1

2.3K 97 28
                                    

"Jungkook farkında mısın bilmiyorum ama yarın askere gidiyorsun ama hiç umrunda değil!"

"Ne yapmamı bekliyorsun Jim, sevgilileriyle buluşan kızlar gibi çığlıklar mı atayım. Oturuyorum işte rahat bırak!"

Jimin bana göz devirip yanımdaki koltuğa yerleşti. Bu askerlik işi zaten sinirimi bozuyordu.
2 yıl için düzenimi buzup nasıl gidecektim. Her şeyi bırakabilirdim ama ya Seojun. O bensiz ne yapacak?

-
Yarın askere gideceğim için Seojun'u son kez görmek adına gece onun evine gitmeye karar verdim. Haber vermedim. Sürpriz yapıp onu mutlu etmek istedim.

Hazırlanıp aşağıya indim. Jimin arkamdan seslendi ama ne dediğini kestiremediğim için boş verip devam ettim. Evden çıkıp arabaya bindiğim gibi Seojun'un evine yol aldım.

Yarım saat sonra evine vardığımda arabadan inip ön bahçesine geçmek için aralık olan kapıdan içeriye girdim.

Tam zile basacakken aklıma Seojun'un bana verdiği hırkasını arabada unuttuğum geldi. Onu almak için geri döndüğüm sırada içeriden sesler geldiğini duydum ve bir anlık merakla kapının yakınındaki aralık pencereden sesleri dinledim. İçeriden yabancı bir erkeğin gülme seslerini işittim. Merakla daha da yaklaştım. Bu sefer konuşan Seojun'du.

"Çok güzelsin gerçekten. Nasıl bu zamana kadar farkedemedim."

"E peki, jungkook'a ne olacak? Bunu ona söylemeden mi gitmesine izin vereceksin."

"Boş ver sen onu. Zaten gidecek ve 2 yıl boyunca ona bağlı kalacağımı düşünmesi aptallık."

Duyduklarım kulaklarımda yankılandı. Bu olanlara inanmak istemedim ama ilk saniyelerde kanın beynime sıçradığını hissettim. İkisini de öldürmek istedim. Böyle bir ihanetin bana yapılması beni çok sinirlendirdi.

Sinirle ettafıma bakınmaya başladım. Sonra elimi cebime atıp telefonumu aldım. Hemen Seojun'u aradım. Bakalım bana nasıl bir açıklama yapacaktı? İçerideki sesler kesildi. Sonra telefondan bir "alo"sesi geldi.

"Napıyorsun?"

"Hiçbir şey. Oturuyorum canım. Seni ço-"

"SANA NE YAPIYORSUN DEDİM SEOJUN"

"N-ne anlamıyorum. Jungkook?! Sen neredesin?"

"Neredeyim öyle mi?" Büyük bir kahkaha kopardım. Sonra yerden aldığım taşı önünde durduğum pencereye pırlatıp paramparça olmasını sağladım. Sonra tekrar konuştum

"NERDEYİM BEN HA!" diye bağırdım. Telefon yüzüme kapandı.

Telefonu ceketimin cebine koyup kırdığım cama yöneldim. Kırıklara aldırmadan içeriye tek hamlede girdim. Karşımda Seojun'u ve onun kucağında tanıdık o yüzle karşılaştım. Karşımda benim ve Seojun'un eskiden lise arkadaşımız olan Minsoo duruyordu. Büyük bir tiksinti ve nefretle ikisinin yüzüne baktım.

Seojun tek hamlede Minsoo'yu kucağından indirdi. Ayağa kalkıp bana doğru hamle ettiği sırada ona sert bir yumruk savurdum. Yumruğumla yere düştüğü sırada Minsoo geriledi. Onu görmezden gelip yerde elini yanağına bastırıp yüzünü buruşturan Seojun'a yöneldim. Yakalarından tutup tekrar bir yumrukla sert bir darbeyle savrulmasını sağladım. Yumruğumu havaya kaldırdığım sırada Seojun kollarını yüzüne siper etti. Yumruğumu sıkıp üzerinden kalktım.

"İkinizden de tiksiniyorum, birdaha ikinizden birini karşımda görürsem bir yumrukla bırakmam öldürene kadar işkence ederim! Anladınız mı beni ha!?" dedikten sonra kapıya yöneldim.

Onların yüzüne baktıkça iğreniyordum. Kapıyı arkamdan çarpıp çıktıktan sonra kanayan ellerini farkettim. Bunları jimin görse kesinlikle bana neler olduğunu soracaktı ama benim bununla uğraşacak halim yoktu. Hızla arabaya binip sürmeye başladım. Olanları unutmaya çalıştım. Bir insan için depresyona girecek ya da ağlayacak bir tipte insan değildim. Hem artık askere gitmek o kadar da zor gelmiyordu. Bütün engeller kalkmıştı benim için. Yarın için hazırlık yapacaktım.

***

Jungkook'u bu şekilde düşünebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook'u bu şekilde düşünebilirsiniz


***
Merhabalarrr, bu benim ilk ficim olduğu için yazraken çok heyecanlıydım ve özendim. Umarım okuduğunuzda beğenir ve puan verirsiniz. Lütfen yorum ve puanlama yapmayı unutmayın sizleri seviyorum❤️🐿️

Hug And Cry |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin