Bölüm şarkısını:
Tolgahan Tarıoğlu -unutmak istiyorumMüslüm gürses-Nilüfer
"Bu kitapdaki her şey kurgusaldır. "
♡
Sanrı sizlerle..
Kurşun misali gibi göğüs kafesimize giren yara , Kurşun yarayı daha çok deşerse işte o zaman kurşun gibi hazzı olan ,bizi yaraya karşı mazlum yapar, açık yaralar bırakır göğüs kafesini deler geçer.
Ve o yaraya acil dikiş atılması gerekir ,yoksa o yara nın mazlumu biz oluruz.
Mezarda açan çiçekler elbet bir gün kururdu . Umut her zaman vardı her an. İşte o zaman ölen mezar çiçekleri dirilir kendini kurtarırdı.
Bende mezar çiçekleri gibiydim umut edip ölen çiçekleri geri sulamıştım.
Gözlerim ilkkez mutluluktan yaş dökmüştü. Alparslan iri vücuduyla
Bana yaklaştı ve sertçe iplerimi çıkardı. Önce bileklerimi sonra ayaklarımı hızlıca çözdü. Ve bir hışımla beni kucağına aldı.
Titriyordum. Ama üşümüyordum.
Çünkü korkmuştum.Kulağıma fısıldamaları beni rahatlatıyordu.
Sıcacık kalın sesiyle fısıldadı ,"özür dilerim. Sana daha önce yetişmeliydim !" Dedi ve beni kendine dahada sardı.Kokusu beni içine çekerken sıcak dudakları buz gibi olmuş morarmış bileklerimi öptü.
"Geçti burdayım. " dedi kolları beni dahada sardı. Huzurlu hissetmiştim kollarında ,güvendeydim. Evimdeydim.Arkadan Sanrı timi geliyordu gür adım sesleriyle varlıklarını belli edercesine.
Alparslan 'a titreyen sesimle konuşmaya çalıştım."Alparslan " yutkundum kurumuş boğazımla.
Alparslan yumuşak korkaka sesiyle cevap istedi,
" söyle güzelim " dedi meraklı bir sesle kara gözleri sanki bulutlanmış kara dumandı."İçerde şehit var " dedim ağlamaklı bir sesle. Söylediğimde Alparslan'ın gözlerinde hüzün belirdi. Ve tim koşar adımlarla içeri ye girdi.
Ardından bağırma sesi..Alparslan beni daha çok sardı sanki acısını bana sarılarak geçirmek istiyordu. Gözlerimden yaşlar akıyordu engel olmamaya umursamıyordum.
"Komutanım şehitimiz var!" Dedi Aybars sesli ve hüzünlü bir sesle bağırıyordu ,haykırıyordu acısını.
"Alparslan beni yere indirirmisin ?" Dedim istekli bir sesle.Alparslan eminmisin der gibi bakıyordu,gözlerimle cevap verdim.
Ardından beni yavaşca aşağıya indirdi.
Elleri titriyordu inciltmemek için.Yavaş adımlarla ilerliyordum. Alparslan' ın varlığını arkamda hissediyordum.
Tam kapının önüne geldiğimde manzara ile karşılaştım.Alparslan telsizden konuşmaya başladı ,"yüzbaşı Alparslan bozkurt !" Dedi ciddi bir sesle , karşıdan gelen sesi zar zor ayıt edebilmiştim albay'ın
Sesiydi "komutanım şehidimiz var , şehidimiz var !" Dedi acı bir ses tonuyla.
Bir kulağımla onu dinliyordum.Aybars, şehiti yere yatırmış hepsi yere çömelmişti.
Bazıları ağlıyor, bazıları ise yutkunarak izliyordu.Aybars ünüformasından çıkardığı türk bayrağını öpüp başına koydu.
Gözüm den yaşlar akarak onu izliyordum , tüylerim diken dikendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRI
Novela JuvenilSilah tutmaktan parnakları kabuk bağlamış adam. Hasta iyleştirmek için bileklerine kadar kana bulanmış kadın. İki el birleşince parmakların ucunda çiçek filizlenir ve siyah gül ortaya çıkar. Belki onlara siyah gül hikâyesi çok yakışır.