17. Bölüm: Köy

207 21 44
                                    

Yn'nin Anlatımıyla

Bir gündür uyuyordum neredeyse. Hala da kendimde değildim. Kötü ruh kapımı açıp silahını doğrulttu.

K.R: Bugün işini bitireceğim.

Ayağa kalkmaya çalıştım. Tetiği çekti. Ateş edeceğinde eğilip bacağına tırnaklarımı sapladım. Beni kapıya itekledi. Tutunarak ayağa kalktım. Üzerime geldiğinde masanın üzerindeki telefonu burnuna vurdum. Burnunu kırdığımda acıyla silahını düşürdü. 

Silahını alıp alnına doğrulttum. Bacaklarım beni tartamayıp düşürdü. Silahı bırakmadım. Üzerime geldiğinde karnına sıktım. Kollarımı daha fazla kaldıramıyordum.

Saçımdan tutup sürükledi. Dışarı çıkartıp silahını bu sefer o bana doğrulttu. Sıkmak üzereyken boş denk geldi. O arada avcıları gördüm. Mun onun silahını alıp yere fırlattı. Avcılar onunla dövüşürken silahı alıp kötü ruhun alnına bastırdım.

Katıksız bir ruhtu. Katıksız olması demek kötü ruhla bedenin birleşmesi demekti ve ayrılamazdı. Ölmesi gerekiyordu. 

Ağır geldiği için titreyen kollarıma inat kafasına sıktım. Yüzü parçalandı. Yere düştü ardından. 

İlk önce elimdeki silah düştü sonra ben. Wong yanıma eğilip belimden tutup oturur vaziyete getirdi. 

Dayanamayıp sesli bir şekilde ağlamaya başladım, Wongun boynuna sarılarak. Yorulmuştum. Hayat hep benim üzerime oynuyordu. 

 Kökleri çekiştirilmekten kanayan saçlarımı okşadı. 

Wong: Bir daha olmamak üzere geçti. 

Ondan ayrılıp sağ elimle yüzümdeki yaşları temizledim.

Chu: İyileştireyim yaralarını. 

Chu gözleri dolmuş halde yaralarımı iyileştirdi. Sadece yüzümdeki morluk ve kızarıklık kaldı. Arabaya binip sığınağa geldik. Wong içeri taşıdı beni.

Yatağıma uzandım.

Motak: Sarışın kızım. Sarılmayacak mısın benim gibi yakışıklı ve karizmatik birine?

Motak sımsıkı sarıldı. 

Hana: Zorlamasak iyi olur ilaç vermiş. Yüksek dozda. Kendine gelemez hemen. 

Mun: Doğru. Bir süre dinlen Yn. Bir şey istersen çekinmeden söyle.

Jangmul: Direkt bana söyle. 

Diana sessizce durdu. Uyuyacak gibiydim her an.

 Ayağa kalktım.

Yn: Diana diyeceğin bir şey var mı?

Diana:  Ajandım. Onun ajanı. 

Yüzüne son gücümle tokat attım. 

Yn: İntihar etmeliydin. Engel olmamalıydım. 

Jeokbong: Ne oluyor?

Diana: O kötü ruhun ajanıydım. Ynnin her hareketini ona diyordum. Yung haklarımı alabilir. 

Avcılar şaşkınlıkla bakıyordu.

Yn: Defol git. Seni görmek istemiyorum. 

Diana: Özür dilerim. 

Odadan çıkıp gitti. Hana düşmemem için destek oldu. 

--

Duş alıp saçlarımı kurutacakken Wong saç kurutma makinesi aldı. 

Wong: Sen yorulma. Dinlen.

Yatağıma uzandım. Wong saçlarımı özenle kuruttu. Kapı aniden açıldı o anda. 

Gelly koşarak yanıma geldi. 

Gelly: Yn! İyi misin?!

Yn: Olabildiği kadar iyiyim.

Gelly: Wong? Ona bu oldu ve korumadın mı?

Yn: Onun suçu değildi Gelly.

Gelly: Wong konuş.

Wong: Kötü ruh katıksız olmuştu. Onu kaybettiğimizi düşünüp aşağıda ararken Yn tehlikeli alana girdi. Bulamadım.

Gelly: Kızamıyorum da! Her neyse. Yn sende bir daha avcıların işine karışma. Başına gelmeyen kalmıyor! 

Uyumak istiyordum.

Gelly: Hala etkisi geçmemiş belli. Sen dinlen.

Yüzümdeki acılara rağmen gülümsemeye çalıştım. Gelly yüzümü sıcacık elleriyle sardı. Anılarımı okuduğu için ne yaşadıklarımı görmüştü. Yaralarıma dokunmadan nazikçe sarıldı. Odadan çıktı sonra.

Wong yanımdaydı sadece. 

Wong: Uyu. Yanında olacağım.

Yn: Yüzüm ve dudaklarım çok acıyor. Geçer mi?

Wong: Geçecek. 

Yanıma oturup yanağımdan öptü. Daha sonra dudaklarımı öptü. Bir şey diyemeden uyudum. Rüyalarım normale dönmeyecekti belki ama Wong yanımda olduğu sürece korkmayacaktım. 

Sabah saatlerinde uyanmıştım. Wong yanımdaydı. Kafasını yatağın demirlerine dayayıp uyumuştu. Kendime geldim sayılırdı. Daha iyi hissediyordum. Wong yatağımın kenarında olduğu için biraz kendimi zorlayarak yatağıma yatırdım. 

Çok güzeldi. 

Yanağından öptüm ilk önce. Sonra yumuşacacık dudağını. 

Wong: Uyu biraz daha.. Erken.

Yn: Uyanık mıydın? 

Wong: Sen uyandığında uyandım. 

Doğruldum.

Wong: Ne oldu?

Yn: Su içeceğim.

Wong: Bekle.

Suyu kendi doldurup bana verdi. 

Yn: Bebek değilim. 

Wong: Öylesin. 

Yn: Abartıyorsun.

Wong gülümseyerek bardağı aldı. 

Wong: Sol elini biraz hareket ettir. Bayan Chu iyileştirdi ama çok kötüymüş kırıklar. Biraz hareket ettir.

--------------------------------------------------------

WUAAUAUAUAUAUUAUAUAUAUAUUAUAUAUU NASIL OLMİSS

The Uncanny Counter Evreni 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin