Kafamı üzerinden geçtiğimiz çukur yüzünden cama vurmamla uyandım. Bizi pikniğe götüreceklerini söylediklerinde bunu okul saatleri içinde yaparlar demistim ama sabahın köründe hepimizi okula toplamışlardı.
Ben, Heeseung ve Jay üçümüz birlikte yürütmüştük okula ve bu çok garip hissettirmişti.
Şu anda ise Niki yanımda uyuyordu. Önümde Sunoo ile Sunghoon bir konu hakkında tartışıyorlardı ama çokta önemsemedim, onlar hep tartışırlardı zaten. Niki'nin yanındaki tekli koltukta müzik dinleyen Jay, arkamda oyun oynayan Heeseung ile Jake ve diğer okul arkadaşlarım ile birlikte çok sıkıcı bir yolculuk yapıyorduk.
Uyumayı seçmiştim çünkü dün gece hemen hemen hiç uyuyamamıştım. Çalışmak için Jay'in yanına gitmiştim bana birkaç şey daha öğretmişti ve tüm gece kendi kendime onları çalışıp durmuştum.
İşin güzel yanı yapabiliyor olmamdı. Kendimi o kadar güçlü hissediyordum ki bu sadece Karma olmamla alakalı olmamalıydı herhalde.
İzleniyor gibi hissedip kafamı kapı tarafına çevirdim ve Jay ile goz göze geldim. Beni izliyordu. Kaşlarımı kaldırıp kafamı salladım "Ne oldu" der gibi. O da kaşlarını çatıp kafasını salladı.
Elimdeki telefonu havaya kaldırıp ona gösterdim. Dedigimi anlamış olacak ki telefonunu çıkardı ve ona o anda saçma komik bir fotoğraf çekip gönderdim.
Tepkisini görmek için o tarafa döndüğümde çoktan fotoğrafı açmış sırıtarak bakıyordu. Sonra bana döndü ve önüme bakmamı işaret etti.
Önüme döndüm ve çok geçmeden bana da bir mesaj geldi. Attığı fotoğrafı açtığımda bugüne kadar gordugum en tatlı fotoğrafı gördüm. Dudaklarını büzmüş, gözlerini kısmış komik bir şekilde bakıyordu kameraya.
Gülümseyip kendi kameramı açtım. Bende olabildiğince gülümseyip gözlerimi kocaman açtığım bir fotoğraf gönderdim ona ve tekrar tepkisini bakmak için döndüm.
Fotoğrafı açıp inceledi. Bana dönüp bakmıyordu bile sadece attığım fotoğrafı izliyordu.
Acaba garip bir şey mi vardı diye önüme dönüp attığım fotoğrafa baktım. Ne kadar bakarsam bakayım garip bir şey göremiyordum, o sırada yukarıdan bir fotoğraf daha geldi.
Bu sefer o değildi attığı, bendim. Az önce telefona bakarken çektiği bir fotoğrafı. Kaşlarımı çatmış telefona bakıyordum.
Sonra alttan bir mesaj daha geldi.
"Kızarken çok sevimli oluyorsun."
Mesaja bakarken istemsizce dudaklarım yukarıya kıvrıldı. Ona döndüm ve kaşlarımı catarak oldukça kızgın bir şekilde baktım ama o sadece güldü. Onu ilk defa bu kadar çok gülerken görüyordum.
Otobüsün durması ve Niki'nin uyanması ile fotoğraf gönderme olayımız bitti. Herkes otobüsten indi ve bize sınırları söylediler. İnsanlar kendi arkadaşlarıyla gezinip yer aramaya başlamıştı çoktan. Benim ise gözlerim Jay'i ararken arkamdan hızlıca gelip beni çekiştiren Sunoo ile yer aramaya başladık.
En sonunda diğerlerine daha uzakta, ağaç altında gölge bir yer bulduk ve neyimiz varsa hepsini oraya attık.
"Diğerlerini bulup gelicem, burada bekle"
Kafamı sallayıp onayladım."Jay'i de bul."
Dediğime sırıtıp eliyle tamam işareti yaptı ve gitti. Çantamdan yere sermelik bir şeyler çıkardım ve uçmasın diye etrafına da taşlar koydum. Sonra üzerine oturup geri dönmelerini beklemeye başladım.
Tam sıkıntıdan patlayacakken Heeseung'un yeni boyattığı pembe saçları görüş alanıma girdi, arkasından da Jay geliyordu.
Yanıma yürürlerken konuştuklarını farketmek istemeden mutlu etti beni. Arkadaş olmalarını isterdim. Böylelikle Jay daha az yalnızlık çekerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma ~Jaywon
Fanfiction"İstersen herkese vampir olduğunu yayabilirim, ne dersin?" texting, düzyazı Jaywon