Bölüm başı :
Bölüme oy atamayı unutmayın sizi çok seviyorum. Satır aralarına yorumlarınızı eklerseniz çok mutlu olurum.Bölüm şarkısı :
Neşat ertaş -gönül dağı
Şevval şam - ander sevdaluk
&
🌾
Ali kınık- Tanrı'nın ordusu"Okyanusta ölmezde insan , gider bir kaşık "savda" da boğulur".
-Cemal süreya -" Topraksız ülke olmaz , Sevdasız bitki sulanmaz "
&
" Onlar sanrı timiydi. Ölüm onların sevgilisi , sessizlik onların adım iniltisi"
🥀
Sanrı sizlerle...
Her pusulanın gösterdiği yer , yön vardır. O yolu bulmakda zaman alır.
Belkide ben zamansızlığıyla kendisine bağlıyon yolu seçmiştim. Bütün yollarım ona çıkıyordu. Sokaklarımda geziniyor , sert ayak sesleri kendini her zaman belli ediyordu varlığıyla.
Ona bağlanmak dikenli güle inanmaktı, ama ben dikenli güllere el değmekle değil o dikenlere sarılmıştım. Dikenler göğüs kafesime kadar ilerlemiş bir zaman zonra girmemişti. Çünkü orda onun için var olan yürek vardı.
Kalbimdeki kan vücudumda gezindikden sonra ciğerlerimi zenginleştirmiş kalbe geri dönerek kalbime kan ponpalamıştı.
Alparslan 'ın dudakları saçımda gezindi , göz yaşları saçtellerimde sekercesine varlığını belli ederek iliklerime kadar hissedirdi. Gözlerini görürsem içimdeki parçalı bulutlu hava kasvetli sel yarata bilecek hale gelebilirdi.Başını bana çevirdiğinde anını bana yasladı. Zorlanıyordum. Kurumuş boğazımda inilti çıkıyor , dolmuş gözlerimden zayıf güçsüz damlalar dışarıya nüfus ediyordu.
Alparslan'ın sıcak nefesi suratıma çarpmasıyla rahatlıyordum.
"Ah anam ah " dedi sesi mırıldar gibi kulaklarımın içinde gezintiye çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRI
Teen FictionSilah tutmaktan parnakları kabuk bağlamış adam. Hasta iyleştirmek için bileklerine kadar kana bulanmış kadın. İki el birleşince parmakların ucunda çiçek filizlenir ve siyah gül ortaya çıkar. Belki onlara siyah gül hikâyesi çok yakışır.