0.4

304 42 17
                                    

Yukarı doğru merdivenlerden son hızla çıkıyordum ama ne kadar hızlı koşarsam koşayım yine de onunla karşılaştırınca hiç hızlı sayılmazdım.

Ayağımın sendelemesi ile birlikte çıkmakta olduğum merdivenlerden düşmeye başladım. Çıktığımın iki kat hızıyla düşüyordum şimdi.

O ise merdivenlerin başında durmuş sadece bana bakıyordu.

Önüne dizlerim üzerinde düştüğümde mutlu bir şekilde beni inceledi. Gözleri kalbimin olduğu yerde yine odaklandı. Sonra renkli gözlerime sabitlendiler.

"Sen" dedi bir kere daha. Nefret ediyordum artık bu kelimeden. "Sen bunu hakettin"

Ağlamaya başladım. Şimdi olamazdı daha olmamalıydı. Bu kadar kısa sürmemeliydi. Bir şeytanın eline düşmek istemiyordum.

"Şimdi sıra sende" dedi en ürkütücü ses tonu ile. "Sen" yaklaşmaya başladı. "Siz" bir adım daha geldi. Her adımıyla gerginliğim artıyordu. "Noldu vampir korktun mu?" Dedi telaşımı anladığını belirterek.

Hiçbir tepki vermedim çünkü lanet olsun ki deli gibi korkuyordum.

Annesinin anneme yaptığını bana yapar diye ödüm kopuyordu.

"Şimdi uslu bir vampir ol, tamam ?" Dedi hala yaklaşırken. "Uslu bir vampir ol ve ben seni öldürürken ses çıkarma."

Saat gece 4'tü.

Bu saatte gördüğüm kabusun etkisi ile uyanmıştım. Odama o şekilde geldiği günden beri geceleri onu görüyordum kabuslarımda.

Bana yaklaşıyordu yavaşça ve her defasında beni öldüreceği yerde uyanıyordum.

Kalkıp musluğun yanına gittim ve yüzümü yıkadım, bir daha uyuyabileceğimi sanmıyordum. Kafamı kaldırıp musluğun üstündeki aynadan kendime baktım. Gözlerimde lenslerim yoktu ve korkunç görünüyorlardı. Sahip olduğum her özellik kendimden bir kat daha nefret etmeme sebep oluyordu.

Sonra gözlerimi kollarıma çevirdim ve oradaki değişik izlere baktım. Hiçbir neden yokken durup dururken oluşuyordu bu izler, hiç kısa kollu giymezdim bu yüzden. İşin kötü tarafı zaman geçtikçe yayılıyorlardı, yüzümde bir tane oluşması demek her şeyin sonu demekti.

Kendimi ne kadar orada izledim bilmiyorum ama en sonunda üşüdüğümü fark edince yatağıma geri dönüp yorganın altına girdim ve ısınmaya çalıştım.

Ama sıcak hiçbir zaman mümkün olmuyordu.

Bir kere daha nefret ettim her şeyden her sabah olduğu gibi. Bir kez daha kızdım kendime yalancı olduğum için. Bu kadar korku ve intikam hırsıyla yaşamak yerine ölsem daha iyi olmaz mıydı?

Çalan alarmin sesini duyduğumda saatin 7 ye geldiğini gördüm. 2 saattir boş boş yatağı izliyor olmalıydım, bu aralar çok oluyordu. Sürekli dalıyordum.

Zaten hazır olan çantamı aldım üstümü değiştirdikten sonra ve yola çıktım. Okul bu kadar erken başlamıyordu ama ben yine de sokakta kimse yokken yürümeyi seviyordum. O yüzden sabahın bu saatinde çıkıyordum her gün.

Karma ~JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin