Hazırlık

1.3K 112 0
                                    

"Ya valla ben hiç ikna edemem annemi." diyerek itiraz eden Rana'ya döndü hepimizin bakışları.

"Aslında, ben belki ikna edebilirim. Ama, sizi eve almaz annem. " deyip Toprak ve Kaya'yı işaret parmağımla gösterdim.

Kaya, aklıma bir şey gelmişçesine bana baktı ve ardından konuşmaya başladı.

" O zaman bizden bahsetmezsin. "

" Ya sizi görürse peki, o zaman ne yapacağız?, " deyip kuşku dolu bakışları fırlattım.
" Bir fikri olan? "

Kaya soruma cevap vermeyi tercih edip yeniden konuşmaya başladı.

" Bizde annen gelmeden gideriz o zaman. "

Bu sefer Rana atıldı.

" Peki hazırlayabilir miyiz ki, piknik için yapacaklarımızı? "

Dudağımın bir kenarı ile güldüm.

" Ya zaten ne hazırlayacağız ki, kurabiye, börek vs. Kolay şeyler yani. "

" Hem zaten ben mangalı getireceğim. " diyerek bize katıldı Toprak'da.

" Ayrıca ben babamın arabayı bir kaç saatliğine alsam bir şey olmaz, ehliyetim de var nasıl olsa. "

" Biz neden bilmiyoruz peki bunu Kaya bey? " konuyu saptırıp neden şimdiye kadar söylemediğini sorma kararı aldım.

" Ela, canım sence şu an konumuz bu mu? "

" Hayır canım ama demiş olsaydın bir çok şey daha basit hale dönüşebilirdi yani. "

" Ya tartıştığınız konuya bak ya, valla işsizsiniz. "

Toprak Kaya ile olan saçma konuşmamızı kast ederek baygın bakışlarıyla ne kadar sıkıldığını ifade etmiş sayılırdı. Hatta baya baya ifade etmişti yani.

" Tamam mıyız o zaman?" soruma karşı herkes olumlu anlamda başımı salladı.

*

"Nimet bu ya, ne yapıyorsunuz siz?" birbirine un attığını gördüğüm toprak ile Rana'ya annem tarzı bakışlarımı yolladım.

"Çarpılında ağzınız burnunuz bir tarafa gelsin. O zaman görürüm sizi ben. "

İkisi de otuz iki dişini göstererek gülerken bir anda durup bana döndüler ve yüzlerindeki bakış tamamen silindi.

" Tamam ya. " diye atarlanan ergen arkadaşım Rana'ya kötü bakışlarımı yolladım." Oraları temizleyin anne görürse uçurur sizi benden söylemesi. "
Arkamı dönüp Kaya'nın yanına gittim. Zavallı Kaya yumurtayı kırmakla meşguldü. Yanına gelip hafifçe gülümseyerek onu izlemeye başladım.

" Ha gayret yapabilirsin. "deyip gülmeye başladığımda o da elindeki yumurtayı kek harcına düşürdü.

" Ya bak senin yüzünden noldu görüyor musun? " deyip bana küçük bir çocuğun kızmış halini anımsatan yüz ifadesi ile bakınca işaret parmağımı burnuna dokundurup ciddi bir ifade ile baktım.

" Altı üstü bir yumurta kıracaksın ya. "deyip bir kaşık yardımı ile yumurtayı çıkardım ve kek harcına bulandığı içinde çöpe attım.

Yeni bir kek harcı yaptıktan sonra, tabi yumurtayı ben kırdıktan sonra yani kek kalıbının içine döküp fırına attım. Bu sırada Rana, Toprak ve Kaya kurabiyeyi tamamlamışlardı.

Yaklaşık bir saat sonra kurabiye ve kek hazırdı.

Şöyle bir uzaktan bakınca cidden harika gözüküyordu.

Kurabiyeden iki tepsi, kekden ise iki kalıp dolusu pişirmiştik. Bol bol olduğu için buzdolabında meyve suyu çıkarıp onunla beraber afiyetle yedik.

Ertesi gün

"Toprak mangalı aldın mı? " Kaya'nın soru ile elimdeki su bidonunu taşımaya devam edip babasından zorla aldığı arabanın kenarına bıraktım. Rana ise dünden büyük bir saklama kabının içine koyduğum kekleri ve kurabiyeleri taşıyordu. Onlardan annemlere de biraz ikram etmiştim.

" Hamağı getirin hamağı. "diye Kaya'ya bağırıp sırıttım.

" Tamam getiriyoruz zaten sakin olur musun."deyip gülerek apartmanın içine girdi.

Toprak mangalı getirip arabanın barajına yerleştirirken bende su bidonlarını koydum.

Kaya hamağı bende kilimi getirdikten sonra tüm yiyeceklerle ve malzemelerle beraber gideceğimiz kırlık alana doğru yola çıktık.

Kaya 18 yaşına biz daha tanışmadan önce girdiği için hemen ehliyeti almış zaten. O yüzden rahattık yani.

Ben Kayanın oturduğu sürücü koltuğunun yanında, Toprak ve Rana ise arkada oturuyordu.

Kaya radyoyu karıştırırken bir şarkı açılıverdi.

Bu Rihanna'nın Te Amo şarkısıydı ve rihanna gerçekten sesi güzel bir kadındı. Rihanna sevdiğim şarkıcıların içerisinde olduğu için de tabiki bu şarkıyı biliyordum.

"RİHANNA! " diye çığlık atan Rana'ya gülerek şarkıyı hep beraber söylemeye başladık.

Şarkının ilk iki satırı tam da dördümüze göreydi.

Te amo, te amo

" Seni seviyorum, seni seviyorum."

Merhaba genjler! Ben sizi çok özledim umarım sizde beni özlemişsinizdir. Bugün hastanede kan verme sırasını beklerken bir kaç gündür yazmaya çalıştığım bölümü tamamladım.
Ve umarım birazdan sizinle buluşacak.

Sülalem RahatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin