9

575 44 50
                                    

Bölümüm şarkısı bu oldu

-

Odaya gittiğimde sadece ben vardım. Başım ağrıdığı için yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım ama uyumadım.istesem de uyuyamazdım.

Ben Seojun'u unutamadığımı sanarken Taehyung'u sarhoşken öpmüş olamam. Ya da onu yakışıklı bulduğumu ona söylemiş olmam. Bunları kendi kendime bile düşünmezken ona nasıl söylemiş olabilirdim. Acaba beni mi kandırdı. O da çekiniyor gibiydi. Peki ya, benden hoşlanıyorsa?

Yok canım ne alaka dimi? Haha

Ben ondan hoşlanıyor muyum?

Kapının hızla açılmasıyla yerimden sıçradım. Odaya giren kişi geçen gün sırtıma yumruk atan Eun-U'ydu. Girer girmez gözlerini bana dikti

"Ooo, demek bizim minik Jungkook'umuz buradaymış. Yoksa dün akşam çok mu yoruldun ha?"

"Ahh, bir de seninle mi uğraşacağım, git başımdan Eun-U."

"Yok sen benle uğraşamazsın zaten. Ama ben seninle güzel uğraşacağım şimdi." Bir yandan üzerine geliyordu. "Dün gece Taehyung ile içmeye çıktın, üstüne de gece onun odasında uyudun öyle mi?"

"Ya sana hesap mı vereceğim. Sanane bundan. Kimsin sen?"

Büyük bir kahkaha kopardı. Üzerine daha çok geldikçe ben yerimden doğrulmaya başladım. "Taehyung benim sevgilim." Elini saçlarına götürüp çekiştirdi. "Ondan uzak dur. Anladın mı beni? Yoksa hiç iyi şeyler olmayacak."

İlk cümlesinden sonra söylediği şeyler hiç umrumda olmadı. Sevgilisinin olma düşüncesi aklımın ucundan bile geçmedi. Dahası o kişinin Eun-U olması. Tek düşündüğüm kalbimde hissettiğim titreme neydi? Ya da beynimde çalkalanan düşünceler.

"Ne oldu? Hayallerini yıktığım için üzgünüm ama sevgilimden uzak dur."

"Ne saçmalıyorsun! O benim binbaşım. Hayal falan kurmadım. Lütfen gider misin başımdan!?"

"Ayağını denk al." Diyip yanımdan uzaklaştı. Onun gitmesiyle kendimi serbest bırakıp yatağa sırt üstü uzandım. Kolumu gözüme siper edip dudağımın içini yemeye başladım.

Belki de o yüzden onu öptüğüm için düşünceli duruyordu. Sevgilisi olduğu içinmiş... Benden hoşlanıyormuş muş. Ne saçma.

Başımın ağrısı yine kendini belli ettiğinde battaniyenimi tepeme çekip kafamı yastığa gömdüm ve uyudum.

-

"Jungkook?"

Duyduğum ses ve dürtülme ile gözlerimi yavaşça araladım. Beni uyandıran Yoongi'ydi.

"Heh uyandın. Sana yemek getirmiştim. Çok zor oldu ama başardım." Dişlerini göstererek gülümsedi. "Dün akşam da bir şey yemedin. Aç kalmamalısın."

Söylediği şeylerle gerçekten de aç olduğumu hissettim. Ona teşekkür edip elindeki tepsiyi kucağıma aldım.

"Yoongi?"

"Hm."

"Bana çok iyi davranıyorsun, teşekkür ederim."

"Annem sağ olsun abime vermediği güzel genlerini bana vermiş."

O bu söylediğine gülerken abisinin yani Taehyung'u sözünün geçmesiyle içim burkuldu. Ama bozuntuya vermeden hafifçe gülümsedim.

"Senin bir şeyin mi var? Hasta gibisin." Elini anlıma götürüp ateşine baktı. "Ateşin yok."

"Hasta değilim endişelenme. Dün uykusuz kaldım. Devriye gezdim."

"Evet biliyorum. Hemde o gün görev yapmana rağmen akşam da nöbet tuttun. Acımasızca."

Hug And Cry |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin