SANRI

6. Bölüm / NEFESİNE YAZIK

Bölüm başı :

Bölüm şarkısı ,

Cem Karaca , Deniz üstü köpürür
Gündoğudu marşı .

Sanrı sizlerle..

🖤

Helikopter deyken kalbim ağzımda atarken bir elimde kutuyu kavrıyordum. Yol bana uzun gelmişti ilkkez helikoptere binmiştim bu da beni biraz tedirgin ediyordu .

Helikopter yavaş yavaş inişe geçerken bende kendimi inişe hazırladım camın aşasına baktığımda aşağıda üç tane asker olduğunu fark ettim bunlar timden olanlardı .

Helikopteri kullanan asker bana seslendi "doktor hanım inişe geçiyoruz sizi bizim tim den askerlerimiz güvenli bir alana götürücek " dediğinde yavaşca yutkundum ve kafamı salladım .

Helikopter deki askerin de dediği gibi inişe geçtik kapının açıldığında elimdeki kutuyu iyice kavradım ve
Adımımı bastım yere . Hızlıca koşar adımlarla askerlerin yanına ilerledim onlarde beni bekliyormuşcasına beni kendilerine çektiler . Üstlerinde forma ve bütün heybetleriyle karşımda dikiliyorlardı .

Helikopter hızlıca yerinden kalktı ve havalandı , en öndeki asker yani Ali asaf bana yaklaştı öbür iki askerde etrafı kol açan ediyorlardı .

Gür sesiyle "güvendesiniz arabayla Alparslan komutanımın yanına gidiceğiz buyrun " dediğinde derin bir iç çektim dağda bu soğukta ben üşürken onlar alışkındı ve burda işlerini yapıyorlardı .

Ben ortada onlar benim çevremdeyken yürüyerek arabaya bindik . Ama araba onların değildi hatta araba baya terörüst lerin arabasıydı . Biz arka koltuğa geçtiğimizde
Askerlerden birine soru sordum " şey kim yaralandı ?" Dedim merak edercesine , Asker yüzünü kapatan şeyi çıkardı artık yüzü gözüküyordu .

" tanıcağınızı pek sanmam , Hamza komutan " dediğinde başımı salladım tanımıyordum ama gidince tanıcaktım .

Yaklaşık beş dakika sonra gelmiştik araba dan önden iki asker indi elinde
Silahlarla ağır bir şekilde yürüyorlardı . Bende hızlıca arkalarından ilerliyordum , boş bir yere Sığındıkları alana gelmiştim .

Karanlık yerden geçip kalabalık sesler gelen mara gibi küçük görünümlü yere girdiğimizde bütün gözler beni buldu Alparslan görev ünüformasıyla
Dikiliyor yumuşak gözlerle bana bakıyordu .

"Yaralı nerde ?" Dediğimde Alparslan hemen yanındaki yaralıyı gösterdiğinde hızlıca yanına gittim .
Kabanımı çıkarım kenara koydum sadece üstümde doktor ünüformam vardı beni üşütsede umrumda değildi . Beni dikkatlice izliyorlardı bağzıları ise etrafı kol açan ediyordu .

Yaralı asker yerinde kıvrınırken eldivenimi taktım ve bir yandanda Alparslan'a soru soruyordum "ne zaman dan beri yaralı ?"
Diyrek bir yandanda kullanıcağım eşyaları çıkardım .

Alparslan " biz uzun bir çatışma geçirdik ve bu raya sığındık yani 2 saat dir yaralı ama Hilal önden yarasını temizledi " dediğinde sarılan bezi yavaşca çektim yara şişmiş kurşun girdiği çok belliydi .

Soğuk kanlılıkla Alparslan'a döndüm "o yara değil baya kurşun var içinde yani yara temizlemeniz bir işe yaramamız , " dediğimde kutudan ilaç çıkardım ve bir adet demir aletler .