Adres

249 18 17
                                    

45.BÖLÜM
Gözlerimi açtığımda soğuk zeminde oturmuştum,ellerim zincir ile bağlı gözlerim kurbanlık koyun gibi kapatılmıştı.Hareket edip kıpraştığımu farkedicek olucaklar ki birisinin ayak sesi ile buraya geldiğini anladım.Adımları bana yaklaştığında gülerek konuştu gelen adam

"Hoşgeldin Alizecik"

Sesi tanımam ile durumu çakarak kendi
kendime şaşkınlıkla söylendim

"Poyraz,sensin değil mi,sensin"

"Evet,nereden anladın ki çokta belli etmemiştim"

Dediğinde bir grup kişi aralarında gülüştü

"Şu elimdeki ve gözümdeki salak şeyleri çıkarır mısın bir konuşalım"

Poyraz eğilerek gözümdeki siyah bandana tarzı şeyi çıkardı.Poyraz dudağını yalayarak bana baktı

"Ne bakıyorsun öyle,bak aklından bile geçirme sakın"

"Yok yok,öyle bir şey yapmayacağım sana"

"Ee çatlatma insanı söyle,ayrıca senin beynin almıyor mu benim dediklerimi çözsene elimi"

"Yoo,dua et gözünü açtım"

"Neden buradayım ben,amaç ne Poyraz"

"İntikam alacağımı söylemiştim"

"Bu mu intikam.Merak etme canım Serkan yarım saat kalmaz bulur beni"

Diyerek güldüğümde bana bakarak çenemden tuttu ve kendisine doğru çevirdi

"Sen beni ciddiye almıyorsun herhalde"

"Öyle birisi olsaydın ciddiye alırdım seni"

"Hmm,bekle bakalım neler olacak Alize"

Diyerek hırsla ayağa kalktı.Depo tozdan,pislikten durulacak gibi değildi.Her yer iğrenç kokuyordu,silahlar kesici aletler duvar kenarlarında bırakılmıştı.

Poyraz da tam filmlerdeki liseli mafyalar gibi deri ceket,siyah pantolon ve ağzındaki sigarası ile geziyordu.Biraz ilerideki tezgahtaki musluktan bir bardağa su doldurduktan sonra dolaptan çıkardığı paketi açtı.

Eline biraz toz alıp bardağa döktüğünde ne yapmak istediğini anlıyor gibiydim,ama bana mı yapıyordu bilmiyordum.Bana doğru yaklaştığında Poyraz'a yutkunarak baktım

"O ne,ne kattın içine"

Poyraz piç gülüşünü yaparak emin bir şekilde cevap verdi

"Uyuşturucu"

Nutkum tutulmuş bir şekilde Poyraz'a baktığımda olayların ciddiyetinin daha yeni farkına vardım,fakat geç kalmıştım.

Resmen kaçırılmıştım,burada elim kolum bağlı esir tutuluyordum,büyük ihtimal bana işkence yapacaklardı ve şimdide uyuşturucu içirmeye çalışıyorlardı

"Ne saçmalıyorsun ya ben o boku hayatta içmem"

Poyraz eğilip bana sert bir şekilde baktı

"Tıpış tıpış içeceksin"

Diyerek bardağı ağzıma götürdüğünde kıpraşarak kaçmaya çalıştım,kafamı ne kadar çevirsem de bir yudumu ağzıma çoktan gitmişti bile.Ağzıma acı bir tat geldiğinde Poyraz bütün bardağı yavaş yavaş bana içirdi.Gözümden bir damla yaş düştüğünde eli ile yüzümü sertçe tuttu

"N'oldu,şimdi korktun mu Alize"

Diyerek bağırdığında yüzünde çok ürpertici bir ifade oluşmuştu,ve deli gibi korkuyordum.

Üvey Ve ZorbaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin