30.Bölüm Huzurlu bir gün

4.4K 317 14
                                    


Saliha....

Bu seneyi de ilk senesi gibi huzursuz geçirmek istemiyordu.
Bu yüzden önlemini önceden almalıydı.

Hem okul hem de Deli profösörün yanında staj yapıcağından dolayı tüm derslerini sabah saatlerine almayı planladı...

Geçen sene de bir kısım dersleri sabah bir kısım dersleri öğleydi.

Eğer şansı yaver gidip İsa ders seçimini öğleden sonra olarak seçerse birbirlerine sıkça karşılaşmaktan kurtulmuş olacaktı.

İsanın yaz boyunca İnstigramında paylaştığı kızlarla beraber çekilmiş fotoğraflar bu kararı almasında etkili olmuştu.

Artık bir ergen değildi.
Tek taraflı bir aşk yaşayıp ne acı çekmek ne de zamanını boşa harcamak istemiyordu.

Kendine olan saygı ve itibarını korumalıydı.
Onu sevmeyen,asla ve asla ben bir yobazı Sevemem diyen birini görmemesi en mantıklı olandı.

Rabia da öğleden sonra kore dil eğitimi almak için derslerini sabah saatlerine aldırması neşesini artırdı.

Artık sol yanında İsa olmasındı
Buna fazla alışmadan ayrılmak en uygun olandı.

Saliha,hayatı boyunca bir şey elde etmek için savaşmış ve başarılı olmuştu.
Şimdi ise bir şeyi elde etmek için değil de birisinden uzaklaşabilmek için savaşıcaktı.

Rabia ile beraber İstanbula yaklaşırken okulunu özlediğini hissetti.
Her ne kadar zor günler geçirmiş olsada okulunu ve bölümünü seviyordu.

✴ ✴ ✴

İsa....

İsa..
Salihanın ondan uzaklaşmak için aldığı önlemlerden habersiz kendince Salihadan uzaklaşmak ve sabahları erken kalmamak için derslerini öğleden sonra olarak seçmişti.

Yalnızca bir derste beraber olucakları kesindi.
Oda deli profösörün dersi olurdu.
Adam sadece haftada iki kez iki saat müddetince okulda ders veriyordu.
Sınıfı bu yüzden tıklım tıklım doluydu.
Belkide oda bu şekilde zoru oynayarak kıymetli görünüyordu.
Deli lakabı ve kaba davranışları olsada bu tuhaf adam bir şekilde kendini sevdiriyordu.

* * *

İkisinin de isteği yerine gelmişti.
Ne Saliha derste İsayı....ne de İsa Salihayı göremeyecekti.

Ama böyle her şey daha da zor hale gelmişti İsa için.
Sırf Saliha ile karşılaşabilmek için
Kütüphane ve kafe arasında mekik dokumuştu.
Bu özlem miydi?
Dokunamadığı birini insan özler miydi?
Neredeyse üç ay onu göremeden durmayı başarabilmişti şimdi zorlanması çok saçmaydı.
Onu görmek istemediği içindi tüm çabaları.
şimdi ise çocukca davranıyordu.

Beren onun Salihayı aradığını tahmin etti.

- Bence onu yanlış yerde arıyorsun.

- Salihayı falan aradığım yok benim yanılıyorsun.

- Dikkatini çekerse ben Salihanın ismini vermemiştim oysa ki.
Bugün ilk gün olduğu için muhtemelen fazla ders olmamıştır.
Saliha da senin dediklerini duyduktan sonra seni görmek istemiyorsa fazla okulda durmamış olabilir.
Muhtemelen durakta otobüs bekliyordur.

Berenin fikrine içten içe katılsada belli etmedi..

- Ben onu aramıyorum demiştim.
boşu boşuna bana akıl vermeye kalkışma..!
İntihar ettiğinde ak sakallı yerine ak türbanlı falan mı gördün ne bu türban sevgisi?

Beren İsanın yalan söylediğinden gayet emindi.
ama onunla tartışmak istemiyordu.

- Açıkcası ben türbanlılardan hiç bir zaman senin gibi nefret etmedim.
sadece size ayak uydurabilmek için öyle göründüm.
Benim annemde başörtüsü takar.
ben köylü kızıyım unuttun mu?

SOL YANIMSIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin