Yalı Çapkını

" KORKUNÇ PLAN"

Bu hikaye dizinin 2. Sezonunu ele almakla birlikte tamamen yazar kurgusudur ve yalı çapkını dizisi tekrardan yayınlanmadan önce benim kendi kafamdan yazmış olduğum bir kitaptır, keyifli okumalar dilerim...
**************************
Bir önceki bölümün devamı olarak;
-" Adamlar tutacağım ve Seyran'ı kaçırtacağım"
-" ne, ne yapacağım dedin sen!?"
-" duydun işte"
Burak çok şaşırmıştı, yüzünde öfkeye dair bir ifadeyle bana cevap verdi;
-" ya pelo sen manyak mısın ya, ne demek o ya hamile kadını kaçırtmak ne demek delirdin mi sen?"
-" Ya daha başka ne yapabilirim ki?"
-" Gerçekten tek savunman bu mu senin, " başka ne yapabilirim ki?" Diyerek mi kendini temize çıkaracaksın sen pelo, ya senin yaptığın anlaşılırsa, ya senin yüzünden o kıza gerçek anlamda kötü bir şey olursa, ya Seyran haklı olarak senden şikayetçi olursa, o zaman ne yapacaksın pelin, o zaman polis karşısında kendini böyle mi savunacaksın? Eğer o kıza birşey olursa sen bunun vebaliyle nasıl yaşayacaksın, hadi onu da geçtim, ulan sen ben ferit'i geri kazanayım derken daha da kaybedeceksin, sen bunların farkında değil misin, ferit'i kendine nasıl affettirecdksin nasıl onun gözünde tekrar eskisi gibi olacaksın be sen, sen bunları hiç mi akıl etmiyorsun benim salak kuzenim!"
-" Burak bu işin dönüşü yok, hem başka bir yolu da yok zaten"
-" başka bir yolu var pelin, hem de senin düşündüğünden çok daha sağlıklı bir yolu var"
-" neymiş o sağlıklı yol?"
-" çok basit, ferit'ten vazgeçmek"
-" olmayacak öyle bir şey, ben aşkımı kaybetmeyeceğim"
Burak derin bir nefes verdi, ve daha da öfkelendi;
-" insan ancak sahip olduğu bir şeyi kaybeder pelin, sen Ferit'e sahip misin ki onu kaybedeceksin?"
-" ya Burak şöyle şeyler söyleyip benim moralimi bozma ya"
-" haksız mıyım pelin, ayrıca hadi diyelim ki sen bu kızı kaçıracaksın peki nasıl olacak bu pelin, sen hangi parayla adam tutacaksın, bu kızı nereye kaçıracaksın?"
-" para karşılığında adam kaçırma potansiyeli olan 2-3 kişiyi köşede bir gün lazım olur diye biriktirdiğim yüksek miktarda parayı verip hem Seyran'ı kaçırmalarını hem de suçumu üstlenmelerini isteyeceğim"
-" ne kadar paran var senin köşede birikmiş?"
-"700.000 TL."
-" oha lan sen ne ara biriktirdin bu paraları?"
-" annem bana düzenli olarak her ay para gönderiyor, bende o parayı köşeye atınca birikiyor işte"
-" ya suçunu üstlenmezlerse?"
-"  onlara bana biraz daha zaman tanımalarını ister ve daha fazla para veririm"
-" peki, tamam ama şunu unutma sen sırf kendi saçma sapan hırsların yüzünden hamile bir kadına bu kötülüğü yaparsan, işte o zaman beni unut pelo!"
-" o ne demek ya?"
-" seni kuzenlikten red ederim demek"
-" edersen et ya banane!"
-" vay be, sen beni bu kadar mı kolay gözden çıkarıyorsun?"
-" evet, aynen öyle yapıyorum!"
-" iyi tamam, madem öyle bundan sonra benim senin gibi bir kuzenim yok, seni kuzenlikten red ediyorum!"
-" cehennem ol git, tamam mı, madem bir Seyran için beni siliyorsan cehennem ol git buradan!"
-" iyi, merak etme bu kadar aşağılık bir kadının evinde kalacak değilim zaten!"
( Burak gider)
SEYFER ODA SAHNESİ SEYRAN'IN AĞZINDAN;
Şu sıralar içimi kemiren karamsar, kötü bir hissiyatım vardı, sanki herşey daha da kötüye gidecekmiş gibi hissediyordum, bunu Ferit'le paylaştım;
-" Ferit"
-" efendim Antep fıstığı?"
-" ya hamilelikten midir yoksa başka bir şeyden midir bilmiyorum, ama içimde kötü bir his var"
-" ne gibi bir his güzelim?"
-" ne bileyim, işte sanki bir anda birşey olacak da herşey çok kötü olacak gibi hissediyorum"
-" sen boşver o saçma sapan hisleri güzelim, sen daha yeni hamilesin, senin hormonlarından dolayı böyle hissediyorsundur  sen, hem bak, sana söz veriyorum bundan sonra herşey çok güzel olacak tamam mı, ben senin her zaman yanındayım birtanem benim"
Ferit'e gülümsedim, onun bu sözleri bana gerçekten de çok moral olmuştu, ona sarıldım, sonra da ona bir teklifte bulundum;
-" Ferit"
-" efendim?"
-" sahilde dolaşmaya gidelim mi?"
-" sahile mi?"
-" evet, deniz kenarı, temiz hava... Hem bana hem sana hem de bebeğimize çok iyi gelecektir"
-" olur, gidelim, sen hazırlan, bende hazırlanayım çıkalım hemen, olur mu?"
-"Olur"
Seyran'ın giydiği

Ferit'in giydiği

( Ferit Seyran'ı görür)
-" Seyran, ne kadar güzel olmuşsun"
-" teşekkür ederim, sende çok şık görünüyorsun"
-" elbisen çok güzel, gözlerinin rengi gibi, yeşil yeşil..."
( Seyran Ferit'e gülümser)
( Çıkarlar ve bir bankta otururlar)
-" yaa çok güzel burası, içim açıldı"
-" evet, Seyran onu bunu bırak da sen cidden çok güzel olmuşsun"
( Seyran hafifçe gülümser)
-" ya feritt"
Ferit aniden Seyran'ı öper ve Seyran şaşırır;
-" Ferit yapma ya insanların içinde"
-" niye, havaalanında sen beni onca insanının içinde uzun uzun öpmemiş miydin?"
-" off Ferit ya, ikisi aynı şey mi?"
-" evet?"
-" tamam, tamam neyse"
-" ya Seyran ya, ne olacak bir kere öpsem?"
-" öpme"
-" küstüm sana Seyran, bana niye izin vermiyorsun?"
-" burada olmaz"
-" olur, olur hadi izin ver"
-" tamam, küsme"
-" küstüm..."
-" of tamam, öp hadi"
-" vallaha mı?"
( Gülerek) -" vallaha"
Ferit beni öpmeye başladı, kısa süren bir öpüşmeden sonra ben ferit'in omzuna yaslandım
-" Ferit"
-" ne oldu?"
-" benim canım mısır çekti, bana mısır alır mısın?"
-" tamam, bekle geliyorum"
Ferit gittikten sonra pelin'in adamları gelir ve Seyran'ı bayıltarak orman ortasında bir dağ evine bırakırlar, Seyran uyandıktan sonra etrafına baktığında, eli kolu bağlıdır, tam o esnada Pelin'le göz göze gelirler
-" pelin!?"
-" Seyran hoşgeldin, bende seni bekliyordum:)"
-" benim ne işim var burada, nereye getirdin beni, ne yapacaksın bana!?"
-" seni hiç kimsenin bulamayacağı bir yere getirdim, merak etme canım, sana kötü bir şey yapmayacağım, buraya seni seninle konuşmaya çağırdım"
-" beni konuşmak için mi dağın başına getirdin pelin, kafa mı buluyorsun benimle!?"
-" şşt sessiz ol, bağırma"
-" benden ne istiyorsun?"
-" Ferit'ten vazgeçmeni, eğer ondan vazgeçmezsen senin bebeğinin de senin de canını alırım"
-" kızım sen hasta mısın, sen manyak mısın, kafayı mı yedin sen ya, ne saçmalıyorsun!?"
-" yoo, hasta değilim, manyak da değilim, ben sadece aşkımı istiyorum"
-" ne aşkı lan, ne aşkı senin Ferit'le aranda hiçbir şey yok ya anlamıyor musun!?"
-" sen bilirsin Seyran, ya ferit'ten vazgeçsin ya da bebeğinden"
-" ya kızım sen nasıl bir psikopatsın ya, bakıyorum da görüşmeyeli iyice kafayı sıyırmışsın"
-" bana deli muamelesi yapmaktan vazgeç Seyran, benim aklım başımda"
-" ohoo senin aklı başında olan halin buysa..."
Pelin cebinden silah çıkardı ve yere sıktı ardından sert bir ses tonuyla bana sordu;
-" sana son kez soruyorum, bebeğin mi Ferit mi!?"
-" pelin bak, indir şu silahı delirtme beni!"
Pelin silahı bir kez daha yere sıkıp gözlerime baktı ve bakışı sadece öfke, Hırs ve kinden ibaretti, silahı kafama dayadı tam sıkacaktı ki dışardan hem ferit'in, hem ablamın,hem de polis ekiplerinin sesi duyuldu....
********************************
BÖLÜM SONU
BURAYA KADAR OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER, BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE.....🫀🤍