Bölüm şarkısını;
Sezan aksu, Yalnızca sitem
Edip Akbayram, Aldırma gönülSanrı sizlerle..
♡
Bazen çıglık atmak isteği gelir ama atamassın boğazın düğümlenir ses çıkaramazsın , bende şuan onu yaşıyordum korkuyordum ama belli etmemeyi çalışıyordum ama böyle nereye kadar gidiceğimi bilmiyordum.
Başıma bağlanan çuvaldan kurtulmuştum ama karşımda korkunç yüz hatlara sahip bir varlık oturuyordu , kaşlarıyla işaret etti yanımdaki adama bense korkudan ellerim titriyor ses çıkaramıyordum .
Araba çoktan harakket etmişti o yüzden kaçamazdım ve kaçmaya çalışsam kalabalık oldukları için beni kolayca yakalarlardı .
Pis nefesiyle konuşmaya başladı " o güzel ağzını bağlamamız lazım o yüzden ses çıkarma !" Dedi tız sesiyle ,
Hafifce kafamı salladım .Yanımdaki adam sert bir şekilde bir uzun bezle ağzımı bağladı , artık hiç bir ses çıkaramazdım .
Kaşlarımı çatarak ona döndüm , kırklı yaşlarda gözüküyordu gözünün tam yanında büyük bir yara vardı derin bir yaraydı sanki sivri bir bıçakla delinmiş gibi gözüküyordu .
Bakarken dişimi sıkttım , böyle derin yaralar görmeye alışkındım ama böylesini ilkkez görüyordum .
" noldu yaram canını çokmu acıttı !?" Dedi sert sesle sinirlenmiş gibiydi ama bu beni korkutmadı .
" yaramın izleri acıdır ama bu beni dahada güçleştirdi " dedi ve kolunu dirseğine koyarak bana yaklaştı .
"Kim yaptı biliyormusun bu vicdansızlığı ?" Dediğinde sırıttım bunu vicdansızlıkla anması komikti ,
Ağzım bağlı olduğu için duygularımı gözlerimle ifade edebiliyordum." yüzbaşı , o yüzbaşı yaptı Alparslan bozkurt yaptı !" Dedi tükürürcesine , kaşlarımı çattım onun yapması na şaşırmıştım çünkü bu kadar acımadan yara oluşturması beni korkutsada hoşuma gitmişti çünkü ona bu yakışırdı.
" Leyla doktordu değilmi şu Alprslan ın siyah gülü " kaşlarımı çattım ne diyordu bu adam ? İçimde ki kalp ritimlerim değişmiş hızlıca atıyordu.
" ve ben siyah güllerden nefret ederim Leyla " dedi gülerek nerden biliyordu bunları ? Alparslanı ya çok iyi tanıyordu yada uyduruyordu .
" seninle kısa bir yolculağa çıkıcağız Leyla doktor " dedi elini yanındaki şarapı avuçlarına aldı bense dikkatlica onu izliyordum.
Alkolden nefret ediyordum , sigaradanda bunlar zehirdi insanlar kendi sonunu getiriyolardı ve bundan keyif alıyorlardı ne kadar garipti değilmi ,ama bu adama gıram üzülmüyordum.
Yaklaşık yirmi dakika sonra araba durdu ama nereye geldiğimizi bilmiyordum , o önden çıktı sonra yanımdaki adamlar benim kollarımı tutarak beni zorla ayağa kaldırdılar ve sürükler gibi yürüttüyorlardı .
Elleri benim ellerime değmesi bile beni ürpertiyordu , boş ve sessiz binaya gelmiştik kimsecikler yoktu heryer dağdı bir tane kuş bile uçmuyordu .
Binaya girdiğimizde soğuktan titremiştim girdiğimiz alan hem soğuktu hemde korkunçdu . En üstkata girdiğimizde o iki adam beni
Bir sandelyeye oturtturdu ve ellerimi arkada birleştirdiler , ağzımdaki sert bağlanmış bez yutkunmama bile izin vermiyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRI
Novela JuvenilSilah tutmaktan parnakları kabuk bağlamış adam. Hasta iyleştirmek için bileklerine kadar kana bulanmış kadın. İki el birleşince parmakların ucunda çiçek filizlenir ve siyah gül ortaya çıkar. Belki onlara siyah gül hikâyesi çok yakışır.