Kafeye gidip iki tane tatlı sipariş ettik. Ben yemeyecektim. Jeokbong tatlıyı yerken Wong tabağını ortamıza koydu. Çatalı elime tutuşturup yememi işaret etti.
Yn: Tatlı sevmem.
Wong: Bir kere tadına bak.
Yn: Bir kere sadece.
Çatalı tatlıya batırıp biraz aldım. Çok tatlı gelmişti. Evet, tatlı, tatlı gelmişti.
Yn: Yemeyeceğim daha fazla.
Wong ağzıma biraz daha tatlı doldurdu.
Yn: Çok tatlı.
Wong: Normal olarak öyle olması gerekiyor.
Yn: Tıp okuyor sanar görende.
Wong güldü. Bende telefonuma baktım. Tatlılarını yedikten sonra parayı ödemek üzereyken Wong benim yerime ödedi.
Yn: Kendim öderdim.
Wong: Ee şimdi nereye gideceğiz?
Yn: Eve.
Wong: Hadi sığınağa gidiyoruz o zaman.
Yn: Dianayla aynı yerde kalmak istemiyorum.
Wong: Onunla konuşmazsın, ayrıca benimle aynı odada sen kalacaksın. O değil.
Yn: Eğer sinirlenirsem ilk seni döveceğim. Sigaralarıma da el koydun. Aşırı gerginim.
Jeokbong: Wong bence sigarasını geri ver. Gerginken bile korkutucu,cidden sinirlenirse gözlerimi oyabilir.
Wong: Korurum ben seni.
Konuşa konuşa sığınağa gittik. Kapıda Gelly, valizi ve avcıları gördüm. Yanlarına gittik.
Yn: Gelly?
Gelly: Gidiyorum. Amerikaya.
Yn: Bana demeden? Öyle çekip gidecek miydin?
Gelly: Senden ayrılmak zor olurdu.
Yn: Neden gideceksin?
Gelly: Avcılarla barıştın, onlar sana iyi bakacaktır. Özellikle Wong.
Yn: Bu değil. Asıl nedenini söyle Gelly.
Gelly: Burası bana onu hatırlatıyor. Hayatıma devam edemem burada.
Yn: Sarhoş falan mısın?
Gelly: Alkol içmedim.
Yn: Fazla avcılık kafanı bozmuş. Onun için mi gideceksin?!
Gelly: Wong ölseydi onu hatırlatan şeylerle mücadele edebilir miydin
Yn: Ederdim. Sevdiğim biri için dayanırdım.
Gelly: O dediğini yapamıyorum.
Daha fazla yarasını kurcalamadan ona sımsıkı sarıldım.
Yn: Amerikaya gidince yaz.
Gelly: Tamam, dikkatli ol. Başına bir iş açma. Kimseyle de polislik olma. Yeterince sabıkan var.
Yn: Tamam annecim.
Gelly omzuma vurup veda etti. Onu özleyecektim.
Diana: O dediği kişi kimdi?
Yn: İnan seni alakadar edecek bir konu değil.
Wong sakin olmam için elini omzuma koyup içeri geçirdi.
Chu: Erişte isteyen?
Motak: Hepimiz açız.
Diana: Size yardım edeyim Bayan Chu.
Avcılar o arada antrenman yapıyordu. Mun hepsini sıraya dizip eline kalemini aldı. Onlarla konuşurken bende oturup telefonuma baktım.
Mun kalemle boynumu çizecekken bileğinden tuttum.
Mun: Reflekslerin baya iyi. Diğerlerinin pek iyi olduğunu sanmıyorum.
Yn: Neden kalemle yüzlerini çizdin?
Mun: Reflekslerini ölçmek için. Hepsi ölmüştü bunu bir kötü ruh yapmış olsaydı.
Hana: Haber verseydin bu olmazdı.
Mun: Kötü ruhlar 'Hana ben geldim. Dikkatli ol.' demeyecekler.
Motak: Jeokbong kokusunu alırdı, hazır ol da beklerdik.
Jeokbong: Cidden parmağımı kesti sandım.
Bayan Chu yemekleri hazılamıştı. Yerken Diana konuştu.
Diana: Yn kötü ruhun paylaştığı videonu gördüm.
Ona çevirdim yüzümü.
Diana: Yani kötü bir şey demek istemedim. Videonun kaldırılmasını sağladım.
Şaşırmıştım. Kızıl kafadan bunu beklemiyordum.
Mun: Ne videosu?
Hana: Saçmalardan seçmeler videosu. Önemli değildi. Kötü ruhken Ynnin yaptığı suçlardan birinin videosuydu kısaca.
Motak: Dans videosundan bahsetmiyor muyuz? 5-6 saat önce görmüştüm. Yn mi emin olamadım size gösterecektim silinmiş.
Jeokbong: Dans?
Wong: Ne olduğu önemli değil, şu kötü ruhu nasıl yakalayacağız?
Jangmul: Ynyi tekken yakalıyor genellikle.
Mun: Onu yem olarak mı kullanalım?
Chu: Tehlikeli. Olmaz.
Yn: Bir şey yapamaz. Yakalayacaksanız yem olurum.
Wong: Başka bir şekilde yakalayabiliriz.
Yn: Nasıl? Öldürdüğünde mi? Katıksız olunca mı? Ortadan kaybolduğunda mı?
Wong: Erken yetişemezsek?
Yn: Güveniyorum size. Diana dışında.
Diana: Avcıyım. Birinin ölmesini isteyemem.
Yn: Kesin.
Motak: Wong, Yn sağlam kalacak. Sadece o gelinceye kadar tek kalacak ama biz onu koruruz yine de.
Wong: Peki.
--
Sigarasız dayanamıyordum. Sinirden duramıyordum.
Jangmul: Wong kıza sigarasını ver. Bir anda sigarasız bırakma. Yavaş yavaş.
Wong: Bir tane verirsem bir paketi bitirir.
Chu: Bizi de bitirmeden ver bir tane.
Yn: Duydun. Büyüklerinin dediğini yapmalısın.
Wong bir tane çıkardı paketten.
Wong: Bu kadar.
Yn: Dilenciye sadaka mı veriyorsun?
Wong: Hiç vermezdim de karşı gelmedim.
Çakmağı çıkartıp yaktım ucunu. Sinirim biraz olsun yatışmıştı.
Motak: Yn,
Yn: Efendim
Motak: Sigara içip sakinleşince kibarlaşıyormuş.
Yn: Önemli bir şey diyeceksin sandım.
Motak: Önemliydi.
İç çekip sigaramı içmeye devam ettim.
-------------------------------------------------------------
WUAAA