Yn: Her boka atlayan arkadaşa sormaya ne dersin?
Hana: Diana?
Motak: Diana ne yaptın sarışın kızıma?
Diana: Yanlış birşey demedim. Wonga zarar veren kendisi. Bana vurdu bu yüzden.
Yn: Kaç gündür bizi tanıyorsun? İki günlük kızsın.
Diana: Kısa bir süredir aranızdayım evet ama kısa bir sürede seni anladım.
Yn: Beni anladın? Zırvalama.
Mun: Tamam artık yeter.
Motak ve Hanayla evime gittik. Birlikte dizi izliyorduk.
Motak: Demeyim demeyim diyorumda Diana haksız. Sarışınıma hak veriyorum. Wong halinden memnun onu alakadar eden ne yani?
Hana: Cidden Diana haddini aştı. Sizin ilişkiniz sonuçta.
Yn: Wong savunsun dursun onu.
Motak: Wong birşey demedi kavga ederken değil mi?
Hana: Demedi. Bir dakika Mun arıyor.
Munla konuştular. Motak ve Hana içmediği için sadece kendime alkol koydum. Sarhoş olana kadar içtim.
Hana: Çok içti.
Hıçkırdım.
Motak: Sarhoş olmuş bile.
Yn: Ben markete gidip geleceğim.
Hana: Olmaz! Sarhoşsun.
Yn: Hala kendimdeyim.
Motak: İzin vermiyorum.
Yn: Gideceğim. Eğer gitmezsem kavga ederim ikinizlede.
Onları dinlemeden sadece kazakla markete doğru gittim. Market kapalıydı. Geri dönerken beyaz kısa saçlı bir kadın beni kenara çekti. Hıçkırarak yüzünü seçmeye çalıştım. Yüzümü okşadı bir anne edasıyla.
Konuşmadı ama kötü bir ruhtu. Eldiven takmıştı ve eldivenin üzerinde kesici birşey vardı.
Yn: Kimsin?
X: Tanımadın mı?
Bu ses... Gellynin sesiydi.
Yn: Gelly?
Gelly: Avcı mısın artık?
Yn: Evet.
Gelly: Görüşürüz.
Koşarak ortadan kayboldu. Öfkeyle sığınağa geçtim. Avcılar bana öldüğünü demişlerdi! Kapıyı sertçe açtım. Avcılar çalışıyorlardı.
Yn: Gelly ölmüştü değil mi?
Jangmul: Ölmüştü de ne oldu birden bire?
Yn: Neden yalan söylediniz?!
Wong: Ne yalanı?
Yn: Gelly ölmedi!!
Birkaç bardak kırıldı sesimle.
Mun: Sakin ol. Kim dedi bunu sana?
Yn: Önemi var mı?! Bana yalan söylediniz?
Chu dokunacağında geriye çekildim.
Wong: İyiliğin içindi.
Yn: İyiliğim için? Ciddi misin?
Wong: Yn gerçekten seni düşündüğümüz için.
Yn: Sana gelip öldüğümü deseler iyilik mi olur? Ben onu yıllarca öldü bildim!! O benim her şeyimdi!!
Gözümden bir damla yaş aktı. Üzüldüğüm için değil, sinirlendiğim içindi.
Diana: Bağırma. Gereksiz yere kulak çınlatıyorsun.
Diananın yanına gidecekken Wong durdurdu.
Wong: Yung bu sefer kızar. Yapma.
Yn: Ne yapıyorsun Wong? Bana onu mu savunuyorsun?
Wong: Hayır. Yanlış anla-
Yn: Yanlış anlamadım. Sen onu bana savunuyorsun.
Chu: Yn yapma bak. Sarhoşsun belli hadi uyu biraz.
Elini alnıma koymak üzereyken elini tuttum. Hafızamı silecekti. Gellyi unutacaktım.
Yn: Siz ciddi olamazsınız. Gellyi mi unutturmaya çalışacaktınız?
Boğazım düğümlendi.
Wong: Yn-
Yn: Sen zaten sevemiyorsun.
Arkamı dönüp gittim. Marketin oraya gittim.
Yn: Gelly?!
Sesim sadece yankılandı.
Yn: Gelly lütfen ortaya çık. Sana ihtiyacım var..!
Ağlamaya başladım. Sarhoş olduğum için duygularımı kontrol edemiyordum. Banka oturdum. Yanıma geldi bir süre sonra.
Sıkıca sarıldı. Bende ona karşılık verip omzunda ağladım.
Yn: Öldün demişlerdi. Özür dilerim. Özür dilerim..
Gelly: Ben dün cezaevinden çıktım. Seni görünce birşeyler hatırladım. Öyle öyle tamamlandı herşey. Onu bunu bırak, sen Wongla sevgili misin?
Yn: Sözde öyleyiz ama o sevemiyor Gelly. Sıradan bir arkadaşıymışım gibi geliyor.
Gelly: Klasik erkekler ama onunla öpüşmüşsün.
Yn: Anılarımda mahremiyete dikkat et.
Gelly: Hani iğrençti öpüşmek?
Yn: Hey! Eskide kaldı.
Gelly: Avcılık nasıl gidiyor?
Yn: Berbat. Sen?
Gelly: Kötü ruh değilim. Öyle sandın sanırım.
Yn: Değil misin?!
Gelly: Değilim tabi. Sadece elimde bunlar olmadan eksik hissediyorum. Sana pençelerini vermeye geldim.
Taktığım pençelerimi uzattı. Parmağıma geçirdim.
Yn:Eskisi gibi.
Gelly: Hwang öldü değil mi?
Yn: Majuseokun ruhunu ele geçirdi. Mun, Majuseokun içine girip onu öldürdü.
Gelly: Aptal herif. Gücü için her şeyi yaptı demek.
Yn: Seviyor musun hala onu?
Gelly: Unuttum. Ölü birini sevemezdim, beni öldürmeye çalışan birini de.
---------------------------------------------------
WUAA NASILLLL