"Ben Bu Kıza Aşığım, Aşığım Ulan!"

1.1K 91 3
                                    

Şarkıyı açmayı unutmayın, iyi okumalar çok çok öpüyorum.

(Charlie Puth - We Don't Talk Anymore.)

Plaj çok kalabalık olduğundan ötürü sahile inip oradaki bir büfeden birer tane soğuk içecek aldık. Sonrasında sahilde çok kişi olmadığı için olduğu gibi şortum ve beyaz düz tişörtümle yattım. Kaya da bana uyarak gri şortu ve fosfor sarısı tişörtü ile uzanıverdi yanımdaki şezlonga. Benim gibi kollarını başının altına koymuştu. Bende başımdaki büyük beyaz fötr şapkayı gözlerini kapatacak şekilde ayarladım.

Kaya gözleri kapalı bir şekilde, "Ela," dedi. "Beni ilk gördüğünde ne düşünmüştün?"

Hiç beklemediğim bir soru olduğu için bir süre sustum. Şapkayı kaldırıp gözlerimi açığa çıkardım.

" Gerçekçi olayım mı? " dedim gülerek.
" Çok kötü değilse tabi. "dedi kararsızlıkla.

" Yani bilemiyorum ki şimdi. "Dedim.

" O kadar kötü mü ya. " dedi endişe ile.

" Tamam, tamam. O kadar kötü değil," dedim ve devam ettim."Ama iyi de diyemem. "

" Biraz sonra söylemeni istemeyeceğim yalnız Ela. " dedi Kaya.
" Pekala, ilk gördüğümde çok yakışıklı gözükmüştün," hemen lafımı kesti.

"Evet bu normal. "dedi ve otuz iki diş sırıttı.

" Ama bi o kadar da kendini beğenmiş. "dedim ve onu kınar gibi baktım.

" Kendini beğenmiş değildim. İnsanlara karşı koyduğum mesafe diyelim biz ona. "

" Belki, zaten ben senin gözlerinin içinde kaybolduğum zaman bunu da hiç bir önemi kalmamıştı. Yani dışarıdan verdiğin görüntü ile içindeki kişilik çok farklıymış. "

" Ben sana aşık olduğumu söylemeden önce beni seviyor muydun peki, sanırım en çok merak ettiğim bu. " sezlong da oturur pozisyona geçti. Bende oturdum ve onun yüzüne gülerek bakmaya başladım.

" Neden gülüyorsun? "dedi o da gülerek.

" Sanırım, çünkü iki üç rüyamda seni görüp başımı yastığa koyduğumda aklıma senin gelmenin başka bir açıklaması olamaz çünkü. " kaşları keyifle havaya kalktı.

" Bu kadar tatlı durmasan bunu yapmazdım. " dedim hızla dudağına küçücük bir öpücük kondurdum.

" Her zaman tatlı durmaya çalışacağım öyleyse." dedi ve o da benim dudağıma bir öpücük bıraktı.

"Sen de bu kadar aşık olunası durma başkalarına, yani ben hariç. "dedi ve güldü. Bense bana bırakılmış olan öpücüğün etkisinde kalmıştım.

*

İçeceklerimizi içip şezlonglardan kalktık. Toprak ve Rana da kalkıp yanımıza geldiler. Çok fazla oturmadığımız için getirdiğim güneş kremleri ve diğerleri de boşa ağırlık olmuştu.

Üzerimdeki kot şort, beyaz tişört ve beyaz fötr şapkaya uyumlu olan fosfor sarısı çantamı ve Rana'ın çantasını da bırakmak için evlere yöneldik. Bizim oturduğumuz villanın sağında Kaya'lar solunda Rana'ya onların yanımda da topraklar oturuyordu. Kaya'lar bahçedeki havuzun yanında bulunan masada oturmak için bizim eve geldiler. Rana da bize bırakacaktı çantasını. Ben çantamı bırakıp içeriden beyaz bir spor ayakkabı ile siyah sandaletlerimi değiştirdim. Hızlıca su içmek için mutfağa gidince gördüğüm manzara ile şaşırmadım tabiki. Rana buzdolabındaki karpuzu yiyordu. Hemde çıkarmadan direk buzdolabında yiyordu. "Oha insan tabağı bari masaya koyar da yer."
Rana yediği karpuzlu beraber olay yerinde yakalanmışcasına gözleri büyüdü.

"Ela sende iki karpuzun lafını ediyorsun bitanesi." dedi. Karpuz tabağını ve limonata sürahisini alıp bardak ve çatalları da bir tepsiye koyup bahçedeki masaya bıraktım.

Kaya ve Toprak "Oo" layıp güldüler. "Benim hamarat sevgilim." dedi Kaya bir karpuzu mideye indirirken.

"Limonata ister misiniz? "dedim sürahiyi tutarken. Rana koşarak kapıdan," Ben! " dedi ve yanımıza geldi. Ona ve hepimize limonataları doldurup birlikte içtik.

*
(Şarkıyı başa sarın.)

" Daha önce hiç festivale geldin mi hayatım? " dedi Kaya ortamdaki yüksek sesi bastırabilip benim duymamı sağlamak için bağırarak.

" Evet, sen? "dedim ben de bağırarak.

" Hayır. " dedi etrafa bakınırken. Kolunu omzuma atıp biraz kendine çekti.

Sahneye çıkan bir kaç bilindik sanatçının söylediği şarkılarla dans edip sonrasında ise çilekli dondurmalarımızı ve milkshakelerimizi içip çilekten bıkarak festivalden çıkıp birlikte biraz deniz kıyısında yürümeye karar verdik. Kaya omzundan hiç ayırmadığı elini iyice kendine çekerek beni ona yapıştırdı resmen.

"Tamam sana aitim Kaya, bunu başkalarına anlatmak için beni nötürlemek zorunda değilsin." dedim kıpırdanarak. Ranalar önden diyorlardı. Kaya durdu ve bana döndü.

"Hayır nötürlemek zorundayım çünkü sende gördüğüm güzelliği başkasının görmesini istemiyorum. Ve evet bana aitsin." dedi ve beni kucaklayıp.

"Ben bu kıza aşığım, aşığım ulan!" diyerek yollarda insanların gülümsemesine sebep oldu. Ben de bu adama aşıktım. Ben bu adama aittim.

HERKESE MERHABA! YEPYENİ VE UZUN SAYILABİLECEK BİR BÖLÜM İLE SİZLERLEYİM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. BENİ ÖZLEDİNİZ Mİ GENÇLİK? ÖZLEYENLER HEPİNİZİ ÖPÜYORUM. ÖZLEMEYENLER, GELEN LAN SİZİNLE DE ÖPÜCEM VALLA. NEYSE, YENİ YAZDIĞIM BİR HİKAYE DAHA VAR. ONA DA BAKMAYI UNUTMAYIN. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM. BEN YOKKEN BİLE BENİMLE OLDUĞUNUZU İÇİN HEPİNİZE TEKRAR TEKRAR TEŞEKKÜR EDERİM. KENDİNİZE İYİ BAKIN. HOŞÇAKALIN!

Sülalem RahatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin