SANRI

21. Bölüm / MEFTUN

" Delilik , hassas insanların protestosudur."

-victor hugo-

Burası Sanrı evreni , hoşgeldiniz.

🥀

Diller derman olursa, kalbin temelini oluşturan kan damarları birbirleriyle kördüğüm olur.
O kördüğüm gittikçe gevşer. İp kopu kocaman bir boşluk bırakır. O düğüm boğazında yükümlü olduğunda gaddar olursun. Ama yükümlülük seni hükümlü yapar.
Ellerin kelepçeli , kalbin mahküm.
Tek bir bakış seni idam eder.
Belkide ben o bakış için müettep hapis yatabilirdim.
Ama asla ellerim kelepçeli olmazdı.
Çünkü kollarım çoktan çivi dolu yollardan giderken kesilmişti.

Mustafa bizi hastanenin önünde bıraktığında Yağmur'la vedalaştık.
Kısa süren vedamızın sonunda hastaneye giriş yapmıştık. Hira 'yla birlikte soyunma odasına çıktık.
Hastane azda olsa yoğundu.
Bu bölgede çok az insan olsada hastane kalabalık oluyordu.
Çogu asker yada köylü insanlardı.

Üstüme üniformamı giydim. Beyaz önlüğümü çok seviyordum.
Acaba abim 'de görse severmiydi ?
Hira'da hemşire üniformasını giydikden sonra odadan çıktık.
Telefonumu herzaman yapmaya çalıştığım gibi kapattıp dolabımdaki çantama koydum.
Odamda ayrı bir telefon vardı. Acil bir iş çıktığında ordan konuşa biliyordum.

Koridora çıktığımda geçen bana hasta dosyası imzalatan kızıl saçlı hemşireyi görmüştüm. Bana bakıp zarzor gülümsüyordu.
Yanına yaklaştığımda ellerimi önlüğümün cebine yerleştirdim.

Sertçe yutkundu , gözleri korkulu bakıyordu.
"Leyla hanım , Hümeyra hemşire'nin yerine başka bir asistan geldi " dediğinde kaşlarımı çattım.

Cebimden çıkardığım tokayı ağzıma koydum ,ellirimle saçımı birleştirdim hafif bol bir saç bağlamsı yapıcaktım.
Kızın ismini unutmuştum.

Asistan olduğunu tahmin ettiğim kız korkuyla ağzımdaki tokaya bakıyordu.
Sertçe ağzımdaki tokayı alıp saçımı atkuyruğu yaptım , perçemleri ise önümde serbest bıraktım.

"Ee kim ?" Kız hâyla donup bana bakıyordu.

Seslice duysun diye bağırdım ,"alo , kızım dilinimi yuttun !" Kız olduğu yerden sıçrar gibi bana baktı.
Hâyla anlamamış gözlerle ona bakıyordum.

Arkadan bazı hemşirelerin bizi izlediğini gördüm.
"Ş-şey yeni asistan benim " derince nefes aldım.

Asistanlık zordu , bu yükü alabildiğine şaşırıyordum. Zaten onunda korktuğunu görebiliyordum

"Anlaşıldı kıvranışının sebebi " kollarıyla sardığı dosyayı sertçe çektim.

Hızlıca geri göğüsüne yapıştırdım.
"İsmin neydi senin ?" Sorumla hızlıca cevap verdi.

" Amasya " şehir ismine sahip olması hoştu.

"İyi , arkamdan gel " sert ve disiplinliliğim kızda hafif bir gülümseme belirmişti.

Bizi izleyen hemşire ve yeni gelen asistanlara baktım , hemşireler beni yeni olsada tanısada hemen işlerinin başlarına döndüler.
Ama yeni gelen asistanlar hâyla bana bakıyorlardı.

"Herkez işinin başına !" Dediğim an onlarda hemen olduğu yerlerde koşturmaya çalıştı ve dağıldı.

Önden yürümeye başladığımda Amasya'nın elindeki dosyayı aldım.
Hastayı inceledim.
Hastanın bacağından ağır bir darbe alarak kaza geçirdiğini anlaya bilmiştim.
Hastaneye yeni gelmiş ve Cenk doktor onu tedavi ettiğini varkettim.