"KAVGA VE MUTLULUK"

317 17 0
                                    

Bu hikaye dizinin 2. Sezonunu ele almakla birlikte tamamen yazar kurgusudur ve yalı çapkını dizisi tekrardan yayınlanmadan önce benim kendi kafamdan yazmış olduğum bir kitaptır, keyifli okumalar dilerim... Bu arada bu bölümü çok sevdiğim bir arkadaşım ile beraber yazdık, ve bundan sonra da beraber yazacağız, kitabın senaryosu konusundaki asistanımdır kendisi, kendisine buradan selamlar :)
**************************
Önceki bölümün devamı olarak;
"Naz ve tarık'ın büyük yüzleşmesi"
Naz'ın ağzından;
Büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım, ama dik durmalıydım, çünkü hayat böyleydi, sen ne yaşarsan yaşa yine dik durmak zorundaydın...
-" vay be, demek bunca zaman beni kandırdın, öyle mi?"
-" naz, gerçekten çok pişmanım, ama doğru olan bu."
'Pişmanım' mı, ben bu kadar yüzsüz birini nasıl sevmiştim!?
-" sen, önce beni aşkına inandırdın, ve şimdi de 'ben pişmanım' mı diyorsun bana?"
-" ben böyle olsun istemezdim"
-" neden yaptın o zaman?!"
-" naz, inan çok pişmanım, ama dürüst olmam gerekiyordu"
-" keşke dürüst olmak için bu kadar geç kalmasaydın, benim, senin için verdiğim mücadelenin yalan olduğunu en başından bilmeye hakkım vardı tarık"
-" kusura bakma."
-" kusura bakma.... Bu kadar mı gerçekten!?"
-" üzgünüm ama evet, bu kadar."
-" üzgünsün demek... Yok ya boşuna üzülme bence, çünkü artık biz diye bir şey yok, bu seni son görüşüm tarık ihsanlı!"
-" güle güle naz, her şeye rağmen yanımda olduğun için teşekkür ederim"
-" ben, 'her şeye rağmen' değil, bilmediğim gerçeklere bakarak yanında oldum senin, bilseydim nasıl bir psikopat olduğunu, yüzüne bakmazdım"
( Naz, sinirle dışarı çıkar)
-" bir de hâlâ hiç bir şey olmamış gibi 'güle güle' diyor, yüzsüz!"
( Tarık, naz'ın söylediklerini duymuştur, ve yüzü düşer)
( Seyran ve Ferit, naz'ın yanına gider, Seyran söze girer)
-" kimmiş o yüzsüz olan, biz mi, yoksa tarık mı?"
-" yüzsüz olan siz değilsiniz, tarık"
SEYRAN'IN AĞZINDAN;
Ferit, naz'ın tarık'a yüzsüz dediğini duyduktan sonra merakla sordu;
-" gerçekleri öğrendin demek?"
-" evet, öğrendim. Ben... Senden özür dilerim Ferit, seni tanıyamamışım"
-" önemli değil, hatalarından ders çıkarman yeterli benim için"
-" peki... Eve gidelim mi artık, yani sizi bilmem ama benim gitmem lazım"
-" e tamam o zaman abi bıraksın seni"
-" tamam, ben Abidin Bey'in yanına gideyim o zaman, görüşürüz"
-" görüşürüz"
-" güle güle naz'cığım"
( Naz, Abidin'in yanına gider ve Abidin naz'ı evine bırakır, bu arada seyfer başbaşa kalır)
Hazır Ferit ile ikimiz başbaşa kalmışken ben, bombayı patlamak istemiştim, ve yaptım;
-" Ferit"
-" efendim Antep fıstığı?"
-" ablam ve Abidin abinin bugün düğünü var"
-" ne!? Nasıl yani, bugün müydü düğün!?"
-" evet canım, bilmiyor muydun yoksa?"
-" hayır birtanem, tabii ki bilmiyordum, abi bana söylemedi"
-" sürpriz olsun diye söylememiştir muhtemelen"
SEYRAN İÇİN FLASHBACK SAHNESİ(SEYRAN VE SUNA'NIN KONUŞMASI)
-" Abla, müsait misin?"
-" müsaitim ablacığım, gelebilirsin"
-" nasılsın abla, Abidin abi nerede?"
-" iyiyim ablam, sen nasılsın, şey benim canım abur cubur çekti de bana bir şeyler almaya gitti"
-" hımm, anladım, eee nasıl gidiyor, Abidin abi ile aranız nasıl, düğün ne zaman?"
-" iyi gidiyor Seyran'cığım, Abidin ile de aramız gayet iyi, düğün de 2 gün sonra inşallah"
-" nasıl, 2 gün sonra mı, e bizim neden haberimiz yok?"
-" ablacığım, biz korhanlar ile bu konuyu konuşurken siz odanızdaydınız, halis Ağa da siz rahatsız olamayın diye sizi çağırmadı, o yüzden ben ve Abidin'de size sonra söylemeyi düşündük"
-" tamam abla, bende Ferit'e sürpriz yapacağım"
-" tamam ablasının birtanesi, hadi görüşürüz"
( Seyran, suna'ya öpücük atar ve odadan çıkar)
FLASHBACK BİTİŞİ
-" işte böyle ferit'cimmm"
-" anladım seyro'cumm, bak sen şu bizim baldo piliç ile abi'ye ya, nasıl da hızlılar"
( Seyran gülerek cevap verir)
-" aynen yaa, bak sen, bende beklemiyordum valla"
-" tamam, tamam hadi neyse, gidelim buradan, bu içerdeki manyak da ne hali varsa görsün"
-" pekii, emredersiniz kocacığımm"
-" *gülerek* e hadi bakalım karıcığımmm, senin aslan kocan Ferit Korhan böyle istiyor, gidelim, siz önden buyrun kraliçemm"
Seyran aşkla ferit'in gözlerinin içine bakıyor ve gülümsüyordu...
-" çok naziksiniz kralım"
( Ferit ve Seyran hastaneden çıkar ve Abidin naz'ı bırakıp tekrar hastaneye geldiği için onun geldiğini görüp Abidin'in arabasına binerler, bu arada arabanın içi abur cubur dolu olduğu için Ferit şaşkındır)
-" abi, hayırdır, bu abur cuburlar kimin?"
-" suna için bunlar"
-" suna için mi?"
-" evet, canı çekmiş, bende aldım"
-" e iyi tamam, afiyet olsun bizim baldoya"
-" sağol ferit'ciğim"
(Seyran fırsatı kaçırmaz ve fırsat bu fırsat diyerek söze başlar)
-" Abidin abi'ciğim, duydum ki damat olmuş gidiyormuşsun"
-" evet, en yakın zamanda inşallah"
-" ooo abi'mm, sonunda sevdiğin kadınla evleniyorsun yani?"
-" evet, evleniyorumm"
-" hayırlı uğurlu olsun"
-" sağol"
Korhanlarıın konuşma sahnesi YAZARIN AĞZINDAN;
Suna ve Abidin için 2 gün sonraya düğün kararını veren halis Ağa haricindeki bütün aileyi toplar, ve konuşma yapmaya başlar;
-" ben, 2 gün önce Abidin ve suna'nın düğün kararını verdim, Seyran ve Ferit'in bundan haberi yoktu ama şimdi onlarda öğrenmiş oldu, her neyse, bugün düğün için hazırlıklar başlasın, ifakat, duydun değil mi?"
-" duydum ağam, sen merak etme, hazırlıklar en güzel şekilde yapılacak"
-" tamam"
SUNA, SEYRAN, ESME, HATTUÇ GELİNLİK BAKMA SAHNESİ, BU SIRADA KAZIM İSE BİR KOLTUKTA ÖYLECE OTURMUŞTUR)
-" Ablaa, bak, bu nasıl?

Yalı Çapkını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin