8. Bölüm: Tatlı

209 23 42
                                    

Kafeye gidip iki tane tatlı sipariş ettik. Ben yemeyecektim. Jeokbong tatlıyı yerken Wong tabağını ortamıza koydu. Çatalı elime tutuşturup yememi işaret etti. 

Yn: Tatlı sevmem.

Wong: Bir kere tadına bak.

Yn: Bir kere sadece.

Çatalı tatlıya batırıp biraz aldım. Çok tatlı gelmişti. Evet, tatlı, tatlı gelmişti. 

Yn: Yemeyeceğim daha fazla. 

Wong ağzıma biraz daha tatlı doldurdu. 

Yn: Çok tatlı.

Wong: Normal olarak öyle olması gerekiyor.

Yn: Tıp okuyor sanar görende.

Wong güldü. Bende telefonuma baktım. Tatlılarını yedikten sonra parayı ödemek üzereyken Wong benim yerime ödedi.

Yn: Kendim öderdim.

Wong: Ee şimdi nereye gideceğiz?

Yn: Eve.

Wong: Hadi sığınağa gidiyoruz o zaman.

Yn: Dianayla aynı yerde kalmak istemiyorum.

Wong: Onunla konuşmazsın, ayrıca benimle aynı odada sen kalacaksın. O değil.

Yn: Eğer sinirlenirsem ilk seni döveceğim. Sigaralarıma da el koydun. Aşırı gerginim.

Jeokbong: Wong bence sigarasını geri ver. Gerginken bile korkutucu,cidden sinirlenirse gözlerimi oyabilir.

Wong: Korurum ben seni.

Konuşa konuşa sığınağa gittik. Kapıda Gelly, valizi ve avcıları gördüm. Yanlarına gittik. 

Yn: Gelly?

Gelly: Gidiyorum. Amerikaya. 

Yn: Bana demeden? Öyle çekip gidecek miydin?

Gelly: Senden ayrılmak zor olurdu. 

Yn: Neden gideceksin?

Gelly: Avcılarla barıştın, onlar sana iyi bakacaktır. Özellikle Wong. 

Yn: Bu değil. Asıl nedenini söyle Gelly.

Gelly: Burası bana onu hatırlatıyor. Hayatıma devam edemem burada. 

Yn: Sarhoş falan mısın?

Gelly: Alkol içmedim. 

Yn: Fazla avcılık kafanı bozmuş. Onun için mi gideceksin?!

Gelly: Wong ölseydi onu hatırlatan şeylerle mücadele edebilir miydin

Yn: Ederdim. Sevdiğim biri için dayanırdım. 

Gelly: O dediğini yapamıyorum.

Daha fazla yarasını kurcalamadan ona sımsıkı sarıldım. 

Yn: Amerikaya gidince yaz. 

Gelly: Tamam, dikkatli ol. Başına bir iş açma. Kimseyle de polislik olma. Yeterince sabıkan var. 

Yn: Tamam annecim. 

Gelly omzuma vurup veda etti. Onu özleyecektim. 

Diana: O dediği kişi kimdi?

Yn: İnan seni alakadar edecek bir konu değil.

Wong sakin olmam için elini omzuma koyup içeri geçirdi. 

Chu: Erişte isteyen?

Motak: Hepimiz açız. 

Diana: Size yardım edeyim Bayan Chu.

Avcılar o arada antrenman yapıyordu. Mun hepsini sıraya dizip eline kalemini aldı. Onlarla konuşurken bende oturup telefonuma baktım. 

Mun kalemle boynumu çizecekken bileğinden tuttum.

Mun: Reflekslerin baya iyi. Diğerlerinin pek iyi olduğunu sanmıyorum.

Yn: Neden kalemle yüzlerini çizdin?

Mun: Reflekslerini ölçmek için. Hepsi ölmüştü bunu bir kötü ruh yapmış olsaydı. 

Hana: Haber verseydin bu olmazdı.

Mun: Kötü ruhlar 'Hana ben geldim. Dikkatli ol.' demeyecekler. 

Motak: Jeokbong kokusunu alırdı, hazır ol da beklerdik.

Jeokbong: Cidden parmağımı kesti sandım. 

Bayan Chu yemekleri hazılamıştı. Yerken Diana konuştu.

Diana: Yn kötü ruhun paylaştığı videonu gördüm. 

Ona çevirdim yüzümü.

Diana: Yani kötü bir şey demek istemedim. Videonun kaldırılmasını sağladım. 

Şaşırmıştım. Kızıl kafadan bunu beklemiyordum. 

Mun: Ne videosu?

Hana: Saçmalardan seçmeler videosu. Önemli değildi. Kötü ruhken Ynnin yaptığı suçlardan birinin videosuydu kısaca. 

Motak: Dans videosundan bahsetmiyor muyuz? 5-6 saat önce görmüştüm. Yn mi emin olamadım size gösterecektim silinmiş. 

Jeokbong: Dans?

Wong: Ne olduğu önemli değil, şu kötü ruhu nasıl yakalayacağız?

Jangmul: Ynyi tekken yakalıyor genellikle.

Mun: Onu yem olarak mı kullanalım? 

Chu: Tehlikeli. Olmaz.

Yn: Bir şey yapamaz. Yakalayacaksanız yem olurum.

Wong: Başka bir şekilde yakalayabiliriz.

Yn: Nasıl? Öldürdüğünde mi? Katıksız olunca mı? Ortadan kaybolduğunda mı?

Wong: Erken yetişemezsek? 

Yn: Güveniyorum size. Diana dışında. 

Diana: Avcıyım. Birinin ölmesini isteyemem.

Yn: Kesin.

Motak: Wong, Yn sağlam kalacak. Sadece o gelinceye kadar tek kalacak ama biz onu koruruz yine de. 

Wong: Peki.

--

Sigarasız dayanamıyordum. Sinirden duramıyordum.

Jangmul: Wong kıza sigarasını ver. Bir anda sigarasız bırakma. Yavaş yavaş. 

Wong: Bir tane verirsem bir paketi bitirir. 

Chu: Bizi de bitirmeden ver bir tane.

Yn: Duydun. Büyüklerinin dediğini yapmalısın. 

Wong bir tane çıkardı paketten.

Wong: Bu kadar.

Yn: Dilenciye sadaka mı veriyorsun?

Wong: Hiç vermezdim de karşı gelmedim.

Çakmağı çıkartıp yaktım ucunu. Sinirim biraz olsun yatışmıştı. 

Motak: Yn,

Yn: Efendim

Motak: Sigara içip sakinleşince kibarlaşıyormuş. 

Yn: Önemli bir şey diyeceksin sandım.

Motak: Önemliydi.

İç çekip sigaramı içmeye devam ettim.

-------------------------------------------------------------

WUAAA

The Uncanny Counter Evreni 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin