"Bir Ömür Boyu Tutabilirsin Ellerimi."

1.1K 73 14
                                    

Valizler ile birlikte eve doğru ilerlemeye başladık. Hava hafif kararmıştı biraz ise esiyordu. Kaya ile sarılıp birbirimize iyi akşamlar diledik. Rana ve Toprak ile de aynı şekilde ayrıldık. Eve girdiğimde "Evim gibisi yok beeaa!" diye böğürüp odama geçtim. Evimin serincecik havasını içime çektim. Yatağıma uzandım ve ellerimi başımın altına koydum. Tavana bakarak Kaya hayatıma girdikten sonra olan değişimleri düşündüm. İyi ki o gün o konserde o sahnede o platformun üzerinde ona onu sevdiğimi söylemiştim. Yaptığım en doğru kararlardan biriydi bu ve Kaya beni asla hayal kırıklığına uğratmamıştı. Umarım asla da uğratmazdı. Çünkü ben onunla hissettiklerimi kimsede hissetmemiştim ve kimsede hissedebileceğimi düşünmüyordum. O farklıydı, o her kızın hayranı olduğu kötü 'bad boy' denilen çocuklardan değildi. O benim hayranı olduğum 'Good boy' çocuğumdu. Her hareketine mimiklerine bayılıyordum. O hayatıma girmeden önce saman gibi yaşadığımın farkına varmıştım. Ondan sonrası rengarenkti. Tekdüze ilerleyen hayatıma heyecanı, mutluluğu, eğlenceyi, aşkı ve tutkuyu empoze etmişti. Ben düşüncelerimin içinde kaybolurken annemin "Ela!" diye seslenişini duydum. Uyuyor taklidi yapıp gitmeme kararı aldığımda bir süre sonra ise babam seslendi. Gitmekten başka bir çözüm yolu beynimde parlamayınca öfleyerek ayağa kalktım ve ışığı açık olan mutfağa geçtim. Gittiğim an gözlerim iştahla ışıldadı, yemek masasında kek, kurabiye, tuzlu kreker, bir kaç çikolata ve çeşitli meyveler bulunuyordu ve kolada onlara önderlik ediyordu.
"Oo genjler neler yapmışsınız böyle."diyerek masaya geçtim.

Annemler bana gülerken babam "Hemen damlama masaya da su bardağı çıkar üç tane." dedi gülerek.

Üç tane su bardağı çıkarıp tekrar oturdum masaya ve dilimlenmiş hazır kekten bir tane ağzıma tıktım.

"Bonlaro ne zoman aldonoz?" diye ağzım doluyken konuştum.

"Dönüş yolunda annen akıl etti acıkırız diye." Babam benim soruma cevap verince başımı salladım.

Annemlerde masaya oturunca birlikte gece atıştırmalığı yapmaya devam ettik.

***
Ertesi sabah yine her zaman olduğu gibi, yıkama jeli ve maske ikilimi yapıp saçlarımı tepeden topladım. Odama geçip telefonumu elime aldım. Saat 12.36'dı.

Gelen mesaja bakıp Kayadan olduğunu görünce keyifle gülümsedim.

"Günaydın beyaz papatya. "

Kayanın mesajına cevap vermek yerine onu aradım. Bir süre çaldı ve açıldı.

" Günaydın. "dedi Kaya uykulu sesi ile. İçimden "ponçik ya" diye geçirdim.

"Günaaayyyydddıın! "dedim eğlenceli sesimle. Sonrasında ise devam ettim." Haydi kalk da bugün harika bir gün olsun! Seni iki saat sonra apartmanın girişinde bekliyorum görüşürüüz. "

Koşturarak banyoya gidip hızlıca bir duş aldım ve vücut spreyimi uygulayıp üzerimi giyindim. Sonrasında ıslak saçlarımı kurulayıp düzeleştirdim. Üzerime Jean bir kot pantolon ve beyaz düz bir tişört giyip beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Makyaj masamın önüne geçip kirpiklerime maskara uyguladım. Ten makyajı neredeyse yıl için bir iki defa yaptığım için yine yapmadım. Hem ben doğallıktan yanaydım. Dudaklarıma açık kahve tonlarında hafif bir ruj sürüp oradan da çekildim.

Ardından mutfağa geçip kalan bir saati içinde ne yapabileceğini düşündüm. Ev yapımı bir şeyler yapmak zaman alırdı ve bulaşık çıkardı bu olmazdı bu yüzden. Aklıma gelen fikirle gülümsedim. Buzdolabında zeytin, peynir, domates, salatalık, biber gibi şeyleri alıp bunları bir saklama kabının içine doldurdum. Sonrasında onu da yanıma alacağım çantanın içine koydum. Hızla yanıma biraz para ve anahtarı alıp evden ayrıldım. Bim'in yanındaki pastaneye gidip poğaça çeşitlerine göz gezdirdim. Peynirli ve patatesli olanlardan aldım dört tane, bükmelere gözüm kayınca patatesli ve mercimekli olanlardan aldım. Birazda tatlı şeyler aldıktan sonra ücreti ödeyip çıktım. Hızlıca eve gelip elimdekileri bir piknik sepetine doldurdum. Çantamdakileri de çıkarıp yine sepete doldurdum. Böyle daha iyiydi. Tüm lazım olan şeyleri içine koyup işlerimi hallettim ve evden çıktım. Kaya'ya aşağıya indiğimi bildiren bir mesaj attım. Ve hemen dış kapının karşısında bulunan demir korkuluğa yaslandım. Biraz bekledikten sonra tüm yakışıklılığı ile kapıdan çıkan Kaya, siyah bir kot şort ve üzerine de beyaz bir gömlek giymişti. Beyaz ve siyahlı ayakkabıları da yine üzerindekilerle uyumluydu. İnanılmaz hoş kokan parfümü taa buraya dek geliyordu. Saçlarını arkaya doğru yatırmıştı. İnek yalamış gibi değildi. Çok havalıydı. Gözlüğünü de gömleğinin yakasına asmıştı ve bu çocuk beni seviyordu inanılması zordu, gerçekten çok zordu. Böylesine mükemmel biri beni nasıl seviyordu bilemiyorum. Sonra gülümseyerek bana doğru yaklaştı. Yanıma geldiğinde "Selam güzel kız." deyip güldü.

Ve sarıldık.

"Selam yakışıklı çocuk. "deyip işaret parmağım ile burnuna dokundum. Bembeyaz dişlerini ortaya çıkartarak güldüğünde yine her defasında olduğu gibi resmen nefesim kesildi. Gülüşü çok güzel ve enderdi.

" Çok güzel gözüküyorsun. " dedi ve yamuk bir gülüş attı. Elinin teki şortunu cebindeydi.

" Sende iyi gözüküyorsun." dedim tatlı bir şekilde gülümseyerek.

Onunla olduğumda kendimi güvende hissediyordum, Rana ile göt büyütüp abur cubur yerken olduğu kadar huzurlu oluyordum. O bende farklı şeyler oluşturuyordu. Nasıl anlatılırdı bilmem o Kaya'ydı işte. Aile babası tipli Kaya, evin komik oğlanı Kaya, korumacı abi tavırlı Kaya.

Sonrasında ben bunları düşünürken yanağımdan bir makas aldı.

"Daldın gittin, ee ne yapacağız?"

"Çok güzel şeyler hazırladım. Müthiş bir gün geçireceğiz diyebilirim. " dedim elimdeki piknik sepetini yukarı kaldırıp tamamen görmesini sağlarken.

" Eğer bu günün içinde sen varsan zaten güzel geçer. "dedi.

İltifat ederken bir insan bu kadar mı sevilesi olurdu? Her şeyi ile çok seviyordum onu.

" Demek öyle ha, " dedim hafifçe gülümserken. Ve devam ettim." Gidelim mi o zaman? "

" Gidelim," dedi ve boşta olan elimi güzel parmakları ile kavradı. Saati olan eli ile tutmuştu elimi. "Ellerini tutabilirim öyle değil mi?" diye sordu.

Bakışlarım ellerimdeyken gözlerimi oradan çekip ona yönelttim. Sevecen sevecen bakıyordu bana, hayır demek mümkün değildi ki zaten.

"Elbette. "dedim ve ellini sıkıca tuttum." Bir ömür boyu tutabilirsin ellerimi, güzel parmaklı çocuk. "

UZUUUN BİR ZAMAN ARDINDAN YENİ BİR BÖLÜM İLE SİZLERLEYİM O KADAR BÜYÜDÜK Kİ BUNUN BENİM AÇIMDAN TARİFİ YOK. BENİ ATTIĞINIZ VOTEYLE YAZDIĞINIZ YORUMLA NE KADAR MUTLU ETTİĞİNİZİ BİLEMEZSİNİZ! O GÜZEL PARMAKLARINIZ DERT GÖRMESİN. BU BÖLÜM BU ŞEKİLDEYDİ UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. BU SEFER YORUM VOTE ATMAYI UNUTMAYIN DEMEYECEĞİM. GÖNLÜNÜZDEN NE KOPARSA DİYELİM. BAKARSINIZ BU EN ÇOK VOTE VE YORUM ALMIŞ BÖLÜM OLUR BİLEMEYİZ Kİ. HER NEYSE KENDİNİZE İYİ BAKIN, BEN BU ARALAR GRİP GİBİYİM AMAN DİYİM YAKALANMAYIN. GÜZEL GÜNLER HEPİNİZE!

Sülalem RahatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin