"Bir ömür boyu bırakmayacağım öyleyse ellerini." dedi ve yürümeye başladık. Merdivenlerden inip devam ederken bir kaç apartman ötede oturan Toprak balkona çıkmış bize bakıyordu.
"Vay vay vay bak sen bizimkilere, çifte kumrular bak hele sen." diye bağırıp ıslık çalıyordu.
Kaya, "Girsene oğlum içeri aptal aptal hareketler yapma." deyip onu susturdu.
Ben de Kaya'nın söylediği şeye güldüm.
"Hoşuna gitti bakıyorum. "
Hemen kendime gelip aval aval açtığım ağzımı kapattım.
" Yoo. "dedim hemen.
Bıyık altından sırıtıp önüne döndü.
Sonra birlikte buranın en ama en güzel olan parkına gittik. Burası sevgi parkı olarak geçerdi. Burada her şey vardı. Bisikletler patenler kaykaylar salıncaklar ve dahası...
Aslında buranın en büyük olayı, kilimlerin ve battaniyelerin olduğu bir bahçe vardı. Oradan yıldızlar harika bir manzara oluştururdu geceleri. Teleskoplarla yıldızları seyredebiliryordunuz.
Ve dilediğiniz kilimde istediğiniz kadar vakit geçirebiliyodunuz. Genelde buraya piknik yapmak için gelirlerdi. Biz önce bir kilim kiralayıp oradan ayrıldık.Sonra birlikte paten kiralayıp paten kaymak için yapılmış platformda kaymaya başladık. Paten kaymayı çocukluğumdan beri çok severek yapardım. Kaya tökezliyor gibi olunca ona sırıttım.
"Pek iyi değiliz sanırım bu konuda Kaya'cım. "dedim gülerek.
" Ne alakası var, ben ısınamadım henüz ondan. " dedi. Bende ardından iğrenç bir espri patlattım.
" Hava 40 dereceyken nasıl ısınamıyorsun canısı? " diyerek soğuk bir espri patlattım. Kaya'nın surat ifadesinden hayattan soğuduğunu anlayabiliyordum. Evet bunu yaptığıma ben de inanamıyorum.
" Cidden böyle yaratıcı esprileri nereden buluyorsun şaşırıyorum. "dedi Kaya dalga geçerek.
Bir süre daha paten kaydıktan sonra, yine devam ediyorduk paten kaymaya bu kocaman mı kocaman pistte ama, bir kız geldi geldi ve bana beygir gibi çarptı ve kendimi yerde buldum.
Başımı serp bir şekilde buza çarptım ve tüm bedenim yerdeydi. Ellerimle başımı tuttum. O sırada yüksek sesle Kaya'nın bağırışını duydum.
"Ela! " diyerek hemen yanıma geldi ve diz çöktü.
" Ela canım iyi misin? " diyerek benim nasıl olduğumu anlamaya çalışıyordu. Beni tüm gücüyle kucağına alıp pistten dışarı çıkardı. Bu sırada bir sürü kişi de etrafımızdaydı. Paten kayanlar ile ilgilenen bir kız benim ayağındaki patenleri çıkardı. Bende ayakkabılarımı giydim oturup. Kaya da hemen çıkarıp kendi ayakkabılarını giydi. Sonra bana yardımcı olarak ayağa kalkmamı sağladı. Etrafıma kısık gözlerin ile baktım. Sanırım o kızda düşmüştü.
Umarım düşmüştür yelloz. Beni düşürdün, inşallah sen de düşmüşsündür.
Kaya bana yardımcı olarak pistin önündeki izlemek için konulmuş armut puflardan birine oturttu. Hemen yanıma da kendisi oturdu.
Bir süre deli gibi benle ilgilendi. Sonra bir düşündüm ve dedim ki, iyiki sevmişim dedim. İyiki böyle bir adamı sevmişim dedim.
Sonra aradan yarım saat geçti ve biz kaya ile yine aynı yerde pufta gülerek hem gazozlarımızı içiyor hemde kahkaha ile gülüşüyorduk. Bana çocukluk anısını anlatmıştı ve o kadar komikti ki. Gülerken yanımıza gelen az önceki kızı görmemiştim. Hani şu bana tam bir beygir gibi çarpan var ya, o işte.
Kız cırtlak sesi ile, "Kayaaa, sen olmalısın değil mi?" dedi. Ayrıca Kaya'nın ismini böyle uzatması da bildiğiniz beni ayar etmişti.
Kaya hoşlanmayarak kıza dönüp baktı. Kız ayaktaydı ve biz oturuyorduk.
"Evet, Helin miydi? " dedi istemsizce konuştuğunu belli ederek.
Kızın bu denli yakın ve yılışık davranması bende garip duygular oluşturmuştu.
" Kaya, bir bilsen senden ayrıldıktan sonra neler yaşadım. "
Bir dakika. Ne!? Ne dedi o? Kızım seni parçalarım!
Ayrılmak dedi ya.
Demek ki beraberdiler.
Kaya'ya soru işaretleri beliren gözlerimle baktım.
Kız kayadan bir cevap bulamayınca tekrardan konuştu.
" Kaya, bu kız kim? " dedi bana bakarak.
Kaya bana baktı ve," Ela, "dedi tam devam edeceği sıra ben daldım ve," Kız arkadaşıyım. " dedim. Kıza 'seni en küçük yanlışında harcarım' diyen bakışlarımı yolladım. Ama bu gerizekalı şimdi bunu da anlamazdı. Ama olsun ben yolladım işte.
" Kız arkadaş mı? Hımm, bende Helin. " deyip modu düşmüş bir şekilde elini uzattı. Bir süre eline baktım ve ona elimi uzatmak gibi bir şey yapmayacaktım tabiki. Allah'ın sünepesi.
Kız elimi uzatmayınca algılaması sanırım oldukça yavaş olduğu için resmen on dakika eli havada bekledi. Bir ara içimden "Yorma canım kendini" diyesim geldi ama tuttum kendimi. Pis kene.
"Sen ne söylemek istiyordun Helin?" dedi Kaya.
Aynen bu şillor niye gelmişti acaba buraya.
"Birlikte belki biraz vakit geçiririz diye düşündüm, malum ailelerimiz yakın biliyorsun bizde size uğrayacağız bugün akşam. " dedi. Allahım resmen kızın ağzından çıkan bütün kelimeler sanki öfkemi artırıyordu. Yalandan öksürür gibi yapıp Kaya'ya baktım. Kaş göz yaptım. Aslında zavallım ona da yazıktı. Aramızda kalmıştı minnoşum ama bananesi.
Kaya memnuniyetsiz bir ifade ile, "Hmm, öylemiymiş.." deyip suratını ona fark ettirmeden ekşitti.
Helal be koççum!
Hemen atlayıp, "Hayır vakit geçiremezsiniz çünkü..." dedim ve karşımdaki kene hemen lafımı bölüp "Neden?" dedi.
İki dakka durda anlatalım demi, yarabbül alemin ya.
"Çünkü kaya ile, doktor randevumuz var." dedim çabucak.
Allah'ım bu nasıl bir yalan sallayıştır!?
Kaya bana soru işaretleri beliren gözleri ile baktı.
"Diş doktoruna gideceğiz, demi Kaya'cım?" dedin kaş göz yaparak.
"Evet, diş doktoruna gideceğiz." dedi alttan alttan bana imalı bir şekilde konuştuğunu belli etti.
Ne kurnaz zekalı bir insanım ya ben, maşallah.
Sonra Helin denen kenenin morali bozulur gibi oldu bir an.
"Yaa, öyle mi. Peki madem akşam görüşürüz Kaya." deyip yanımızdan ayrıldı.
Kaya, Helin gittikten sonra bana dönüp, "Seni yalancı." deyip güldü. "Allah aşkına, diş doktoru da ne?" dedi.
"Bilmiyorum, bir an aklıma geliverdi işte." dedim ve güldüm.
Kaya, "Allah kimseyi kıskançlık ile sınamasın." deyip kahkahayı patlattı.
Çok komik gerçekten, harika bir espri.
"Ne kıskanması be, sadece kızı sevmedim o kadar." dedim kıvırmaya çalışarak.
"Evet evet, kesin öyle. Biliyorum ben seni ya, doğru söylüyorsundur." dedi dalga geçerek.
"İstediğini düşün." dedim ve güldüm.
***
Merhaba merhaba merhabaaa! Hepinizi o kadar özledim ki, inşallah hepiniz buradasınızdır💜 Bölümle ilgili sevdiğiniz- sevmediğiniz kısımları yorum yazabilirsiniz. Hikaye nasıl ilerlemeli sizce önerileriniz benim için önemli onları da yazın 🙌 Vote vermeyi de unutmayın olur mu dondurmalı baklavalarım. Üzerinize afiyet bu ara ben diyetteyim :( Öpüyorum hepinizi 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sülalem Rahat
Humor-Askıda- Utançla başımı eğdim. Burada yüzlerce kişinin içinde ne diyebilirdim ki? Bana döndü yeniden ışıl ışıl parlayan gözleriyle, "Peki sizce bu kız beni seviyor mu?" karşımızdaki topluluğa dönüp yeniden bağırarak konuştu. "Bunu ondan öğrenmeye ne...