Kime: Kaya
Ve Kaya yine edebiyat yapar.
Ela göt olur. (12.15)Kimden: Kaya
Neyse, Ela konumuz bu değil ve ben sana başka bir şey diyecektim.Bu bir süre ekrana bakmama neden oldu.
Kime: Kaya
Ne?Kimden: Kaya
Yarın akşam bir konsere çıkacağım ama diğerlerine söyleme.
Sadece sen gel.Neden sadece benim olmamı istediğini bilmiyordum. Ama neden onlar gelmiyordu ki?
Kime: Kaya
Peki, neyse daha sonra konuşuruz.Mesaj bölümünden çıkıp, telefonun ekranını kilitledim. Telefonu elimde döndürürken neden diğerlerinin olmasını istemediğini düşündüm.
Ama ya...
Sonrasında bu düşüncelerden kurtulamayacağımı Anladım ve Rana'yı dürttüm."Rana hadi kalk da film izleyelim. " dedim en şirin ses tonumla.
" Rana canım arkim. " ses gelmeyince ben de umutsuzlukla bir daha dürttüm ama kalkmadı.
" Ya Ela bir git başımdaaan! " Ben yüzümü astım ve bacaklarımı uzattım L koltukta.
" İyi be aman ben izlerim. " kumandayı bulup televizyonu açtım.
Şimdi siz 'elin evimdesin salak' falan diyeceksiniz.
Hayır gençler elin evi falan değil.
Şimdi olayı özleyelim. Rana'nın annesi ve babası benim annem ve babamla eskiden lise çağındayken çok iyi bir dörtlüymüş. Ardından işte annem ve babam çıkmaya başlamışlar.
Sonrasında Erdal amca ve Yasemin teyze de sevgili olmuş ve şimdiye dek hep iyi bir iki çift olarak kalmışlar.
Hatta yanlış hatırlamıyorsam.
Erdal amca ile babam, annem ile Yasemin teyze zaten yakın arkadaşmış.
İşte o, onu ona ayarlamış falan.
Hatta yanlış hatırlamıyorsam, babamın evlenirken şahidi Erdal amca, annemin ise Yasemin teyzeymiş.Yani sonuç olarak elin evi değil.
Kendime bir film bularak, durdum ve Rana'ya yeniden kaldırma çabalarıma devam ettim.
"Rana, hadi ya bir kalk gülüm. "
Sonunda nihayet ki, sinirle ayağa kalktı ve mutfağa yöneldi."Al kalktım, ne istiyorsun yiyecek," zafer kazanmışçasına sırıttım ve 'bilmem ki' tarzında bir bakış fırlattım.
Dolabın içine şöyle bir göz gezdirdikten sonra bana dönmeden konuşmaya başladı."Şimdi, cips var, limonata var, jelibon var, çikolata var... "
Hemen eğilip çikolatayı eline aldı.
" Ya ben bunu yememiş miydim? " dedi bana bakıyordu şimdi ama, kendi kendine konuşuyor gibi bir hali vardı." Ya, aman sende sorun ettiğin şeye bak! Getir biz hepsini de yeriz. Yolla sen." sırıtarak önüme döndüm ve perdeleri kapatmak için ayağa kalktım.
Rana ise ciddi ciddi dediğim gibi hepsini getirmişti."Oha mal mısın, ciddi ciddi getirmişsin. " dedim bir ona, bir elindekilere bakarak.
"Yeriz kanka, sorun ettiğin şey hu olsun." diyerek benim taklidi mi yaptı.
"İyi ki varsın lan, gerçekten. " diyerek ona sarıldım.
O da, bana sıkıca sarıldı.Filmi açıp, izlemeye başladık.
Kız kardeşimin hikayesi diye bir filmdi.
Bir yandan yiyor, bir yandan izliyorduk.Aile, hasta çocuklarını yaşayabilmek için yeni bir çocuk daha yapıyor, ve süreçleri bir nevi çocuğu kullanıyorlardı.
Çocuk bir ameliyattan, ötekine, ötekinden bir diğerine giriyordu.
Sonra bir gün kolyesini satarak, ailesine karşı bir avukat tutuyor ve onları dava ediyordu.
Kız kardeşine böbreğini vermek istemediğini söyleyen kıza, ailesini çok sert çıkıyordu. En çok da annesi.
Eğer kız böbreğini verirse asla, bir çocuğu olmayacak, koşamayacak, ve ömrü hep bir şeylere dikkat etmesi ile geçeceğini öne sürüyordu.
Filmin sonlarına doğru bunu aslında, küçük kız değil, kanser hastası olan kız kardeşinin istediği ortaya çıkıyordu.
Ve hazin son oluyor, kanser hastası kız ölüyordu.Filmi izledikten sonra, kendime sürekli şu soruyu sorup duymuştum.
Ben, kardeşime böbreğimi verir miydim? "diye.
Verirdim. Diyerek bu iç savaşından kurtuldum." Kendimi bok gibi hissediyorum. "
Rana da bana katılıp başını salladı.Gerçekte kendimi bok gibinin ötesinde hissediyordum.
Her ne kadar iç savaşından kendimi alı koymaya çalışsam da, hala daha içimde bir yer," Sen kardeşine böbreğini verir miydin? " diyip duruyordu.Bu bölüm de resmen filmin özetini yazmışım :Dd
Yarın bir bölüm daha gelir.
Ama bir kaç saat sonrasına da bir bölüm atabilirim. Bunu için +3 oy ve +2 yorum istiyorum valla.
+3 oy kullanılıp +2 yorum yapıldığında bölüm hemen gelir. Ama yoksa yarını beklersiniz.
Neyse kendinize iyi bakın :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sülalem Rahat
Humor-Askıda- Utançla başımı eğdim. Burada yüzlerce kişinin içinde ne diyebilirdim ki? Bana döndü yeniden ışıl ışıl parlayan gözleriyle, "Peki sizce bu kız beni seviyor mu?" karşımızdaki topluluğa dönüp yeniden bağırarak konuştu. "Bunu ondan öğrenmeye ne...