Avcıların sığınağında hiçbir şeyim yoktu kıyafet hariç. Onları da almayacaktım. Eskisi gibi olacaktım. Tarzım, duygularım, kişiliğim...
2 AY SONRA
Yn: Gelly işine geç kalacaksın! Hadi kalk!!
Hemen kalktı ve kahvaltı yapıp gitti. O çalışıyordu bende yemek felan hazırlıyordum. Yanmış veya çiğ oluyordu bazen ama idare edebilirdik. Öğreniyordum yavaş yavaş.
Gelly arıyordu.
Gelly: Yn! Dosyamı unutmuşum yarım saate getirir misin?!
Yn: Getiririm.
Üzerime rahat şeyler giyinip dosyasını aldım ve dışarı çıktım.
Saçlarımı da düzgünce kestirmiştim. Kötü ruhken olduğu hale getirmiştim. Hava hafif serindi. Kış bitmişti artık.
Şirketine gittim Gellynin. Dosyayı verip çıktım. İlerde sessiz bir sokaktan geçerken avcılarla ve kötü ruhla karşılaştım. Kötü ruh boğazıma bıçağı dayadığında dirseğimi karnına geçirip bacak arasına tekme atıp yere serdim.
Pençelerimi bacağına sapladım kalkamasın diye. Avcılar yaklaşırken pençelerimi sakladım. Pençelerim elimdeyken kontrolsüz olabiliyordum. Giderken kötü ruh ayağımdan tutup yere düşürdü.
Üzerime çıkıp bıçağı boğazıma saplayacakken elinden tuttum.
Yn: P*ç kurusu!
Çok güçlüydü. Mun onu üzerimden attı. Ayağa kalkıp üzerimi temizledim. Wong ve Diana karşımdaydı. Diana yaralanmıştı, Wongda ona destek olmak için belinden tutuyordu. Daha fazla oyalanmadan bakışlarımı çekip yürümeye başladım.
Hana: Telefonun!
Arkamı döndüm. Telefonumu almak için yanına gittim. Hana dokunacağında geriye çekildim. Telefonumu alıp hızla yürüdüm.
Hiçbirinin adını ağzıma almamıştım 2 aydır. Görmemek için her yoldan gittim. Ve sadece Wongun Diananın belini tuttuğunu görmek içimi parçalamıştı. İlerdeki çöp kovasına vurdum. Hıncımı alana kadar vurdum ona. Sonra eve gittim.
Akşam olduğunda yemek yapacakken malzemenin eksik olduğunu fark ettim. Markete sabahki kıyafetimle gittim. Marketin orada Gelly ile karşılaştık. Onunla alışveriş yaptık.
Gelly: Moralin bozuk gibi ne oldu?
Yn: Bir şey olmadı.
Gelly: Yn!
Yn: Avcıları gördüm. O,
Gelly: Wong mu?
Yn: Evet. O işte Diana ile sevgili sanırım artık.
Gelly: Uydurma. O seni seviyor.
Yn: Belinden tutuyordu.
Gelly: Bu sevgili olduklarını doğrulamaz.
Yn: Gözümün önünde öpüşmeleri mi gerekiyor?
Gelly: Evet.
Yn: Saçmalama.
Gelly: Sen saçmalıyorsun. Belini tutması sevgili oldukları anlama gelmez. Öyle olsa bile o kızıl kafayı öldürürüm.
Yn: Onun hakkında konuşmak istemiyorum boşver. Eskide kaldı.
Gelly: Kesin. O yüzden mutsuzsun zaten.
Yn: Hwangı nasıl unuttun?
Gelly: Bizim aramızdakiler farklıydı! Kendi ilişkinizi bizim ilişkimizle kıyaslayamazsınız bile.
Yn: Nasıl farklıydı?
Gelly: O beni kullandı, biz sevmedik doğru düzgün birbirimizi.
Yn: Sen sevdin. O da sevdi sadece hırsı için yaptı.
Gelly: Hayır, biz sevmedik birbirimizi. Sadece ihtiyaçlarımız için kullandık.
Yn: Her neyse. Geçmiş geçmişte kaldı.
Gelly: Haklısın. A ben marketten bir şey almayı unuttum hemen gelirim.
Onu beklerken telefonuma baktım.
Hana: Yn her şey için haklısın, özür dileriz. Ama lütfen artık böyle yapma. Hepimiz pişmanız. Wongla aranızdakilere karışmayacağım ama inan o da çok pişman. Dianayı sevmiyor olabilirsin fakat bu yanımızda kalmaman anlamına gelmiyor. Lanetler edip konuşmayabilirsin ama yine de seni bekliyoruz. Avcı olmaman umurumuzda değil. Yung karışmaz da. Çok sigara içiyorsun. Bu yazdığım kaçıncı mesaj bilmiyorum. Kendine iyi bak. Her zaman kapımız sana açık. Pençelerin ayrı bir hava katmış sana :))
Wongun pişmanlığı belli oluyordu zaten. Öfkeyle telefonu kapattım. Bu aralar öfkeden başka bir duygu hissetmiyordum. Gelly geldiğinde eve doğru yürüdük.
Gelly: Hana yine mesaj attı ve seni kızdırdı değil mi?
Yn: Her gün atmaktan bıkmadı! Onun adını anmıyorken sürekli Wongdan bahsediyor.
Gelly: Görmezden gel mesajlarını istemiyorsan. Unut bunları şimdi. Acıktım ben.
----------------------------------------------------------
DİĞER BÖLÜMDE YNYE KIZACAKSINIZ BAYA ;)