Yavaş yavaş yemeklerimizi yemeye devam ettik.
"Rana, bizim matematikçi bu yıl değişecekti değil?" dedim, içimden İnşallah değişir diyerek.
Çatalına yemeğini batırıp, sorduğum soru nedeniyle bana döndü.
"Ha, demi ya ben de öyle duymuştum."dedi gülümseyerek. Buna karşılık bende kocaman gülümsedim.
"O zaman, biz de sizin sınıfta olacağımız için, sevinmemiz gerek. "dedi Toprak ikimize bakarak. Kararsızlıkla baktım.
" Yani evet, de siz önceki hocayı bilmiyordunuz ki? "dedim soru sorar bir hava ile.
" Öyle ama, her matematikçi huysuz bir öğretmendir, bilirsiniz. "dedi Kaya olaya katılarak.
" Bilmez miyiz. "dedim gülerek.
" Bize çok çektirmişti kendini beğenmiş, çakma sarışın. "dedim mırıldanarak.
" Ay, doğru ya dip boyası da yedi metreydi bizi hiç muhattap almazdı, pasaklı. "dedi Rana bana, katılarak.Konu, matematikçiden açılıp, sınıftakilerle devam edip, Toprak'ın Rana'ya olan hislerine dönmüştü. Bir yarım saatlik süre zarfında içinde yemeklerimizi yemiştik. Garson, boşalmış olan tabakları ve içecekleri alıp gitti. Farklı bir yardım elinde kağıt kalemle geri döndü.
"Tatlı olarak, ne arzu edersiniz? "dedi hepimize merakla bakarak. Toprak anında atıldı." Bence pasta yiyelim, buranın pastaları bir harika. "dedi. Kuşkuyla baktım.
" Sen nereden biliyorsun, peki? "dedim şüpheli bakışlarımla.
" Yani öyle gözüküyorlar, baksanıza. "dedi menüdeki, pasta resmine doğru bakmanızı sağlayarak.
" Pasta istiyorum o zaman bende. "dedi Kaya garsona bakarak.
"O zaman ben pasta alayım." dedim Kaya ve Toprak'a uyarak. Rana da bize katılıp pasta istemişti.
"Anlamadım doğrusu bu pasta isteğini. "dedim Toprak'a. Hala daha aklı başka yerde gibi gözüküyordu.
" Oğlum, bugün kendine gelip bizi duyacak mısın? "dedi Kaya, biraz öfke kırıntısı barındıran sesi ile.
" Abayı yakmış herhalde birine. "dedi Rana müzip müzip.
" Bilmem. "dedi bu sefer Toprak cevap verme kararı alarak.
Tek kaşımı kaldırıp, dudağının kenarı ile güldü.
" Kime acaba? " dediği an önce ben, sonra Kaya, ardından da toprak olmak üzere pastalarımız dağıtıldı.
" Belki şimdi anlarsın."dedi Toprak, Rana'nın tabağı bırakılırken. Pasta diliminin üzerinde bize gözükmeyecek şekilde koyulmuş bir kart vardı.
Rana gözlerini yuvalarından fırlayacak şekilde büyüttü.
"Toprak sana inanmıyorum. "dedi gülümseyerek. Gözleri sevinçten dolmaya başladığında, Toprak'a sarıldı ve gözlerini kapatıp," Evet. "dedi. Ben de merakıma yenik düşüp pastayı bize doğru çevirip, kartı okudum.
" Başkalarının ki gibi olmasada, yine de şansımı denemek istedim.
Benimle çıkar mısın, mavi gözlü sarı saçlı güzel bayan? "
Sırıtarak Kaya'ya baktım ve, kulağına doğru fısıldadım." Güzel, ama seninki kadar değil. "deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Göz kırpıp gülümsedi.
" Yani."dedi tembelce.
Tatlılarımızı da yedikten sonra, hesabı ödeyip kalktık.
Yani yanlış anlamayın, hesabı Kaya ve Toprak ısrarla ödediler.
Restoranda çıktıktan sonra iki çift olarak, dört kişiydik.
Rana ve Toprak artık birliktelerdi.
Toprak, Kaya'nın en iyi arkadaşıyken, Rana benim en yakın arkimdi.
Aslında çoğu kişinin istediği bir hayatı yaşıyordum galiba, iyiki Kaya vardı, iyiki hayatıma gitmişti, iyiki onu seviyordum.
Bu bölüm böyle, oylamayı yorum yapmayı unutmayın genşler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sülalem Rahat
Humor-Askıda- Utançla başımı eğdim. Burada yüzlerce kişinin içinde ne diyebilirdim ki? Bana döndü yeniden ışıl ışıl parlayan gözleriyle, "Peki sizce bu kız beni seviyor mu?" karşımızdaki topluluğa dönüp yeniden bağırarak konuştu. "Bunu ondan öğrenmeye ne...