olduğunu anlamamıştım, bir anda ormandaki mafya tipli adamlar önümü kesmişlerdi;
-" ne oluyor lan, siz kimsiniz?"
-" Ferit Korhan sen misin?"
-" evet?"
-" tarık ihsanlı'nın selamı var Ferit Korhan"
-" ne, tarık ihsanlı mı?"
-" evet.."
Adam bir anda bana silah doğrulttu, ben daha tarık'ın adamlarının şokunu atlatamamışken tarık'ın adamlarının beni iki omzumdan silahla vurduğunu hissederek acıyla yere yığılmıştım.....
********************************
BÖLÜM SONU
BÖLÜM BURADA SONA ERİYOR OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM ❤️
YAZAR/ NİSANUR
BU ARADA BEN ELBİSE ALMAK İÇİN AVM'YE GİTTİM, AVM'DEN YENİ GELDİM, O YÜZDEN BÖLÜMÜ GEÇ PAYLAŞTIM, KUSURA BAKMAYIN.



Yalı Çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin