34. Bölüm: Final

277 21 112
                                    

Yn: Bir şey olmadı.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra antrenman yapmaya başladık.

Wongla birlikte yapmam için ikna etmişlerdi. Wongla uzun süredir antrenman yapmıyorduk.

Özlemiştim.

Hana: Adım attı!

Hemen kötü ruhların olduğu yere gittik. Kötü ruhları aramak ikişerli dağıldık. Yanımda Wong vardı. 

Kötü ruhları bulduk sonunda. İki kişilerdi. Bunlar fransadan kaçan kötü ruhlardı! Biri eski avcı, Dianayı diğeri de sevgilisi Evandı.

Wong: Diana?

Diana, Wongun üzerine saldırdı. Ona yardım edecekken Evan yüzüme yumruk attı. karşılık olarak bacak arasına vurup kolunu kestim.

Diana: Sen beni seçmedin Wong. Ynyi seçtin. 

Ne dediklerini duymaya çalışıyordum. 

Evan ortadan kaybolup bir anda sırtıma dirseğini geçirdi. Hemen arkamı dönüp diğer kolunu kestim. Saçımdan tutup yere fırlattı. O anda gözüme Jeokbong çarptı. 

Jeokbong: Yn!

Yanıma gelirken Evan onu tutup arabanın camına attı. Avcılar geliyorlardı ancak yetişip onu kurtaramazlardı. Koşup arabanın camının önüne bacağımı uzattım. Jeokbong düştüğünde cam ona zarar vermedi. Bacağım zedelenmişti sadece.

Evan, Jeokbongu telekinezi yaparak aldı ve yere fırlattı. Ayağa kalkmama izin vermedi Evan. Boğazımı sıkmaya başladı. Karnına sapladım pençemi. Bunu yapmam doğru değildi. Yung, kötü ruhların sadece bacağını ve kolunu kesmeme izin vermişti. 

Diğer yerler hayatiydi. 

Evan beni bıraktı. Hızlıca Jeokbongun yanına gittim. 

Yn: Yanımda dur Jeokbong. Ya da koş. Avcılar sağ tarafta geliyorlar. 

Jeokbong: Olmaz.

Yn: Jeokbong! 

Jeokbong: Tamam.

Koşarak giderken onu korumaya çalıştım. Evan üzerine kocaman tekerleği atacakken tekerleğe doğru çığlık attım. Tekerlek yön değiştirirken Evan öfkeyle demiri gözüme doğru attı. Geriye çekilip kurtulduğum anda Wongun tekmesi kafamla buluştu. 

Chu: Yn!!

Sert bir darbe olmuştu. Diana keyifle kahkaha atarken omzuna pençemi geçirdim. Başım döndüğü için yere düştüm. Diğerleri Diana ve Evanla dövüşürken Wong yanıma geldi. 

Wong: Özür dilerim. Kafana geleceğini tahmin edemedim. Dianaya atacaktım. Üzgünüm.

Yn: İsteyerek yapmadığını biliyorum. Sorun değil. Sadece başım dönüyor. Geçer.

Wong kucağına çekip sarıldı. 

Ruhlarını çıkardıklarında Chu gelip yaralarımızı iyileştirdi. 

Hana: Sen nasıl hissediyorsun Yn?

Yn: İyiyim. Başım artık dönmüyor. 

Mun: Biraz şişmiş gibi. Eve gidince buz koymalısın.

Motak: Hadi gidelim sığınağa. Yoruldum ben.

Sığınağa gittik. Odama geçip üzerimdeki terli kıyafetleri değiştirdim. Dolaptan buz alıp kafama koydum daha sonra. Wong odama geldi. 

Wong: Lunaparka gidecektik? Eğer başın kötüyse-

Yn: Hayır,iyi. Hazırlanırım hemen. 

Wong onaylayıp çıktı.

The Uncanny Counter Evreni 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin