SOL YANIMSIN

5.bölüm İHANET-

Her gördüğün gerçeği yansıtmaz.
Ve her gördüğün bildiğin şeylerde değildir.

İsa; Saliha ile açtığı savaşı Berenle Robine anlatacaktı
Üçü birleştiğinde o kızı bu günkü konuştuklarına pişman bile edebilirdi.
Uzun süre okulun çevresinde arkadaşlarını aradı .
Telefonunun şarjı bitmemiş olsa arar nerede olduklarını bulurdu.
Sonunda denize bakan ağacın altında onları otururken bulmuştu.
Her zaman yaptığı gibi bağırarak yanlarına gitmek yerine gizlice yaklaşıp korkutacaktı.
Beren sinirle Robinin yüzünü iki elinin arasına aldı.
Robine olan bakışları arkadaşlıktan öte gibi göründü İsanın gözünde.

- Bu bebeği doğuramam Meryem Ana benim bebeğime karışamaz dedi Beren.

İsa ağacın arkasına gizlendi.
Eğer bir bebekleri olucaksa Robin yerine o bilmeli değil miydi..?
Bebekleri olamazdı da o kadar dikkatsiz biri değildi

- ben bebeğimin ölümünü onaylayamam.
dedi Robin.

-Önce üniversiteyi bitirmeliyim hem ayrıca İsa da var.diyerek dudak büzdü Beren.

-Doğru İsa var eğer ögrenirse popüler sevgilinin koluna girip hava atamazsın

İsa duyduklarına inanmak istemiyordu.
ikisini de orada öldürmeliydi.
duydukları delirmesine sebep olacak hayatının doğrularıydı.

O halde hep bir yalanı yaşıyordu.
Yıllarca aptal gibi dosttu dediği adamdan ne büyük kazık yemişti.

Moderenlik adına beraber takılmışlardı.
meğersem aynı kızı paylaşmıştılar.

Robin sevdiği kadının yanağını okşayarak;

- İsa eğer seni sevseydi?
Tek gecelik ilişkiler yaşamazdı.sahte sevgilicilik sizinki anla artık

Söyledikleri doğruydu.
Berenden saklamıyordu.
Berende onu anlayışla karşılıyordu. Sebebi Berenin havalı zengin sevgili olmasıymış yoksa hangi kız böyle bir aşkı kabul ederdi?

"Tabi ki her çiçeği koklayabilirsin sevgilim "derdi hep.
zaten karışsa onunla sevgili olmazdı.
Berenin her zaman çağdaş olduğunu düşünmüştü.
Sorun onu aldatmaları değildi arkasından iş çevirmeleriydi.
Dürüstçe biz birbirimizi seviyoruz deseler bu kadar öfkelenmeyecekti.
Berenle arasında aşk yoktu.

''Benden ayrılmak istediğini söyliyebilirdin ama ikinizde paramdan ayrılamadınız''

Dürüstlük onun için çok önemliydi.
Yalandan hoşlanmazdı.
O Berenden krakterini saklamamıştı.
Bir kızı kıskanan erkekleri yobaz gibi görürdü.
Bu huyunu bildiği halde ondan gizlenen Berenle Robine meğer ne kadar güvenmişti.

Bir karar vermeliydi.
Ya üç yıllık arkadaşlarınla tamamen ilişkisini kesecek yada onların ihanetini bilmiyormuş gibi yapacaktı.
Aptal yerine konulduğunu anlaması gururuna dokunmuştu.
Tüm bedeni intikam almak için sabırsızlanıyor gibiydi.
Öfkeyle kalkan zararla oturur demişti Profesör.
bugünkü ders tamamen kendini sakinleştirmeyi becerebilmekten bahsediyordu.
Yanlış kişiye savaş açmıştı.
asıl düşmanları işte karşısındaydı.
Şuan onlarla konuşabilecek durumda değildi.
Herhangi bir bara gidip körkütük sarhoş olana dek içecekti.
Bu gece hiç bir şey hatırlamak istemiyordu.
Dersler bittiği için evine gidecekti.
Bu ev de üç arkadaş beraber kalıyordular.
Lüks bir apartmanda tutulan bu evin kirasını ödeyende oydu.
Aptal aptal aptal diye kendi kendine söyleniyordu.
Oysa ailesinin evide İstanbul'daydı.
onsekizini doldurunca evden ayrılmıştı.
Özgürlüğüne kavuşmuştu.
Aman ne özgürlük.
Bara gitmekten vazgeçti.
Ev sahibine gidip sözleşmeyi iptal edecekti.
Sorarlarsa babasının para vermek istemediğini söyleyecekti.
İnanmasalarda umurunda mıydı sanki.?
Arabasının kapısını açarken gözleri Sabahleyin tartıştığı Salihaya ilişti.
Salihanın yüzü al al sanki gözleri ağlamaklıydı.
Belkide o öyle olduğunu düşünüyordu.
Söylediği cümleleri o kız hak ediyor muydu?
Sırf başörtülü diye hakaret işitmek zorunda değildi.
İstemi dışında ona doğru yürüdü.