BÖLÜM BAŞI;
bölümü beğendiyseniz yorum atmayı unutmayın ve oy atmayıda! Yazım yanlışı varsa özür dilerim.Sizleri çok seviyorum...
Bölüm şarkısı,
Selda Bağcan - sivas Ellerinde sazım çalınır...Sezan aksu -Biliyorsun
"Kör sessizliğin içinde güçlü bır çığlık,
Belkide acı bir haykırış"Sanrı sizlerle...
🌷
Hayat bazen çok insafsız olur seni taa yüreğinden yaralar, seni hem acımasız yapar hemde acının ta kendisi yapar.
Abim öldükten sonra hayata bağlanamadım ; sanki gülsüz dikensiz bir gülün yaşamaya çalışması gibi çırpınıyordum ,ama bu çırpınışlar beni kurtaracakmıydı ? Yoksa gülleri ve dikenleri tek tek patıcakmıydı ?
Bilmiyordum.
Mayın tarlası gibiydim. Nereye bassam bir bonba patlıcak ve parçalara ayrılıcakmış gibi hissediyordum. Ama o bonbayı'da imha edebilirdim.Gözlerim Cenk'deydi; yüzü kıpkırmızı, ve gözlerini büyütmüş bir şekilde bana bakıyordu. Bense şaşkınlığla baş başaydım, Cenk bayağa korkutan altına işemişti.
Alparslan sırıtarak ,Cenk'i başdan aşağıya süzdü. Göz göze geldiğimizde istemsizce seslice kıkırdadım.
Alparslan kaşlarını çattı "altınamı işedin lan sen ?!, git yoksa ayak üstü seni sünnet ediceğim!" Dedi sert ve sesiz bir sesle. Cenk utancından kıpkırmızı kesilmiş dudaklarını aralamıştı.
Elimi ağzımdan çektim, Cenk önce yavaş adımlarla önüme doğru adımlar attı, ardından arkasına bile bakmadan uzaklaştığında, benim kıkırdamam susmuyordu.
Alparslan yarı samimi yarı ciddi bir tonla "şebek !" Deddiğini işittim.Siyah gözlerimi Alparslan'a çevirdiğimde bana iç çekerek bakıyordu.
"Sen neden Cenk'i darpetin ?" Dedim sitem eder gibi bir sesle, kara gözleri önce beni süzdü ardından yüzüme baktı.
Karşımda her zamanki gibi iniforması vardı ve kollarını arkasında birleştirmişti.Ona bakarken zorlanıyordum , kafamı çok yukarıya çıkarma gereksimindeydim. Ağzının içinde küfür yuvarladığında kaşlarımı çattım.
Çok garip küfürler ediyordu." bak güzelim , şu gavat sana bir daha tam bir buçuk metre bile yaklaşırsa tek tek bacaklarını kırıcağım !"
Dedi sinirle , anlayamıyordum bana birden bu kadar yakın olmasını algılamakta güçlük çekiyordum.
Kalbim ağzımda atarken kirpiklerim istemsizce titredi.Kollarımı birbirine bağladım , kaşlarımı çattım.
"Alparslan senin istediğin ne ?!, sadece şiddet " dedim aksi şekilde.
Kafasını bana eğdi ;sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. O kadar yakın olmuştukki birden afalladım, istemsizce nefessimi tutma gereği duydum. Burnu burnuma değiyordu.
O ateş ben barut gibi birbirimize değince delice tutuşuyorduk. Göğüsümde sanki kelebekler yuva yapmış çoğalmıştı, kelebekler kalbime kadar ulaştılar çünkü kalbim deli dehşet atıyor, göğüs kafesim inip kalkıyordu. Avuç içlerimin terlediğini hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRI
Teen FictionSilah tutmaktan parnakları kabuk bağlamış adam. Hasta iyleştirmek için bileklerine kadar kana bulanmış kadın. İki el birleşince parmakların ucunda çiçek filizlenir ve siyah gül ortaya çıkar. Belki onlara siyah gül hikâyesi çok yakışır.